Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/106 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/101 Esas – 2022/106
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/101
KARAR NO : 2022/106

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …

DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 24/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; …isimli şirketle taksit sayısının yarısını takip eden ay sistemi ile ev sahibi olmak isimli kampanyasına istinaden, … isimli şirketle 21.04.2018 tarihinde …nolu üye kaydı ile sözleşme imzaladığı, peşinat olarak 41.000 TL nin şirkete verildiğini, vermiş olduğu para karşılığında … isimli şirketten teminat senedi istediği, şirket tarafından adına 20.07.2020 tarih ve 41.000 TL tutarında … nolu senet düzenlenerek verildiğini, 2021 yılı şubat ayında ev almak için şirkete gittiğinde ödemenin yapılabilmesi için 20.07.2020 tarih ve 41.000 TL tutarlı …nolu senedin ve… nolu sözleşmeyi istediklerini, tüm aramalarına rağmen senedi bulamadığını beyanla senedin 3. Kişiler tarafından kullanılmaması için iptal edilmesini talep ve dava etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Dava dilekçesi ekinde senet sureti ve sözleşme sureti sunulmuştur.
Dava, kıymetli evrak iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının emrine yazılı bulunan 20/07/2020 tarihli … seri numaralı, 41.000 TL bedelli senedin kaybolması sebebiyle ilgili senedin iptaline ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesine göre; “Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, üç ölçüt-ten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır…” hükmü ile “ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller … ” olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Davacının talebinin iradesi dışında elinden çıkan senedin iptali istemine ilişkin olup hasımsız açıldığı ve uyuşmazlığın olmadığı dikkate alındığında çekişmesiz yargı işi kapsamındadır.
Burada görevli mahkemenin tayini açısından tespit edilmesi gereken husus; senedin kambiyo vasfında olup olmadığını tespit etmek gerekmektedir.
Dava dosyası arasında bulunan ve davacı tarafından sunulan senedin incelenmesinde senedin davacı emrine düzenlendiği, senedin alt kısmında …nolu üyenin 21/04/2018 tarihli sözleşmesine konu olarak hazırlandığının ve bu sözleşme gereği ödenen peşinat bedeline karşılık olarak hazırlandığının , sözleşmeye göre belirlenen tarihte teslimatın ödenmesi veya ödenmesinin yapılması sonrasında iş bu senedin geçersiz olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Kambiyo senetleri mücerret kıymetli evrak niteliğine sahip olduklarından bu senetlerde yer alan hak, temel borç ilişkisinden bağımsızdır. Ancak kambiyo taahhüdünde bulunmanın temelinde, şart olmamakla birlikte, genellikle satım, bağışlama, kira, taşıma gibi bir borçlandırıcı işlem vardır. Böyle bir borçlandırıcı işlem yoksa senedin hatır için verildiği varsayılır. Temel borç ilişkisinin taraflarından birinin bir kambiyo senedi düzenleyip lehtara vermesiyle kambiyo ilişkisi diye adlandırılan ve temel borç ilişkisinden bağımsız olan ikinci bir borç ilişkisi doğar. Zira bir borç ilişkisi için kambiyo taahhüdünde bulunulması tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça TBK’nın 133/2 maddesi gereğince borcun yenilenmesi sonucunu doğurmaz; kambiyo senedinin ifa yerine değil ifa uğruna verilmiş olduğu kabul edilir. Dolayısıyla bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri temel borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü hâlinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen kişi arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur. Bu sebeple taraflar arasındaki temel borç ilişkisindeki bozukluklar kambiyo ilişkisini etkilemez. Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir.
Kambiyo senedinin üzerinde teminat kaydı var ise ancak neyin teminatı olduğu belirtilmemiş ise bu kayıt kambiyo senedinin mücerrettik vasfını ortadan kaldırmaz. Buna karşılık senet üzerinde asıl borç ilişkisine atıf yapan veya ödemeyi şarta bağlayan kayıtlar olması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağından böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamaz. Başka bir deyişle kambiyo senedinin teminat senedi olduğunun senet metninden anlaşılması durumunda senedin mücerretlik vasfı ortadan kalkacağı için senet hükümsüzdür. (Yargıtay Hukuk genel Kurulu’nun 2017/(19)11-893 esas 2021/1499 karar sayılı ilamı)
Bu bilgiler ışığında davaya konu senede bakıldığında eldeki senet teminat senedi olup kambiyo vasfını taşımadığı, senedin 21/04/2018 tarihli sözleşmenin teminatı olarak davacıya dava dışı Eminevim işletmesince verildiği, senedin mücerretlik vasfının ortadan kalktığı, senedim kambiyo senedi olmadığı, davanın hasımsız olarak açılan senedin iptali istemine ilişkin olup 6100 sayılı HMK’nın 382. Maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işi kapsamında kaldığı, HMK’nın 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Samsun N.Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20. ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair, verilen karar davacı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.27/01/2022

Katip…

Hakim …