Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/895 E. 2021/1097 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/895 Esas – 2021/1097
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/895 Esas
KARAR NO : 2021/1097Karar

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ :…
KARARIN YAZ. TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan adi ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10/09/2020 tarihinde kurulmuş olan … İsimli iş yerinin işletilmesi için adi ortaklığın kurulduğunu, iş yerinin işletilmesi için kurulan adi ortaklığın sona ermesi ve yapılan masrafların ödenmesi için iş bu davayı açtığını, müvekkilinin bu ortaklıktan hiç bir gelir elde etmediğini, davalıya buna ilişkin 26/09/2021 tarihinde ihtar çekildiğini ancak ödemenin yapılmadığını beyanla müvekkili ile davalı arasındaki adi ortaklığın feshine, 2020 eylül ayından itibaren kar kazanç payına her yıl için ayrı ayrı faiz işletilerek hesaplanacak miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, adi ortaklığın tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Davalının sumuş olduğu … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı … Samsun 2.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesi ile … adlı ticari işletmeyi işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davacının hiç bir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dava dilekçesinde usule ilişkin eksiklikler bulunduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili tarafından ihtarname suretleri, davacı harcamalarına ilişkin dekontlar, işletmeye ait elektrik faturaları, işletme masrafları için çek, kira ve harcama dekontları, aile Mahkemesi Kararının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde Samsun 2.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesi, Tekkeköy 2.Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Samsun 6.Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Kredi Sözleşmelerinin bir suretini, faturaları, muhasebe kayıtlarını, banka dekontlarını, dosyaya ibraz etmiştir.
Davalının ticaret sicil kaydının bulunup bulunmadığı ve vergi kaydının olup olmadığı konusunda yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan: davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ortaklarından olduğu limited, kollektif ve komandit şirket kaydının olmadığı, Vergi Dairesi’nde işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu görülmüştür.
Davacının Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, ticaret sicil Müdürlüğüne ve vergi dairesine yazılan yazılarına cevap verildiği, Esnaf ve Sanatkarlar odasında sicil kaydına rastlanılmadığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünde ortak olduğu şirket kaydına rastlanılmadığı, Vergi Dairesi’nde ise işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu görülmüştür.
Dava taraflar arasında kurulduğu iddia edilen Adi Ortaklıklığın feshine yönelik davadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, taraflar arasında çeyiz, tuhafiye ev eşyası satmak üzere kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Tarafların tacir olup olmadığı hususunun anlaşılabilmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğüne, vergi dairesine ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazıldığı gelen cevabi yazılardan davacı ve davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ortaklarından olduğu limited, kollektif ve komandit şirket kaydının olmadığı, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, davacının Ticaret Sicil Müdürlüğünde ortak olduğu şirket kaydına rastlanılmadığı, anlaşılmaktadır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davanın tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak olduğu ticari işletmeye ilişkin olduğu, adi ortaklığın TBK’nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, TTK’da düzenlenmediği ve taraflar tacir olmadığından, adi ortaklıkta malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaati ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. madde gereği karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyanın görevli Samsun Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilebileceğine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına,
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20. ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair;tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı…

Katip …
¸

Hakim …
¸