Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/824 E. 2022/307 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/824 Esas – 2022/307
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/824 Esas
KARAR NO : 2022/307

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 11/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkile ait … plakalı araca, davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı iş kamyonunun çarpması sonucu 14/07/2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre … plakalı iş kamyonu sürücüsü …’nin tam kusurlu olduğunu, müvekkilin aracının ağır hasar gördüğünü beyanla, şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakta mahkememizin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın işleten ve sürücüsünün diğer davalı … olduğunu sadece müvekkili şirketten aldığı iş karşılığında kendi namına kullandığını, davacının yolun trafiğe kapalı olmasına rağmen şantiye alanına girdiğini ve kazanın oluşmasına kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini beyanla, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve dosyada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, husumet yönünden davanın reddini talep ettiklerini, kazaya karışan iş makinesi sürücüsünün müvekkili şirket ile hiçbir hukuki ilişkisi olmadığını, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, dava konusu kazada müvekkil şirketin kusurunun bulunmadığını, yapılan işin anahtar teslim tesis işi olduğunu, davalı …’nin diğer davalıların işçisi olmadığını, iş sahibi ile yüklenici arasında üst-alt işveren, asıl işi yapan taşeron ilişkisi olmadığı için işin yapılması sırasında yüklenicinin veya alt yüklenicinin üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı iş sahibi sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın usulden reddini, usulden reddedilmeyecek ise davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden reddine karar verilmesini, müvekkilinin elektrik hatlarının yer altına alınması işiyle ilgili olarak adına kayıtlı … plakalı iş makinası ile kazı çalışması yapmakta iken davacı tarafın çalışma alınına yasak olmasına rağmen girmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında müvekkilin kusurlu olduğu yönündeki tespite itiraz ettiklerini, davacının zarar talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla, davanın görev yönünden reddini, davanın usulden reddini, davanın tümden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, kaza anında çekilmiş görüntülerin, kaza tespit tutanağının, arabuluculuk son tutanağının ve vekaletnamenin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekilinin, … vekilinin ve … vekilinin cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığına, Samsun İl Emniyet Müdürlüğüne, Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Alaçam İlçe Emniyet Müdürlüğüne, Samsun Ticaret ve Sanayi Odasına, Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğüne, Alaçam Mal Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ara kararın yerine getirildiğine ilişkin 02/11/2021 tarihli dilekçesini sunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasına dayalı değer kaybı, onarım ve araç mahrumiyeti bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacıya ait … plakalı araca park halinde olduğu esnada, davalı … Elektrik San. A.Ş.’ne ait ve davalı … sevk ve idaresinde bulunan 34.08.4908 plakalı iş kamyonunun, davalı …’ın faaliyeti çerçevesinde çalışmakta iken 14/07/2021 tarihinde çarpması sonucu davacının aracının hasarlandığı, oluşan onarım bedeli, araç mahrumiyet bedeli ve değer kaybı bedellerinin davalılardan tahsili talep edildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
TTK’nın 5/1. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesinin tüm ticarî davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Buna göre, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki görev ilişkisidir. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesi görevli sayılamaz. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen dikkate alınır. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez.
Somut olayda, uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ile uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözülebilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi gereklidir. Eldeki davada, davalının tüzel kişi tacir olduğu sabit ise de yapılan araştırma sonucunda davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan eldeki davada bedelin haksız fiil failleri davalılardan tazmininin talep edilmekte olduğu, davanın mutlak / nispi ticari dava kapsamında olmadığı açıktır. Taraflar arasındaki haksız fiil hükümlerine dayalı işbu davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğidir.
Bu sebeplerle, dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, görevsizlik şeklinde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın, kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde ve HMK’nın 20. maddesinde vazolunan usule uygun başvuru olması halinde görevli SAMSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İşbu gerekçeli kararın taraflara re’sen tebliğine, masrafın avanstan karşılanmasına,
Dair; davacı asil ile vekilinin, davalı … ve davalı … A.Ş vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.