Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/816 E. 2022/175 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/816 Esas – 2022/175
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVALI
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARAR YAZIM T. : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili firma ile davalı ….’nin alt taşeron firması olan davalılar … (…’nin oluşturduğu iş ortaklığı) ile … akdedilmiş ve Kuzey Bölgesi olarak adlandırılan Samsun, Çorum, Tokat, Sinop, Ordu, Amasya illeri ve bağlı ilçe ve köylerindeki erişim şebekelerinin bakım onarım işini müvekkil firma alt taşeron olarak üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme şartlarını eksiksiz yerine getirdiğini ancak 6 adet toplam 1.958.165,56 TL bedelli faturanın bedelinin davalı şirketler tarafından müvekkiline ödenmediğini, işbu bedelin vade/temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili 11/11/2021 tarihli ilk itirazların sunulmasına yönelik dilekçesi ile müvekkili şirketin genel merkezinin İstanbul’da bulunduğundan İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağını bildirmiş, 30/11/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde ise;davacı şirket ile müvekkili şirket arasında hiçbir hukuki ilişkinin, sözleşmenin mevzubahis olmadığını, müvekkilinin genel merkezinin İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle müvekkili şirket bakamından reddinin gerektiğini, iş bu davada diğer davalı olan İş Ortaklığı ile de 27/12/2018 tarihli ve Samsun ve çevre illerine ilişkin “Mobil Erişim Şebekesi Bakım-Onarım Alt İşveren Sözleşmesi” imzalandığını, söz konusu sözleşmenin 01/01/2019-31/12/2020 tarihleri arasında yürürlükte kaldığını, halihazırda anılan iş ortaklığı ile dahi müvekkili şirketin iş bu dava kapsamında herhangi bir sözleşmesel ilişkisi kalmadığını, sözleşmede temlik yasağı bulunduğunu beyanla davacının yasal dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı davasının öncelikle husumetten aksi halde esastan reddini talep etmiştir.
Davalılar …. vekili 09/11/2021 tarihli ilk cevap süresi talepli dilekçe ile;sözleşmenin 43. maddesi gereği davada Ankara Mahkemeleri’nin yetkili olduğu bildirilmiş, 29/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde ise;müvekkili şirketler ile davacı şirket arasında akdolunmuş sözleşmeye göre kesin yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından Samsun İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen alacak talepleri bakımından bu kere kaim davada alacak davası açıldığını, kaim davanın derdestlik nedeniyle ve icra takibi ile ulaşılması amaçlanan sonuca kaim dava ile ulaşılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, talep olunan alacak talepleri bakımından zamanaşımı sürelerinin geçmiş olması halinde davanın zamanaşımından reddini talep etmiş, usule dair itirazlarının dava şartı yokluğu, zamanaşım, yetki itirazlarının kabulünü, dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/12/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalıların iki farklı tüzel kişi olarak adi ortaklığı oluşturduklarını, adi ortaklığın ticari şirket mahiyetinin bulunmadığını, bu nedenle davalının yetki itirazının reddine karar verilmesini, derdestlik ve hukuki yarar yokluğu itirazının yerinde olmadığını, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki ilamsız takibin Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, dosyanın İstinaf aşamasında olduğunu, icra takibindeki alacak miktarı ile iş bu davadaki alacak miktarlarının farklı olduğunu beyanla davalıların talep ve savunmalarının reddi ile davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalılar …. vekili 27/12/2021 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;iş ortaklığı ile akdolunan sözleşmeden kaynaklı hak iddiasının, ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltilmesine karşın ilgili sözleşmedeki yetki şartının geçersiz olduğu ifadesinin kabul edilemeyeceğini, dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili 29/12/2021 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davacı şirket ile iş ortaklığı arasında imzalanan sözleşmenin de tarafı olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Davalılar …. vekilinin 03/01/2022 tarihli delil listesi, davacı vekilinin 14/01/2022 tarihli delil listesi, sözleşme, faturalar, ihtarname, arabuluculuk son tutanağı, Samsun İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu’nun … Soruşturma sayılı dosyası, Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 25/10/2021 tarihli ara karar, bu karara karşı yapılan İstinaf başvurusu üzerine verilen Samsun BAM 3. HD’nin 27/12/2021 tarihli kararı ve tüm dosya kapsamı.

Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı firma ile davalı ….’nin alt taşeron firması olan diğer davalılar ….’nin oluşturduğu iş ortaklığı arasında …’nin yapıldığı, davacı firmanın sözleşme şartlarını eksiksiz yerine getirerek görevini ifa ettiği ve yapmış olduğu iş karşılığında 6 adet toplam 1.958.165,56 TL fatura bedelinin davalılar tarafından ödenmediği iddia edilerek iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi, davalılara 06/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar …. vekili 09/11/2021, davalı …. vekili ise 11/11/2021 tarihinde yetki ilk itirazında bulunmuş olmakla esasa girilmeden önce yetki itirazlarının değerlendirilmesi gerekmiştir.
HMK’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiş olup, yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazlardan sayılmıştır. HMK 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Davalılar …. vekili 09/11/2021 tarihli süre uzatım dilekçesi ile yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davalı …. vekili 11/11/2021 havale tarihli cevap dilekçesiyle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek yetki ilk itirazında bulunmuşlar, itirazların süresinde ve usulüne uygun olduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. HMK 116. maddesi gereği kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz mahiyetinde olup, aynı yasanın 117. maddesi gereği cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanan ve dosyada örneği bulunan Alt Yüklenici Mobil Erişim Şebekesi Bakım Onarım Alt İşveren Sözleşmesi incelendiğinde 43. maddesinde çıkacak uyuşmazlıklarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu düzenlemesi bulunmaktadır. HMK 19. madde gereği yetki sözleşmesi yapılması halinde davanın yalnızca yetkili gösterilen mahkemede açılması gerektiğinden ve yetki ilk itirazı süresi içerisinde ileri sürülmüş olmakla, davalılar …. yönünden yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğu tespit edilmiştir.
Davalı …. ile davacı arasında doğrudan bir sözleşmesel ilişkinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde iş bu davalı yönünden HMK 6. maddesi gereği davalı şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu görülmektedir.
Burada hemen davacı vekilinin yetki ilk itirazlarına ilişkin beyanlarının değerlendirilmesinde yarar vardır. Sözleşmenin tarafı adi ortaklığı oluşturan şirketler tacir olduğuna göre adi ortaklığın yetki sözleşmesi yapması mümkündür. Burada adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmadığına ilişkin hususun uygulanması mümkün değildir. Bu husus ancak davanın ortaklığı oluşturan şirketlere karşı ayrı ayrı açılması gerektiğini gösteren adi ortaklığa dava açılmayacağını tespit eden hukuki bir sorun olup, yetki sözleşmesi yapılmasıyla ilgili değildir. Öte yandan davalı …. ile davacı şirket arasında doğrudan doğruya bir sözleşmesel ilişki olmadığına göre HMK 10. maddesi gereği sözleşmenin ifa edileceği yer kuralı ve TBK 89. maddesinde düzenlenen götürülecek borçlara ilişkin yetki kuralanın uygulanması da söz konusu olamaz.
Görüldüğü üzere davada iki ayrı yer mahkemeleri yetkilidir. Bu halde HMK’nın 7. maddesinin ve davanın niteliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK’nın 7. maddesine göre davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılması mümkündür. Ancak dava sebebine göre Kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmiş ise davaya o yer mahkemesinde bakılır. Dosya kapsamından HMK 7/1-2. cümle kapsamında yetkili mahkeme mevcut değildir. Davacı ile davalılar …. arasında sözleşmesel ilişki bulunduğuna ve bu şirketler ile diğer davalı şirket arasında bir sözleşme ilişkisi olup, doğrudan davacı ile asıl işveren konumundaki …. arasında sözleşmesel ilişki bulunmadığına, davanın tespit edilen bu niteliğine göre ve sözleşme hükümleri de nazara alınarak dosyanın bir bütün halinde yetkisizlik kararı ile yetkili mahkeme olarak Ankara Mahkemeleri belirlenerek talep halinde dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermenin usul ekonomisine uygun olacağı kanaatine varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davada Ankara Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmakta yetkili mahkemenin Nöbetçi Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ve HMK’nın 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen yetkili mahkemeye gönderilmesine, aksi taktirde dosyanın ele alınarak Açılmamış Sayılması hususunda karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde yetkili mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise talep üzerine dosya üzerinden mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı …… vekilinin, davalı …. vekillerinin yüzende, davalı … vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.16/02/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!