Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/784 E. 2022/174 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/784 Esas – 2022/174
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARAR YAZIM T. : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 20/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkil …’nın, davalılar … ve dava dışı şirket ortağı … ile birlikte yaklaşık 17 yıl önce ….’ni kurduklarını, ….’nin ortağı ve müdürü olan davalı …”ın kendisine verilmiş görev ve yetkileri su istimal ederek, şirket kazançlarından, şirketin malvarlığından ve yine şirketin direkt veya dolaylı olarak kullanılması neticesinde elde edilen gelirleri kendisine ve yakınlarına mal etmesi neticesinde zarara uğradığını, bu nedenlerle şimdilik şirketin uğradığı zarar karşılığı 10.000,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline, davalının üzerine kayıtlı menkul, gayri menkul, banka mevduatları ve diğer hak ve alacaklarının üzerilerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz uygulanmasına, davalı … ile dava dışı …, …. adına tescilli aktif ve pasif taşınmazların tespit edilerek tapu kayıtlarının örneklerinin ilgili tapu müdürlüklerinden istenilmesine, …. adına çekilen kredilerin tespit edilerek kredi bedellerinin şirket hesabına geçip geçmediğinin, şirket hesabına geçmiş işe nereye harcandığının bilirkişi marifetiyle araştırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekil 24/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının iş bu davada aktif husumet yani davacı sıfatı bulunmadığını, tazminat davası açma hakkının şirkete, şirket ortaklarına ve nihayet şirketten alacaklı olanlara verilmiş bir hak olduğunu, oysa ki davacının müvekkilinin yöneticiliğini yaptığı dava dışı ….’nin ortağı ya da hissedarı olmadığını, davacının uğradığını söylediği dolaylı zararın kendisine ödenmesini talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dilekçesin zarar sebebiyet veren eylemler olarak ileri sürülen iddiaların hiç birisinin gerçeği yansıtmadığını, dava dışı şirketin kurulduğu günden bu yana sürekli kar eden bir şirket olduğunu, bu durumun müvekkilinin şirketi iyi yönettiği hususunun açık kanıtı olduğunu, davacı şirketten ayrılırken tüm hak ve alacaklarını aldığını ayrıca gerek şirketi gerekse müvekkilini gayri kabili olarak ibra ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Protokol, öz sermaye tespit raporu, devir sözleşmesi, arabuluculuk son tutanağı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi çıktıları, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve tespit taleplerinin reddine ilişkin ara karar ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, TTK 553. maddesine dayanan sorumluluk davasına ilişkindir.
TTK’nun 553. maddesine göre haklı sebeplerin varlığında kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları hem şirkete, hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı sorumludurlar. Madde metninden de anlaşılacağı üzere tazminat davası açma hakkı şirkete, şirket ortaklarına ve şirketten alacaklı olanlara aittir. Dosya kapsamından davacının hisselerini Tekkeköy 2.Noterliğinin 13/11/2017 tarih … yevmiye nolu hisse devir ve temlik sözleşmesi ile davalıya devrettiği ve ortaklıktan ayrıldığı, bu durumda aktif dava ehliyetinin olmadığı (Yargıtay 11. HD’nin … Esas … Karar sayılı ilamı) anlaşılmaktadır.
Aktif dava ehliyeti ise 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereği dava şartlarından olup, aynı yasanın 115 maddesi gereği yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerektiğinden davanın bu nedenle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın HMK 114/1-d, 115/2 gereği aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-1.360,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!