Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 E. 2023/425 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/717 Esas – 2023/425
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/717 Esas
KARAR NO : 2023/425

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ :…

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkili davacı aleyhine takibe girişildiğini, ancak takip dosyasına konu çeklerdeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, ayrıca … seri numaralı çekin 16.07.2021 tarihli olmasına rağmen 10 günlük yasal süreden sonra 27.07.2021 tarihinde bankaya ibraz edildiğini ve bu çeke istinaden kambiyo takibi yapılamayacağını beyanla, davacının takibe konu … ile … seri numaralı çekler ve takip dosyası sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Çekin kambiyo vasfını yitirdiği ve bu sebeple kambiyo takibi yapılamayacağına dair itirazın İcra Mahkemesince incelenebileceğini, ancak davacının bu yönde yapılmış bir başvurusu bulunmadığını, çeklerdeki imzanın davacıya ait olduğunu, nitekim yine davacı tarafından keşide edilmiş … ve … seri numaralı çeklerin ödendiğini, imzaya itirazın takibi sekteye uğratma amacıyla ileri sürüldüğünü beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
… İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Alacaklı-davalı tarafından borçlu-davacı aleyhine … ile … seri numaralı çeklere istinaden fer’ileriyle birlikte toplam 261.306,76-TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibi girişildiği ve takibin derdest olduğu görülmüştür.
İhtiyati tedbir talebi, icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi ile sınırlı olacak şekilde kabul edilmiş, ancak teminat yatırılmadığından infaz edilmemiştir.
Davacının tatbike medar ıslak imzalarının bulunduğu belge asılları ile keşideci imzası inkar edilmeyen … ve … seri numaralı çekler, ilgili yerlerden celp edilerek dosya arasına alınmış ve davacı istiktap edilmişti.r
Dosya, takip dosyasına dayanak … ile … seri numaralı çekler üzerindeki keşideci imzasının davacıya aidiyeti hususunda rapor düzenlenmek üzere ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 04.10.2022 tarihli raporda özetle; çeklerdeki keşideci imzalarının kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Dosya, davalının itirazları üzerine yeni bir rapor düzenlenmek üzere grafoloji alanında uzman ve akademisyen bilirkişilerden müteşekkil heyete tevdi için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş olup, 23.01.2023 tarihli heyet raporunda özetle: çeklerdeki keşideci imzalarının davacının eli ürünü olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, kambiyodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, takip dosyasına dayanak çeklerdeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı ve ayrıca … seri numaralı çekin 10 günlük yasal süreden sonra bankaya ibraz edildiği veçhile bu çeke istinaden kambiyo takibi yapılamayacağı ileri sürülmüştür.
Burada öncelikle çeklerdeki imzanın aidiyeti konusunda değerlendirme yapılacak, akabinde … seri numaralı çekin bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği ve buradan varılacak sonuca göre bu çeke istinaden kambiyo takibi yapılıp yapılamayacağı değerlendirilecektir.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren def’iler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; takibe konu çekler, davacı tarafından davalı şirket emrine düzenlenmiş olup, mutlak def’i olan sahtelik iddiasının davalıya karşı ileri sürülmesine bir engel yoktur. İmzaların davacıya aidiyeti konusunda düzenlenen, ATK raporunda imzaların kuvvetle muhtemel davacıya ait olduğu bildirilmiş, grafoloji alanında uzman ve akademisyen bilirkişilerden müteşekkil heyet raporunda ise imzaların davacıya ait olduğu kesin olarak ifade edilmiştir. Buna göre, alacaklı – davalı, takibe dayanak … ve … seri numaralı çeklerdeki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmiştir.
Takibe konu … seri numaralı çekin bankaya süresinde ibraz edilip edilmediğine gelince; çekin 16.07.2021 tarihli olduğu ve ibraz kaşesine göre bankaya 27.07.2021 tarihinde ibraz edildiği, 10 günlük yasal sürenin 26.07.2021 Pazartesi gününün hitamında sona erdiği çek üzerinden anlaşılmakta ise de, çekin Bankası … Şubesi’ne 16.07.2021 tarihinde elektronik takas ortamında ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, çek arkasına basılan karşılıksız kaşesinde 16.07.2021 tarihi yazılması gerekir iken sehven 27.07.2021 tarihinin yazıldığı hem Bankasının 26/12/2022, hem de bank’ın 30.11.2022 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, çekin ibraz tarihinin 16.07.2021 olduğu kabul edilmiş, süresinde ibraz edilmediği ve bu sebeple kambiyo vasfını yitirdiği yönündeki iddiaya itibar edilmemiştir.
Davacı vekili, 09.01.2022 tarihli dilekçesi ile, takibe konu çeklerin ödendiğini ve borcun sona erdiğini ileri sürmüş ise de; mübrez dekontlardaki açıklamalardan, sadece 10.07.2021 tarihli … seri numaralı çek için 13.07.2021 tarihinde 70.000-TL ödendiği, nitekim bu ödemeye ilişkin dekontta çek seri numarasının açıkça yazılı olduğu, diğer ödemelerin çeklerle ilgili olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, … seri numaralı çek ile ilgili olmak üzere, takipten önce 13.07.2021 tarihinde ödenen 70.000-TL’nin tenzil edilmesi ve yasal sorumluluk tutarının da ödendiği gözetilerek bakiye kısım (47.330-TL ve fer’ileri) üzerinden takibe girişilmesi gerekmektedir. Ancak, davalının, çek yasal sorumluluk tutarını tenzil edip 117.330-TL ve fer’ileri üzerinden takip başlattığı görülmektedir. Yani, davalı, … seri numaralı çek yönünden fazla istemde bulunmuştur. Hal bu iken, mahkememizce, ödemenin takipten sonra gerçekleştiği yanılgısına düşülerek, takipten sonra yapılan ödemenin infazda nazara alınacağı değerlendirilmiş, davanın tümden reddine karar verilmiştir. Hatanın bu aşamada giderilmesi, karar verilmiş ve dosyadan el çekilmiş olduğundan mümkün değildir ve sadece yanılgıya işaret etmekle yetinilmiştir.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, yargılama giderleri davacıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 4.282,57-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 4.755,06-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜY’ye göre belirlenen 39.582,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı.
03/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.