Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/70 E. 2021/596 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/70 Esas – 2021/596
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/70
KARAR NO : 2021/596

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Eser sözleşmesinden kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T.: …
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı müvekkili ile davalının Bafra’da yapılacak olan baskı bordürlü kaldırım uygulaması, duvar baskı beton uygulaması ve zemin baskı beton uygulaması konusunda anlaştıklarını, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen faturalara konu 165.754,59 TL değerinde iş yaptığını davalının ise toplamda 144.254,60 TL değerinde ödeme yaptığını, müvekkilinin edemini eksiksiz ifa ettiğini ancak davalı tarafın ödemeyi eksik yaptığını bunun üzerine davalı hakkında Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2020/72629 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin uygulanmasını ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği … havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığını, işin devamını sağlamak için davacı ile görüşülerek işçilere 21.500,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalı şirket adına yaptığı ödemeden davalı şirketin haberinin olduğunu beyanla davanın reddini, kötüniyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Toplanan deliller:
Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde;arabuluculuk son tutanağı, kroki, fatura, ödemeye ilişkin dekont ve çek suretleri ve 15/03/2021 havale tarihli delil dilekçesi ibraz etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ekinde 28/08/2018 tarihli ve 30/08/2018 tarihli tutanak ile ödemeye ilişkin belge suretlerini sunmuştur. Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2020/72629 Esas sayılı dosyası uyap üzerinden dosya içerisine eklenmiştir. Mali müşavir bilirkişi …’dan … tarihli rapor alınmış, davacı vekili rapora karşı beyan/itiraz dilekçesi, davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesi ibraz etmiştir.
Davalı vekilinin 27/07/2021 tarihli yemin dilekçesine istinaden mahkememizce 19/08/2021 tarihli yemin metni hazırlanmış, 08/10/2021 tarihli celsede davacı şirket yetkilisi … usulen yemin etmiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:

Dava, faturaya dayalı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin 2020/72629 Esas sayılı takip dosyası ile 21.499,00 TL asıl alacak yönünden ilamsız takibe geçildiği ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davacının ise takibin devamını sağlamak için iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İcra Müdürlüğü’nün 2020/72629 Esas sayılı takip dosyasından, takibin dayanağının davacı şirket tarafından kesilen 06/07/2018 tarih 305810 fatura nolu 50.000,00 TL, … tarih … fatura nolu 115.754,59 TL bedelli faturalardan yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra kalan bakiye tutar olduğu görülmektedir.
Davacı taraf, davalı şirkete verilen hizmet bedelinin tamamının tahsil edilemediğini ileri sürerken, davalı taraf cevap dilekçesi ile davacı şirkete borcunun bulunmadığını yapılan iş karşılığında peyder pey ödeme yapıldığını, davacının çalıştırdığı işçilerin ücretlerini alamadıklarından bahisle işi bırakmaya kalkmaları sebebiyle davacı ile görüşülerek davacının davaya konu iş için çalıştırdığı işçilere 21.500,00 TL ödeme yaptığını beyan etmiştir. Taraflar arasında yapılan işin niteliği, miktarı ve teslimi ile dava konusu dışında kalan ödemeler hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf ise davalının, davacı tarafın işçilerine taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan iş için ödeme yapıp yapmadığı, yapılan ödemede davacının haberdar olup olmadığı, bilgi ve onayının bulunup bulunmadığına yöneliktir. Bu durumda davalı taraf söz konusu kapsam dahilinde ödeme yaptığını yasal/yazılı delillerle ispatlamalıdır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin sabit olduğu, dava konusu yapılan iş için davacının toplam 165.754,59 TL fatura kestiği ve davalının ihtilaf konusu ödeme dışında 144.254,60 TL ödeme yaptığı sabittir. Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu yeminli mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapordan takip konusu yapılan faturaların her iki taraf ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalı taraf ticari defterlerine göre 2018 sonu itibari ile 45.754,59 TL borçlu olduğu, hesap bakiyesinin 2019 yılı açılış bilançosuna yansıdığı, 2019 yılı defteri kebir incelemesinde 31/01/2019 tarih 10 numaralı maddede 24.254,60 TL davacıya ödeme yapıldığının yer aldığı, davalı tarafça davacının çalışanlarına yapıldığı iddia edilen 21.500,00 TL tutarlı ödeme hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarında, dava dilekçesinde bildirilen tahsilatların yer almadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
Görüldüğü üzere tarafların ticari defter kayıtlarında dava konusu yapılan 21.500,00 TL’lik ödeme gözükmemektedir. Her ne kadar davalı vekili davacı için açılan 320.01 numaralı hesap kaydından işlendiğini bildirmiş ise de bilirkişi raporundan bu hesabın 2019 yılı kebir defterinin incelenmesinde 24.254,60 TL ödemenin olduğu görülmektedir. Davalı taraf ödemeleri ispat zımmında 28/08/2018 ve 30/08/2018 tarihli 2 adet tutanak sunmuş ise de tutanak içerisinde davacı tarafın imzasının bulunmadığı gibi davacıyı temsilen ödemenin alındığına ilişkinde herhangi bir bilgi mevcut değildir. Bu durumda davalı taraf işçilere yapılan ödemeleri hem ticari defterleriyle ispatlayamamış, hem de sunduğu tutanaklar ise davacı tarafın imzası bulunmadığından ispata yeterli görülmemiştir.
Davalı tarafa en son yemin delili hatırlatılmış, yemin metni sunulmuş, davacı şirket temsilcisi duruşmaya katılarak taraflar arasında yapılan sözleşme gereği çalıştırdığı işçilerin ücreti olan 21.500,00 TL’nin davalı tarafından ödenmesine onay vermediğine, bilgisi ve rızası olmadığına ve ödeme için davalının kendisi ile görüşmediğine dair yeminini eda etmiştir. Böylece davalı taraf ticari defterlerinde de anlaşılacağı üzere 2018 yılı bakiyesi 45.754,59 TL’nin 2019 açılış bilançosunda yer aldığı ve 31/01/2019 tarihinde davalının yaptığı 24.254,60 TL ödemenin mahsubu sonrası davacının davalıdan 21.499,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili yemin metnini “çalıştırdığım işçilerin ücreti olan 21.500,00 TL’nin ödenmediğini…” şeklinde hazırlamış ve yemin sonrası, yapılan yeminin uygun olmadığını, davalı tarafından ödenmediğine dair yemin edilmesini talep edildiğini ileri sürmüştür. HMK 225. maddeye göre yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklı vakıalar olup, bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır. Madde metninden anlaşılacağı üzere iş bu davada davacıya ancak kendisinden kaynaklanan vakıalar hakkında yemin teklif edilmesi mümkündür. Bu husus ise ancak yapılan ödemeye onay vermediği, bilgisinin olmadığı ve davalı tarafın davacı ile görüşüp görüşmediğine ilişkin vakıalardır. Davalı tarafın talep ettiği, davalı tarafından ödeme yapılmadığına yönelik vakıa davacının kendisinden kaynaklanan bir vakıa değildir. Davalı taraf, davacı işçilerine ödeme yapmış olabilir ancak davacı taraf bu hususta bilgi sahibi olmadığı, öncesinde onayı ve rızası bulunmadığı sürece bir anlam ifade etmeyeceği gibi kendisinin bilgi sahibi olmadığı bir ödemeye ilişkin yemin etmesi de Kanunun açık hükmüne aykırı olacaktır. Bu nedenle davalı tarafın yemin metnine ilişkin beyanları yerinde görülmemiştir.
Cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunulmuş ise de davada genel zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, sözleşme hükümlerine, takip talebine göre zamanaşımı süresinin dolmadığı görülmekle talep reddedilmiştir.
Asıl alacak faturaya dayalı olup, hesap edilebilir yani likit kabul edilmekle %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, tarafların tacir olması ve takip talebi nazara alınarak takip tarihi sonrası asıl alacağa değişen oranlarda temerrüt faizine hükmetmek gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı şirket yetkilisinin görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Samsun İcra Dairesi’nin 2020/72629 Esas sayılı dosyasındaki 21.499,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden sonra değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına,
3-Asıl alacak likit kabul edilmekle %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 1.468,60 TL harçtan peşin alınan 259,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.208,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına.
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Davacı tarafça yapılan başlangıçta ödenen 259,65 TL harç, 133,50 TL posta gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.143,15 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
9-Kullanılmayan gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin ve davacı şirket temsilcinin yüzünde, tebliğden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!