Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/68 E. 2022/301 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/68 Esas – 2022/301
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/68
KARAR NO : 2022/301

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Genel Kurul ve Yönetim Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM T. : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan genel kurul ve yönetim kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 25/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;davacının …. ‘nin kurucu ortaklarından biri olduğunu, şirketin Ortaklar Genel Kurulunun davacının yokluğunda aldığı 15/11/2020 tarih 2 numaralı kararla sermaye artırımına gittiği, şirketin sermayesinin herbirinin 100 TL değerinde 1000 paya ayrıldığı 100.000 TL iken sermaye artırılarak beheri 1.000 TL değerinde 1.500 paya ayrıldığı 1.500.000 TL’ye çıkartıldığı, sermaye artırımına ilişkin 15/11/2020 tarih ve 2 numaralı şirket ortaklar genel kurul kararı usul ve yasaya aykırı olup batıl olduğunu, anılan kararın aynı zamanda afaki iyi niyet kurallarına aykırı olup iptalinin gerektiğini, davaya konu kararın batıl ve yok hükmünde olduğunu, davacının sermaya artırım kararı alınan 15/11/2020 tarihli genel kurula katılma hakkının engellenerek ortadan kaldırıldığını, davacının şirkette baş gösteren uyuşmazlık neticesinde 2019 yılından bu yana hisselerini devrederek şirketten ayrılma talebini dile getirdiğini, talebinin diğer ortaklarca kabul gördüğü halde devir işleminin ötelendiği ve davacının oyalandığını, davacının fiilen ayrıldığı 2019 yılı itibariyle şirketin ekonomik durumunun iyi olduğunu ve sermaye artırımını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, ortakların rüçhan hakkını kullanmaları hakkında alınan 15/11/2020 tarih 3 sayılı Müdür kararının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu genel kurul kararının butlanının tespitine, sermaye artırım kararının iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 15/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın reddinin gerektiğini, davalı şirketin Müdürler Kurulunca alınan 19.10.2020 tarihli karara istinaden 15.11.2020 tarihinde 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılacağı yönünde davalıya 21.10.2020 tarih 30079 yevmiye numaralı ihtarname ile bildirimde bulunulduğu, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, toplantı saatinde …’ın defalarca arandığını ancak ulaşılamadığını, usulüne uygun toplantı davet kağıdı tebliğ edilmiş olan davaya konu genel kurul toplantısının gerçekleştirildiğini, 15.11.2020 tarihli toplantıda alınan kararların salt çoğunluk sağlanarak alındığını, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddini, davasını kanıtlayamadığından esas yönünden reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 02/03/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;sermaye artırımına ilişkin 15/11/2020 tarih ve 2 numaralı şirketler ortaklar genel kurul kararının usul ve yasaya aykırı olup batıl olduğunu, anılan kararın aynı zamanda afaki iyi niyet kurallarına aykırı olup iptalinin gerektiğini, davaya konu kararın batıl yok hükmünde olduğunu, davacının genel kurulun yapılacağı bildirilen adreste hazır bulunuğunu ancak şifreyi bilmemesi nedeniyle içeri giremediğini, davalı yanın iddialarının mesnetsiz olduğunu, ortakların rüçhan hakkının kullanmaları hakkında alınan 15/11/2020 tarih 3 sayılı Müdür kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sermaye artırım kararının butlanının tespitine, mahkeme aksi kanaatte ise sermaye artırım kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 10/03/2021 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;davacının payını devretme konusunda bir talebi olduğuna ilişkin veya taraflar arasında yapılmış olan devre ilişkin bir sözleşme veya belge sunulmadığını, toplantıya katılan ortakların paylarının 770/1000 payla salt çoğunluğu rahatlıkla sağladığından bu toplantının usul ve yasaya uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Türkiye Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin kuruluşundan itibaren alınan karar örnekleri ve dava konusu yapılan 15/11/2020 tarihli 2 sayılı genel kurulda alınan kararlar ile 15/11/2020 tarihli 3 sayılı müdürler kurulu kararı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 08/07/2015 tarihli ve … sayılı şirketin kuruluşuna ilişkin, 19/11/2020 tarihli ve … sayılı ortakların rüçhan hakkı kullanmalarına ilişkin, 14/12/2020 tarihli ve … sayılı sermaye arttırımına ilişkin çıktıları, Samsun 2. Noterliği’nin 21/10/2020 tarihli ve … sayılı genel kurul toplantısına davet yazısı, ile 17/10/2020 tarihli ve 23744 sayılı ortakların rüçhan hakkını kullanmaları hakkında yazısı, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü İlyasköy Polis Merkezi Amirliği’nden, ….’den gelen yazı cevapları, Mali Müşavir bilirkişi Doç. Dr. …’dan alınan 28/02/2022 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, genel kurul kararının ve müdürler kurulu (yönetim kurulu) kararının iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacının davalı şirketin ortağı olduğu, 15/11/2020 tarihinde yapılan genel kurulda alınan 2 sayılı sermaye arttırımına ilişkin kararların ve aynı tarihli 3 sayılı müdürler kurulu kararının iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
TTK’nın 445. maddesine göre 446. maddede belirtilen kişiler kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açabilir. Davacının 446. maddede belirtilen kişilerden olduğu ve dava tarihine göre üç aylık süre içerisinde iş bu davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından davacı tarafın iki ayrı talebinin olduğu anlaşılmaktadır. Bunlardan bir tanesi 15/11/2020 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda alınan sermaye arttırımına ilişkin karar olup, diğeri ise aynı tarihte müdürler kurulu tarafından alınan 3 nolu yönetim kurulu kararıdır. Buna göre her iki karar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır.

1)15/11/2020 tarihli genel kurulda alınan sermaye arttırımına ilişkin 6 nolu kararın iptaline yönelik talebin incelenmesi;dava dilekçesinden iş bu genel kurul kararının öncelikle batıl/yok hükmünde olduğu ileri sürülmektedir. Gerekçe olarak ise davacının genel kurula katılma hakkının engellendiği iddiasına dayanılmaktadır. Ayrıca tabi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu iddiası ile iptali istenmektedir.
a)Genel kurul kararının batıl/yok hükmünde olduğuna ilişkin değerlendirme;davalı şirketin 15/11/2020 tarihinde yapılan genel kurulun davacının katılmadığı veya katılamadığı hazirun listesinden anlaşılmaktadır. Esasen bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, şirket genel kurulunun yapıldığı siteye giriş yapamadığını bu nedenle genel kurula katılamadığını iddia etmektedir. Gerçekten mahkememizce yaptırılan zabıta araştırmasından genel kurulun Kara Samsun Mah. 846. Sk. No:4B/18 İlkadım/SAMSUN adresinde yapıldığı, girişin otomatlı kapıdan şifre ile gerçekleştirildiği ve dışarıdan girişin kapının içeriden açılmadığı sürece mümkün olmadığı keza araç girişininde uzaktan kumandalı sürgülü otomatik kapıdan yapıldığı kapının yan tarafında bulunan şifreli demir kapıdan yaya girişinin yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda davacının siteye girişinin dolayısıyla genel kurula katılmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nın 447. maddesine göre genel kurulun özellikle pay sahibinin genel kurula katılma asgari oy, dava ve Kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlayan veya ortadan kaldıran kararları batıldır. Burada ise genel kurula katılmayı engelleyen bir karar mevcut olmayıp, fiili engellenme söz konusudur. Öte yandan TTK’nın 446. maddesinde iptal davası açabilecek kişiler gösterilmiş olup, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve kanun maddesinde sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahibi dava açabilecektir. Dosyadaki Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kayıtlarından davalı şirketin 3 ortaklı olduğu ve pay oranları nazara alındığında (şirket toplam payı 1.500 olup, 33 pay davacıya aittir) davacının her ne kadar genel kurula katılmadığı sabit ise de hissesine göre genel kurula katılmış olsaydı dahi TTK’nın 621. maddesi gereği karar alınmasını engellemesi göre mümkün olmadığından ezcümle genel kurula katılmamasının iptali istenen kararın alınmasında bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmekle kararın batıl/yok hükmünde sayılmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
b)Genel kurul kararının afaki iyi niyet kurallarına aykırılık gerekçesiyle iptali talebinin değerlendirilmesi;davacı taraf şirketin ekonomik durumunun iyi olduğunu sermaye arttırımını gerektirecek bir durum olmadığını bu sebeple kararının afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle iptalini talep etmiştir.
Mahkememizce bu iddia yönünden davacı şirketin son üç yıllık ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, mali müşavir SMM Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 28/02/2022 tarihli raporda şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2018-2019-2020 yıllarında öz sermayesini koruduğu, borca batık olmadığı, sermaye arttırımını zorunlu kılan bir nedeninin bulunmadığı bilgisi verilmiştir. Davalı taraf sermaye arttırımını zorunlu kılan herhangi bir gerekçe ileri sürüp delillendirmemiştir. Bu halde sermaye arttırımının pay oranları nazara alındığında davacının şirketten tasfiyesi amacıyla yapıldığı, yani afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğu anlaşılmakla, 15/10/2021 tarih 2 nolu genel kurulda sermaye arttırımı ile ilgili alınan 6 nolu kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
2)15/11/2020 tarih ve 3 nolu müdür kararının iptaline yönelik talebin incelenmesi;davalı şirketin iptali istenilen iş bu kararı ile sermaye arttırımına ilişkin hususlar belirtilmiştir. Öncelikle iptali istenen bu kararın bir yönetim kurulu kararı niteliğinde olduğunun tespiti gerekir. TTK’da ise yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin sarih bir yasa maddesi bulunmamaktadır. Ancak TTK 391. maddesinde gösterilen kararlar kapsamında kararın batıl olduğu ileri sürülebilir. Dava dilekçesinde ise böyle bir iddia ve ispat söz konusu değildir.
Öte yandan TTK 621. maddesinde limited şirketlerde önemli kararların hangi çoğunlukla alınması gerektiği açıklanmış, 461. maddede ise rüçhan hakkının kullanılması ile ilgili usul ve esaslar gösterilmiştir. Karar incelendiğinde gerekli çoğunlukla alındığı gibi rüçhan hakkının kullanılması yönünde yasa hükümlerine uyulduğu bu yönden bir aykırılığın bulunmadığı tespit edilmiş olmakla 3 nolu müdür kararının iptaline yönelik talebin bu sebeple de reddi gerekmiştir.
Davanın niteliğine göre 6325 sayılı Kanun kapsamında arabuluculuk hükümlerine tabi olmadığı açıktır. Davalı tarafın diğer itirazları da açıklanan gerekçelere ve bilirkişi raporuna göre yerinde bulunmamış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalı şirketin 15/01/2020 tarih 2 nolu genel kurulunda alınan sermaye artışına ilişkin 6 nolu kararın iptaline,
2-Diğer taleplerin reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen posta masrafı 121,50 TL ve bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 821,50 TL yargılama giderinden kabul/redde göre takdiren hesaplanan 410,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 59,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Davalı tarafından sarf edilen 19,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 9,5 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!