Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. 2023/718 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/666 Esas – 2023/718
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/666 Esas
KARAR NO : 2023/718

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 05/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; davalının maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracın 28/12/2019 tarihinde KTK kuralını ihlal ederek yaralamalı ve ölümlü trafik kazasına karıştığını, mezkur kaza sonrasında müvekkili sigorta şirketi tarafından kazada yaralanan … lehine 16/12/2020 tarihinde 58.000TL ve müteveffa … lehine 21/10/2020 tarihinde 260.000TL olmak üzere toplam 318.000TL ödendiğini, sürücünün gerekli ehliyetnameye sahip olmaması sebebi ile yapılan bu ödemenin tahsili için davalı-borçlu …’ne icra takibi başlatıldığını ancak borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi sebebi ile takibin durdurulduğunu belirterek, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazlarının yanı sıra, kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabulucu son tutanağı, ödeme belgesi, Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/1698 esas sayılı dosyası, ihbar föyleri, ZMSS poliçesi, kaza tespit tutanağı, engellilik raporu suretleri ibraz edilmiştir.
Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/1698 Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Çarşamba CBS’nın 2019/8104 soruşturma sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden celb edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 01/11/2021 havale tarihli dilekçe ile ekinde ödeme dekontları ibraz edilmiştir.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
Çarşamba İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde dava dışı Adem ve …’a ait ESD araştırma tutanağının gönderildiği görülmüştür.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan yazıya cevap verilmiştir.
Ankara ATK’dan 07/04/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden dava dışı … hakkında maluliyet raporu aldırılmıştır.
Aktüer bilirkişiden 14/04/2023 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ZMMS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazmine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacının ZMMS sigortacısı olduğu davalıya ait … plakalı aracın dava dışı ehliyetsiz … sevk ve idaresinde iken 28/12/2019 tarihinde karışmış olduğu ölümlü yaralamalı trafik kazasında dava dışı üçüncü kişilere ödenen 260.000,00 TL destekten yoksun kalma ve 58.000,00 TL maluliyet tazminatlarının faizi ile birlikte davalıdan tahsili amacıyla Çarşamba İcra Dairesi’nin 2021/1698 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, davalının süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine, 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarihli ve 608 sayılı kararı ile Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Samsun ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği, yürürlük tarihinin 01/09/2021 olduğu, eldeki davanın 05/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmiş, yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Davalının rücu koşullarının olup oluşmadığı itirazına gelince; kaza tarihinde yürürlükte bulunan 01/06/2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4. maddesinin (b) bendinde, aracın, Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelen zararlar sebebiyle sigortalıya rücu edilebileceği belirtilmiştir. Sigortacının, sigortalı aracın ehliyetsiz kullanılmış olması nedeniyle bu aracın neden olduğu kaza sonucu 3. kişiye ödenen sigorta tazminatını talep hakkı bulunmaktadır ve talebi sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden miktar ile sınırlıdır (Bkz: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2021 tarih, 2019/3161 Esas, 2021/85 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. HD.nin 10.06.2013 tarih ve 4650/8711 sayılı kararı).
Somut olayda, davalıya ait … plakalı aracın davacıya 04/01/2019-2020 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmış, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/8104 soruşturma numaralı dosyası dosyamız arasına alınmış, mahkememizce Ankara ATK’dan alınan 07/04/2022 tarihli kusur raporunda; 28/12/2019 tarihli kazanın sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’ın ön ilerisinde aynı yöne seyreden … yönetimindeki pat pat tarım aracına arkadan çarpması sonucu meydana geldiği, her ne kadar 13/05/2020 tarihli mütalaa raporunda ve 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda …’ın tali, …’ın asli kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporu, mütalaa bilirkişi raporu ile dosyadaki tüm bilgi, belge ve ifadeler incelendiğinde kazanın, açıklanan şekilde arkadan çarpma şeklinde meydana geldiği, gündüz vakti, düz ve eğimsiz yolda meydana gelen olayda pat pat sürücüsüne kusur atfında bulunulan değerlendirmelere iştirak edilmediği değerlendirilerek sigortalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Dosya içerisindeki kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunun da açıkça belirtildiği görülmekle, Genel Şartlar’ın B.4 maddesinin (b) bendindeki rücu koşulu gerçekleşmiştir.
Sigorta şirketinin üçüncü kişiye yaptığı ödemenin ne kadarını sigortalısından talep edebileceği mevzusuna gelince; yukarıda işaret edildiği üzere, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilecektir.
Dava dışı …’ın maluliyetinin belirlenmesi kapsamında dosya arasında bulunan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin 28/09/2020 tarihli maluliyet raporu incelenmiş, kaza tarihindeki yönetmeliğin doğru şekilde uygulandığı, yaralanan …’ın bizzat muayene edildiği, heyetin yönetmeliğin aradığı şekilde teşekkül ettiği anlaşılmakla, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, davalı vekilinin buna yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce gerçek zararın belirlenmesi ve ödenen bedellerin makul olup olmadığı hususunda aktüer raporu alınmış, düzenlenen 14/04/2023 tarihli raporda; sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabulü ile, asgari ücret üzerinden, TRH 2010 ve progresif rant yöntemi kullanılarak, Yargıtay emsal kararlarında belirtilen destek payları çerçevesinde ödeme tarihlerindeki gerçek tazminat miktarları belirlenmiş, buna göre dava dışı …’ın maluliyeti sebebi ile ödeme tarihindeki gerçek zararının 129.811,33 TL olduğu, müteveffa …’ın ölümü sebebi ile oluşan destekten yoksun kalma zararının toplam 431.138,64 TL olduğu tespit ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekilince gerek 14/04/2023 tarihli aktüer raporuna gerekse Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/102 Esas sayılı dosyasından alınan kusur raporu ibraz edilerek 07/04/2022 tarihli kusur raporuna itiraz edilmiş ise de; aktüer raporunun dosyadaki veriler ve Yargıtay emsal uygulamalarına uygun, denetime açık ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu görülmüş, yeniden rapor aldırılmasına yönelik itirazların reddine karar verilmiştir.
Aktüer raporunda sigortalının %100 kusuru üzerinden hesaplama yapıldığı görülmekle, bu aşamada tarafların kusuru yönünden de değerlendirme yapılmalıdır. Tüm dosya kapsamının incelenmesinde kazadaki olay örgüsünün dosyadaki tüm raporlarda aynı şekilde irdelendiği, davalı tarafından sunulan Ağır Ceza Mahkemesi raporunda …’ın kendi yaralanması ve maktulün ölümü kapsamında iki ayrı değerlendirme yapıldığı, TBK’nın 74.maddesi gereğince ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının hukuk hâkimini bağlamadığı düzenlemesi gereğince ceza yargılaması bakımından ikili şekilde kusur değerlendirmesi yapılmasının eldeki dosya yönünden uygun olmadığı anlaşılmış, yine arkadan çarpma şeklinde gerçekleşen olayda dava dışı …’ca idari yaptırım gerektiren patpatın yasak olmasına rağmen karayoluna çıkarılması hususunun tek başına kazanın meydana gelmesine sebebiyet verecek etkisinin bulunmadığı ve bu nedenle kusur izafe edilmiş olmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiş ise de, davacı tarafça sunulan dava dilekçesi ve ekindeki 13/05/2020 tarihli mütalaa raporundaki tespitler çerçevesinde sigortalı aracın %80 oranında asli kusurlu olarak kabulü üzerinden değerlendirme yaptığı anlaşılmış, usuli kazanılmış haklar çerçevesinde %80 kusur oranı kabulünde dahi ödenen bedelin gerçek zararın altında kaldığı değerlendirilmiş, şu halde davacının ödediği bedeli sigortalı araç malikinden rücu tazmin edebileceği kabul edilmiştir.
Davacı vekilince her ne kadar dava dışı … için 58.000,00 TL ödendiği beyan edilmiş ise de sunulan 27/10/2021 tarihli beyan dilekçesi ve eklerinde …’ın maluliyeti için toplam 56.986,06 TL ödeme yapıldığı, yine destekten yoksun kalma zararı kapsamında dava dışı zarar görenler için stopaj dahil 260.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüş, davalı araç malikinin kaza tarihi olan 28/12/2019 tarihinde temerrüde düşmüş olması nazara alınarak ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği kabul edilmiş, dosya arasına alınan faiz hesaplamalarında davacının toplam 40.665,22 TL işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmakla, tarafların tacir olması sebebi ile avans faizi talep edilebileceği nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin tahsil kabiliyeti nazara alınarak davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Çarşamba İcra Dairesi’nin 2021/1698 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 316.983,06 TL asıl alacak, 40.665,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 357.648,28 TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,

4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 24.430,95 TL karar ilam harcından peşin alınan 4.349,44 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 20.081,51 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 4.349,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından ödenen 271,00 TL tebligat ve posta gideri, 2.736,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.007,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.986,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 53.070,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 2.478,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 341/4 maddesi gereği reddedilen kısım yönünden KESİN, kabul edilen kısım yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
08/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.