Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/656 E. 2022/303 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/656 Esas – 2022/303
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/656
KARAR NO : 2022/303

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın iptali (Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM T. : 21/03/2022
Mahkememizde görülmek bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 04/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili banka ile davalı …. arasında 5 adet kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların söz konusu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, davalılara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine kredinin teminatını teşkil eden Samsun ili Bafra ilçesi … ada … parsel … cilt nolu … sayfa nolu 3 katlı fabrika binası ve depo ve arsası vasıflı taşınmaza ilişkin Samsun İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla, Bafra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 2.000.000,00 TL’lik ipotek limitlerini aşan yani rehinle karşılanamayan kısım yönünden iptalini, takibin devamını %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 08/10/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;yetkili mahkemenin Bafra Mahkemeleri olduğunu, HSK tarafından alınan kararla Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ticari davalarda yetkili kılınmış ise de bu kararın açıkça HMK ve TTK hükümlerine aykırı olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde bildirdiği ihtarnamenin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, Bafra ilçesi … ada … parsel üzerinde bulunan 3 katlı fabrika binası deposu ve arsası vasıflı taşınmaz üzerinde 2.000.000,00 TL bedelli 1. dereceden ipoteğin söz konusu olduğunu, davacının dosya alacağını ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edebilecekken ipoteğin paraya çevrilmesi için ayrı takip bakiye borç için ayrı takip açmasının hukuki bir yararının olmadığını, öncelikle yetki itirazları doğrultusunda dosyanın yetkili ve görevli Bafra Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, davacının asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/10/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;görevli ve yetkili mahkemenin Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyada örneği bulunan ihtarnamenin usulüne uygun olarak çekildiğini ve tüm borçlulara tebliğ edildiğini, 2.000.000,00 TL bedelli ipotekli taşınmazın banka alacağını karşılamadığını, genel haciz yoluyla takip ve ihtarnamenin asıl alacak üzerinden değil toplam alacak üzerinden belirlendiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 20/10/2021 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle;dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir hüküm düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu beyanla cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
Toplanan deliller:
Kredi çerçeve sözleşmeleri, kefalet sözleşmeleri, ihtarname, hesap özeti, faiz oranları, Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtları ile Bafra İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Samsun İcra Müdürlüğü’nün … ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin Esas sayılı dosyası, arabuluculuk tutanağı, bankacı bilirkişi …’dan alınan 24/01/2022 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Dava, kredi genel sözleşmelerine dayanan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalılar aleyhine Bafra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 3.377.264,99 TL toplam alacak hakkında ilamsız takibe geçildiği, davalıların süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca, faize itiraz ettiği, takibin devamı için davacı tarafın süresi içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Takibin dayanağının, kredi genel sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olmakla, öncelikle icra dairesinin yetkisinin tespiti gerekmektedir. HMK’nın 19. maddesine göre yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi ve yetkili mahkemenin birden fazla mahkeme yetkili ise seçilen mahkemenin bildirilmesi gerekmektedir, aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı kurallar icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz içinde geçerlidir. Davalılar vekili takibe itiraza ilişkin 31/08/2020 tarihli dilekçesinde yetkiye itiraz ettiğini bildirmiş ise de yetkili icra dairesini bildirmediğinden geçerli bir yetki itirazı bulunmamaktadır. Bu nedenle icra dairesinin yetkisine itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile mahkememiz yetkisine de itiraz etmiştir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevresi yeniden düzenlenmiş, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden de yargı çevresi Samsun ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş, kararın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Buna göre dava tarihi nazara alındığında mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmakla itiraz reddedilmiştir.
Dosya kapsamı ve bankacı bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/01/2022 tarihli rapor ve eklerinin içeriğinden;davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 08/04/2013 tarihli 1.250.000,00 TL tutarlı, 10/03/2016 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli, 19/04/2017 tarihli 2.500.000,00 TL bedelli, 12/09/2019 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli, 23/10/2020 tarihli 10.000.000,00 TL bedelli kredi sözleşmelerinin bulunduğu, davalılar İbrahim Yerebakan ve …’ın ise aynı miktar ile sözleşmeleri kefil sıfatıyla imzaladıkları, hesaplardaki düzensizlik nedeniyle Ankara 31. Noterliği’nin … tarihli 9407 yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi hesaplarının 14/07/2021 tarihi itibariyle kat edildiği ve ödeme için 3 gün süre verildiği, hesap kat ihtarının davalı şirkete ve davalı …’a 29/07/2021, davalı İbrahim Yerebakan’a 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre temerrüt tarihinin sırasıyla 03/08/2021 ve 30/07/2021 olduğu, akdi faiz oranının sözleşmenin 2.5.1 maddesi ve faiz genelgelerine göre bilirkişi raporunun 4. sayfasında ayrı ayrı gösterildiği, temerrüt faiz oranının ise faiz genelgeleri nazara alındığında… 035 nolu kredili esnek hesap için %27,36, diğerleri yönünden %42 olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda kredi ödeme planları ve hesap ekstreleri her bir kredi yönünden ayrı ayrı tespit edilmiş, öncelikle davalı aslı borçlu yönünden hesaplama yapılmış, sonrasında davalı kefillerin sorumluluğu değerlendirilmiştir. Bu cümleden olmak üzere her bir kredi için yapılan hesaplamada öncelikle en son yapılan tahsilat sonrası kalan anapara bakiyesi tespit edilmiş, son ödeme tarihinden 14/07/2021 kat tarihine kadar akdi faiz uygulanmış, kapitalize edilerek kat tarihinden 03/082021 temerrüt tarihine kadar yine akdi faiz uygulanarak toplam alacak bulunmuş, bulunan bu toplam alacağa temerrüt tarihinden 26/08/2021 takip tarihine kadar yukarıda bildirilen temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takip tarihi itibari ile asıl alacak ve fer’ileri tespit edilmiş, taleple bağlılık değerlendirilerek takip tarihi itibari ile 3.215.501,42 TL toplam alacağa ulaşılmıştır.
… nolu ve … nolu kredilere takip tarihinden sonra dava tarihinden önce ödemeler yapıldığı tespit edilmekle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-822 Esas 2018/1754 Karar sayılı ilamında açıklanan yöntem kullanılmak suretiyle yapılan ödemeler bilirkişi raporunda mahsup edilmiş ve davalı asıl borçlunun dava tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarı 3.105.315,41 TL asıl alacak, 15.687,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.121.002,77 TL olarak tespit edilmiştir.
Kredi sözleşmelerine göre davalı kefillerin kefalet limiti toplam 20.750.000,00 TL olup, kefil kefalet limiti kapsamında kendi temerrütünün sonuçlarından sorumlu olduğundan ve hesaplanan borç miktarı kefalet limiti kapsamında kaldığından davalı kefillerinde aynı miktarda sorumlu olmaları gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi raporunda davalı asıl borçlu ve kefillerin sorumlu oldukları borç miktarı yukarıda gösterildiği şekilde tespit edilmiş ise de dava dilekçesinden 2.000.000,00 TL ipotek limitini aşan yani rehinle karşılanmayan kısım olan 1.377.264,99 TL talep edildiği anlaşılmakla hesaplanan asıl alacaktan ipotek limitinin mahsubu sonrası davalı asıl borçlu ve kefillerin sorumlu oldukları miktarın 1.105.315,41 TL asıl alacak 15.687,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.121.002,77 TL olduğu sonucuna varılarak davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yapılan ödemeler ve kredi türleri sebebiyle takip tarihi sonrası ödenmeyen BCH kredileri için %40 oranında temerrüt faizine, faizin %5’i oranında gider vergisine hükmedilmiş, toplam alacak likit kabul edilmekle %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Reddedilen kısım yönünden davalı tarafın kötü niyet tazminat talebi bulunmakta ise de İİK’nın 67. maddesi gereği davacının haksız ve kötü niyetli olmasının gerektiği, davanın kısmen reddi ile kötü niyetin sabit olduğu ancak haksız olarak takibe geçildiği hususunun sabit olmadığı alacağın yargılamayla belirlendiği anlaşılmakla bu talebin reddi gerekmiştir.
İtirazların değerlendirilmesi;
Davacı vekili rapora miktar yönünden itiraz etmiş ise de itirazının somut gerekçeli olmadığı alınan bilirkişi raporunda her bir kredi yönünden Yargıtay uygulamalarına uygun ve banka kayıtlarıyla uyumlu faiz oranları belirlenmek suretiyle hesaplamaların yapıldığı anlaşılmakla itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin itirazları yönünden yapılan incelemede harçlar kanunu gereği icra dairesine yatırılan harcın itirazın iptali davasında mahsubunun mümkün olduğu, yapılan kontrolde harç eksikliğinin bulunmadığı anlaşılmış, mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine itirazlar yukarıda değerlendirilmiştir.
Dosyada Ankara 31. Noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ve tebliğ belgeleri bulunmakta olup tebligatların usulüne uygun yapıldığı anlaşılmış, akdi ve temerrüt faiz oranlarının sözleşme ve faiz genelgelerine uygun olduğu tespit edilmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla asıl borçlu şirket yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı takipte diğer takiplerle tahsilde tekerrür etmemek kaydının bulunduğu, ipotek limitinin 2.000.000,00 TL olduğu ancak toplam borcun 3.121.002,77 TL olarak tespit edildiği yani ipotek limitini aşan borcun bulunduğu İİK 45. maddesinin bu halde asıl borçlu ipotek veren davalı yönünden ipotek limitini aşan kısım yönünden takip yapılmasını engellemediği görülmekle bu yöne ilişkin itirazlarda kabul edilmemiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalıların görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin de davalı taraftan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-1.105.315,41 TL asıl alacak, 15.687,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.121.002,77 TL alacak hakkındaki itirazın iptali ile takibin devamına, fazla talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %42 temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
5-Alınması gerekli 76.575,70 TL harçtan peşin alınan 6.634,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 69.941,05 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 72.035,10 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 26.388,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 8.548,49 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
9-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 101,60 TL, bilirkişi ücreti 2.250,00 TL olmak üzere toplam 2.351,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.914,05 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!