Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2023/720 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/654 Esas – 2023/720
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/654 Esas
KARAR NO : 2023/720

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 04/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili tarafından imzalandığı iddia edilen 01/12/2016 tanzim ve 01/12/2018 vade tarihli 12.000TL bedelli bonoya dayalı olarak Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/42297 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkiline yapılan tebligatın muhtarlığa teslimi sebebiyle yasal süreden 1 gün sonra haberdar olduğunu, bu sebeple ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edemediğini, müvekkilinin iş bu icra takip dosyasında borçlu olmadığı gibi takip dayanağı senet üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, davalı ile müvekkili arasında senet düzenlenmesini gerektirecek bir iş ilişkisi bulunmadığını belirterek, takip konusu edilen senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının ve imzanın müvekkiline ait olmadığının tespitine, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/42297 Esas sayılı icra takibinin ve dava konusu senedin iptaline, davalının haksız ve kötüniyetli olduğundan müvekkili lehine asıl alacak üzerinden %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/42297 Esas sayılı dosyasındaki alacağa dayalı bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu, mahkemece imza incelemesi yaptırıldığında bu hususun da ortaya çıkacağını, bonoya karşı tanıkla ispat mümkün olmadığından davacı tarafın tanık dinletmesine de muvafakatleri bulunmadığını, alacağın kumar borcuna ilişkin olduğu yönündeki iddianın da asılsız olduğunu belirterek, davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/42297 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış, senet aslı dosyamıza celb edilmiştir.
Türkiye İş Bankasına, Ziraat Bankası Terme Şubesine, Terme 2. Noterliğine yazılan yazılara cevap verilmiş, ekinde evrak asıllarının gönderildiği görülmüştür.
İstanbul ATK’dan 07/09/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş, Terme Tapu Müdürlüğüne, Terme İlçe Nüfus Müdürlüğüne, Türk Telekom A.Ş’ne, YEPAŞ’a yazılan yazılara cevap verilmiş, ekinde evrak asıllarının gönderildiği görülmüştür.
İstanbul 14 Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla adli belge inceleme uzmanından oluşan 3 kişilik heyetten 27/03/2023 tarihli 2023/27 Talimat sayılı rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedine dayalı başlatılan takip sebebi ile borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafından davacı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin 2021/42297 Esas sayılı dosyası ile 01/12/2016 tanzim 01/12/2018 vade tarihli 12.000,00-TL bedelli senede dayalı olarak toplam 15.825,00 TL alacak hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacının ise işbu dava ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Samsun İcra Dairesi’nin 2021/42297 Esas sayılı takibe konu senedin incelenmesinde keşidecinin … lehdarın … olduğu anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğu iddiasında bulunan davalıdadır. İmza inkarına dayalı menfi tespit davalarında da senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü senet alacaklısı davalıya aittir.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun alacaklıya karşı imza inkarı mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sayılı kararı ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Davacı asilin samimi imza örnekleri dosyamız arasına alınmış, ilgili senet aslı temin edilmiş ve kurumlarda bulunan evrak asılları istenerek dosya imza incelemesi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, alınan 07/09/2022 tarihli raporda özetle; inceleme konusu senetteki borçlu imzalarının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere davacı …’nin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği kanaati bildirilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun kesin ifadeler içermemesi, hüküm kurmaya elverişli olmaması ve davalı vekilince sunulan itiraz dilekçesi çerçevesinde yeniden emsal imza araştırması yapılarak senet üzerindeki imzanın davacıya aidiyeti konusunda bu kez talimat yolu ile grafoloji dalında uzman ve akademisyen unvanına sahip 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, düzenlenen 27/03/2023 tarihli raporda ise, borçlusu … adına atfen imzalı senet aslı metninde yer alan yazılar ile …’nin mukayese yazı örnekleri arasında yeterli düzeyde benzerlik olmadığı, harflerin kaligrafik yapılanma, eğim, bağlantı ve kümelenme ve işleklik gibi özellikleri bakımından farklılıklar içerdiği, inceleme konusu imzalar ile mukayese imza örnekleri arasında saptanan farklılıklar nedeni ile senet üzerindeki borçlu imzalarının …’nin eli ürünü olmadığı hususunda kanaat bildirildiği görülmüştür.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davacı/borçlunun imza inkarını herkese karşı ileri sürülebileceği, yapılan inceleme sonucunda senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının bilirkişi heyet raporu ile kesinlik bildirir şekilde tespit edildiği, bu kapsamda davacının takibe konu 12.000,00 TL bedelli senet ve Samsun İcra Dairesi’nin 2021/42297 Esas sayılı dosyası yönünden davalı yana borçlu olmadığı değerlendirilmiş, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tarafların senetteki konumlarına göre, lehdar konumundaki davalının keşideci imzalarının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu değerlendirilmiş, davalının takibe girişmekte haksız ve aynı zamanda kötü niyetli olduğu kabulü ile davacı yararına takip tutarının %20’si oranında tazminata hükmedilmiştir. Menfi tespit davasının dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşılmakla arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE; davacının Samsun İcra Dairesi’nin 2021/42297 Esas sayılı icra takibi ve takibe konu senet sebebi ile davalı yana borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca 3.165,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.081,01 TL karar ilam harcından peşin alınan 270,26 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 810,75 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 270,26 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından ödenen 313,06 TL tebligat ve posta gideri, 595-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 908,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.08/06/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.