Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/635 E. 2022/350 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/635 Esas – 2022/350
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/635
KARAR NO : 2022/350
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 29/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; davacının arkadaşının aracına bindiği sırada davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Gar istikametine devam etmekte iken aracının sağ ön kısmı ile müvekkile çarpması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin yoğun bakımda tedavi gördüğünü, malul kaldığını, müvekkilinin kazadan önce Çarşamba Devlet Hastanesinde işçi statüsünde çalıştığını, tedavi süresince çalışamadığını ve ne zaman çalışmaya başlayacağının da belli olmadığını bu nedenle maddi zararının oluştuğunu, yaşanan kazanın oluşumunda tam ve asli kusurun davalı tarafta olduğunu, davalıya ait aracın davalı … tarafından sigortalandığını, müvekkili zararının karşılanması için sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak cevap alamadıklarını beyanla şimdilik 100 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/10/2021 tarihli beyan dilekçesi ile 25,00 TL tedavi gideri, 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 25,00 TL geçici iş göremezlik taleplerinin olduğunu belirterek maddi tazminat istemini açık hale getirmiştir.
Davalılar … ve … .. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in seyir halinde iken davacının aniden sağ şeritte park halinde olan aracına binmek için aracının sol tarafına dolaşması ve o esnada müvekkilini sol şerit dolu olması ve trafiğin akıcı bir şekilde ilerlemesi sebebi ile sol şeride doğru manevra yapamaması sebebi ile davalıya çarpmasıyla sonuçlanan yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kişinin işinden ve gücünden kaldığı süre içinde oluşan gelir kaybının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumluluğunda olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, dikkatsizliği nedeniyle davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacın vekilinin sunmuş olduğu dilekçede talebini açıkça belirtmediğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, iş mahkemelerinin görev alanına girdiğini, sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaatta bulunulmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde atfı kabil kusuru bulunmamasından dolayı haksız davanın reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Deliller:
Dava dilekçesi ekinde arabuluculuk evrağı, sigortaya yapılan başvuru evrağı, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat bilgisi, davacı vekili talebini açıkladığı beyan dilekçesi, Uyap üzerinden celb edilen Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası, Samsun Atakum sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gönderilen cevabi yazı, Samsun İlkadım sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gönderilen cevabi yazı, Çarşamba sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gönderilen hizmet dökümü ve geçici iş göremezlik listesi, Samsun il Emniyet Müdürlüğünden gelen cevabi yazı, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinden gönderilen tedavi evrakları, Sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan Sigorta Poliçesi, davalılar tarafından dosyaya sunulan delil dilekçesi ekinde kaza anını gösterir araç içi kamera kayıtları, Sigorta şirketi tarafından gönderilen hasar dosyası,
Deliller delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası ile oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, 22/02/2022 tarihinde davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonrasında malul kalması sebebiyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesi ile görev itirazında bulunmuştur.
Trafik kazasının iş kazası olması ve uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi için uyuşmazlığın taraflarının işçi ve işveren olması uyuşmazlığın iş sözleşmesinden veya iş kanunundan kaynaklanması gerekmektedir. Kazanın iş kazası olmadığı, davanın taraflarının işçi ve iş veren olmadığı davacının kaza anında yaya olduğu, kazanın işin görülmesi anında meydana gelmediği kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyası kapsamında alınan beyanlardan anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak görülür. TTK’nın 5/1. Maddesine göre, ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Eldeki davada, davalı sigorta şirketine, zarara sebep olduğu ileri sürülen aracın zorunlu trafik sigortacısı olması sebebiyle husumet tevcih edilmiştir. Sigorta hukuku TTK’nın 6. kitabında 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, TTK’da düzenlenen hususlardan olduğu veçhile uyuşmazlık ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecektir ve davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur (Bkz: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14.10.2019 tarih ve 18839/9369 sk.).
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı …’ın ise 2918 Sayılı KTK’nın 68/1-C ( yaya yollarında geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde trafiği tehliyeke düşürecek davranışlarda bulunmak) kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş olup, 06/10/2021 tarihli cevabi yazı ile; gelir bağlanmadığı, geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı ve devam raporu verildiği bildirilmiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasının incelenmesinde, şüpheli …’in kazanın oluşumunda kusurunun bulunmaması gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde karar verildiği, verilen karar itiraz edildiği ancak Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin … D.İş Sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği ve dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyası kapsamında alınan Ankara Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nca hazırlanan 08/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; A) Sürücü …, sevk ve idaresindeki otobüs ile gündüz vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolun sağ şeridini takiben seyredip, geldiği olay mahallinde, CD içerisindeki kamera görüntülerinden anlaşılmakla, yolun sağındaki emniyet şeridinde duraklamakta olan aracın önünden dolaşıp, bu aracın sol arka kapısından binmek için kaplamaya girerek yakın mesafeden önüne çıkan yaya …’a aracının sağ ön köşe kesimiyle çarpmak durumunda kaldığı olayda, oluşa etken hatalı tutum ve davranışı ile olayı önleme imkanı olmadığından, sonuçta atfı kabil kusurunun olmadığı, B) Yaya …, gündüz vakti, olay mahallinde, binme kurallarına riayet etmeden, yolun sağındaki emniyet şeridinde duraklamakta olan aracın sol arka kapısından binmek için aracın önünden dolaşıp, gelen trafiği kontrol etmeden, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda dikkatsizce yakın mesafeden kaplamaya girmesi, o sırada sağ şeridi takiben gelen sürücü …’in kullandığı otobüsün sadmesine maruz kalması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Hazırlık şamasında alınan bu rapor dosyamız arasına alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesinde “işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1. maddesinde “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1 maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Şu halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, Ankara Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nca hazırlanan 08/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda, kolluk kuvvetlerince düzenlenen kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyası kapsamında alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamından dosya arasında bulunan Adli Tıp tarafından tanzim edilen kusur raporunun olayın oluş biçimine uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı sigorta şirketinin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunması halinde 3.kişilerin zararından sorumlu tutulabileceği, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davacının kazanın meydana gelmesinde asli ve tek kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022 10:19:50

Katip
¸

Hakim
¸