Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/630 Esas – 2023/756
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/630
KARAR NO : 2023/756
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 21.09.2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 30.08.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda olan müvekkillerinin malul kalacak şekilde yaralandığını , müvekkillerinin yolcu olması sebebiyle kusurlarının olmadığını, sigorta şirketlerinin sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olması sebebiyle davanın kaza tespit tutanağına göre kusurlu plakalı aracın kaza tarihinde davalı olduğu belirtilen her iki araç sürücüsünün kusuru oranında talepleri olduğunu, … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş tarafından, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalanadığını, oluşan zararın tazmini için her bir müvekkili adına davalı sigorta şirketlerine başvuru yaptıklarını ve fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını , arabuluculuğa başvurduklarını anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek ; HMK 107 maddesi kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için her bir davalı yönünden ayrı ayrı 250,00 ‘şer TL sürekli iş göremezlik tazminatının , her bir sigorta şirketi sürücüsünün kusuru oranında temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili 15.10.2021 Uyap kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından usulüne uygun başvuru yapılmadığını, kusur durumu konusunda çıkan ihtilafların netleştirilmesi adına ATK’dan rapor alınması gerektiğini, …’un ve …’un iyileşme sürücenin henüz tamamlanmadığını, somut olayda hatır taşıması mevcut olduğunu ve bu kasamda uygun bir indirim yapılması gerektiğini, davacıların Yönetmelik hükümlerince engelliliğe neden olacak nitelikte bir yaralanması mevcut olmadığını ,her halükârda maluliyet tazminatı hesabının belirlenen adli tıp birimlerince ZMMS sigortası genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yerinde inceleme ile yapılmasını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 23.03.2021 UYAP kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle ; davacılar tarafından usulüne uygıun başvuru yapılmadığını, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, kusur oranlarının tespiti için Karayolları Fen Heyeti’nden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiğini, tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun , 2918 sayılı KTK’nın 85/1 ve ZMMS (Trafik) poliçesi genel şartlarının 1. maddesi gereğince sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve police limiti ile sınırlı olduğunu , davacının kazayla illiyet bağı bulunan bir maluliyeti varsa, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden usul ve mevzuata uygun olarak hazırlanmış bir maluliyet raporu alınarak maluliyet oranının tespit edilmesi sonucunda; alanında uzman, bağımsız ve tarafsız bir aktüerya bilirkişi tarafından sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerektiğini , tazminat hesaplaması yapılırken; tarafların kusur oranları, teminat kapsamı dışında olan haller ve poliçe teminat limiti dikkate alınarak, TRH 2010 ölüm tablosu ile 901,8 teknik faiz esas alınarak sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması gerektiğini , Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak kaza sebebiyle davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi ve ödeme yapılmış ise güncellenmiş tutarın hesaplanacak olan tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini , hesaplanan tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, avans faizine hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller;
Arabuluculuk son tutanağı, sigortaya başvuru dilekçesi, kaza tespit tutanağı, Samsun CBS’nin 2020/29774 sayılı soruşturma dosyası, Sosyal Güvenlik il Müdürlüğünden gelen rücuya tabi ödeme olmadığına ilişkin yazı cevabı, … plakalı araca ait poliçe örneği, … plakalı araca ait poliçe örneği, davalı sigorta şirketlerince gönderilen hasar dosyası, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tıp Fakültesi hastanesinde … yönünden hazırlanan 21/04/2022 tarihli maluliyet raporu, … yönünden hazırlanan 21/04/2022 tarihli maluliyet raporu, … yönünden hazırlanan 27/05/2023 tarihli maluliyet raporu, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığından gelen sinyalizasyon bilgileri, Samsun Valiliği il Müdürlüğünden gelen cevabi yazı, 20/01/2023 tarihli keşif zaptı, Trafik Bilirkişisinden alınan 24/01/2023 tarihli kusur raporu, 22/02/2023 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, 16/04/2023 tarihli Aktüerya raporu, 23/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi tüm dosya kapsamı ve sair belgeler
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan sürekli maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından 30/08/2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın d … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davacıların oluşan maluliyeti sebebiyle HMK 107 gereği alacağın tam ve belirlebilir hale gelmesinden sonra artırılmak üzere her bir davacı için sigortalı araç sürücülerinin kusurları oranında her bir sigorta şirketi yönünden 250,00 sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesi ile mahkememizin görev ve yetkisine itiraz etmiş olup burada öncelikle görev ve yetki itirazı değerlendirilecek ve sonrasında davanın esasına geçilecektir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak görülür. TTK’nın 5/1. Maddesine göre, ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Eldeki davada, davalı sigorta şirketine, zarara sebep olduğu ileri sürülen aracın zorunlu trafik sigortacısı olması hasebiyle husumet tevcih edilmiş olup, sigorta hukuku TTK’nın 6. kitabında 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, TTK’da düzenlenen hususlardan olduğu veçhile, uyuşmazlık ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülecektir ve davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur (Bkz: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14.10.2019 tarih ve 18839/9369 sk.).
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, hem davacıların yerleşim yeri hem de davaya konu kazanın gerçekleştiği yer Samsun olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı vekilinin yetki itiraz yerinde değildir.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; davalı … Sigorta A.Ş’ye … plakalı aracın, diğer davalı … Sigorta A.Ş’ye ise … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olması hasebiyle husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Kusur durumunun tespiti;
Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 21/09/2022 tarihli ön raporuna istinaden Kaza mahallinde 30/08/2020 tarihinde trafik işareti ve ışığı olup olmadığı hususunda Samsun Büyükşehir Başkanlığı Ulaşım Daire Başkanlığı’ndan gelen 10/02/2023 tarihli yazı cevabında bahse konu bölgede düşey trafik işaretleme imalatının mevcut olduğu, 07/06/2020 tarihinde trafik sinyalizasyon sisteminin aktif hale getirildiği ancak kavşak kontrol cihazından geriye dönül bilgi alınamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce trafik alanında uzman bilirkişi eşliğinde 20/01/2023 tarihinde keşif yapılmış keşif sonrasında alınan 24/01/2023 tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobil sürücüsü …; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57/1-b-6 Maddesinde yer alan (Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel kavşak içindeki araçlara geçiş hakkını vermemek) ve 52/1-a Maddesi (Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) kuralını ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsü … ise ; Aynı kanunun 52-/1- a Maddesinde yer alan (Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) kuralını ihlal ettiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Ön raporda belirtilen eksiklikler tamamlanarak dosya yeniden Ankara ATK’ya gönderilmiştir. Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 22/02/2023 tarihli raporda özetle; Kırmızı fasılalı ışıkta kavşaktan geçiş yapan sürücü idaresindeki otomobil ile gece vakti olay mahalli ışıklı kavşağa geldiğinde, kendi seyir istikametine kırmızı fasılalı ışık yandığı halde, gelen trafiği gerektiği gibi kontrol etmeden, gelen araçların hız ve mesafesini dikkate almadan, kontrolsüz ve hatalı biçimde kavşağa girerek, kavşaktan sarı fasılalı ışıkta geçen ilk geçiş hakkını vermediği sürücünün idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu asli kusurlu, sarı fasılalı ışıkta kavşaktan geçiş yapan sürücü sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, seyir istikametine sarı fasılalı ışık yandığı halde kavşağa uygun hızla, dikkatli ve kontrollü biçimde yaklaşmamış, bu haliyle kırmızı fasılalı ışıkta kavşaktan geçiş yapmak isteyen sürücünün idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda % 25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu görüşü mütalaa edilmiştir.
Kaza tespit tutanağı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan gelen yazı cevabı, soruşturma dosyasında kazadan hemen sonra alınan çelişkili ifadeler, hazırlık dosyasında bulunan kaza anını görüntüleyen kameranın olay yerine uzaklığı sebebiyle sinyal bilgisinin tespit edilemediği, mahkememizce alınan olayın oluşuna uygun ve olay yerini doğru bşir şekilde tanımlayan 22/02/2023 tarihli ATK raporunda kırmızı ışıkta geçen sürücüye %75 kusur izafe edilmişse de kazaya ilişkin yürütülen soruşturma dosyasında KYOK kararı verildiği, maddi vakıa tespitinin bu anlamda yapılamadığı, keşif esnasında alınan tanık beyanında trafik ışığı olmadığı belirtilmesine rağmen kaza yerinde kaza tarihinde aktif trafik ışık cihazının bulunduğu, tespit edilemediği göz önüne alındığında kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranları tespit edilememiş olup işletenlerden hangisinin kusurlu olduğu mahkememizce kesin olarak tespit edilemediğinden tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zararın yarı yarıya paylaştırılması gerektiği değerlendirilmiştir. (Yargıtay 17. HD 2016/211 esas 2018/10473 karar, 2011/7221 esas ve 2012/1541 karar)
Olayın meydana geliş şekli ve yeri dikkate alındığında kazaya kırmızı ışıkta geçen araç sürücüsünün sebep olduğu ve trafik ışık cihazının gösterdiği talimata uymamanın kazanın oluşumunda tek etken olduğu göz önünde alınarak sadece kaza tespit tutanağına dayanılarak hazırlanan trafik işaretleme ve ışıklarının kazaya etkisini incelemeyen 24/01/2023 tarihli trafik bilirkişisinden alınan rapora olayın oluşuna uygun olmaması sebebi ile hükme esas alınmamıştır.
Sonuç olarak kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsüne %50’şer oranda kusur izafesi yapılmıştır.
Maluliyet durumlarının tespiti;
Davacılar maluliyet durumlarının tespiti için Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevk edilmiş, davacı … hakkında düzenlenen 21/04/2022 tarihli raporda özetle, 20.02.2019 tarih 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ‘Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine göre değerlendirildiğinde,30.08.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sol el 5.parmak distal falanks kırığı ve frontal sağdaki yumuşak doku yaralanması;20.02.2019 tarıh ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirildiğinde; kişinin sürekli maluliyetine neden olmadığı görüşü mütalaa edilmiştir.Alınan bu rapor kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe ve tüm dosya kapsamına uygun bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı … hakkında hazırlanan 21/04/2022 tarihli raporun incelenmesinde; 20.02.2019 tarih 30692 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Degerlenci0 Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi Bölümü/ 2.Üst Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları/2.1. Hareket Kısıtlılığının değerlendirilmesi Şekil 2.8 Dirsek fleksiyon ve ekstansiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite engellilik yüzdeleri/ Ekstansiyon 10 derece/ ‘ye göre Üst Ekstremite Engellilik Oranının 41 (yüzde bir) olduğu, Kas İskelet Siİtemi Bölümü/ 2.Üst Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları/2.1. Hareket Kısıtlılığının Değerlendirilmesî/ Şekil 2.8 Dirsek fleW [e/ekstans’ıvon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite engellilik yüzdeleri/ Fleksiyon 110 derece/ ‘ye göre Üst Ekstremite Engellilik Oranının %4 olduğu, Fleksiyon ve ekstansiyon kaybına bağlı üst ekstremite engelliliğinin %4 +%1 = %5 olduğu, “Kas İskelet Sistemi Bölümü/ Üst Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları/ Tablo 2.3 Üst ekstremite engelliliğinin kişinin engellilik oranına dönüştürülmesi”ne göre; kişinin sürekli engellilik oranlının %3 (yüzde üç) olduğu görüşü mütalaa edilmiştir.Alınan bu rapor kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe ve tüm dosya kapsamına uygun bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı … hakkında alınan 27/05/2022 tarihli raporun incelenmesinde; …’un 30/08/2020 tarihinde trafik kazası sonucu meydana glen sağ tibia şaft kırığı; 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi – Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre Kişinin sürekli engelliliğine neden olmadığı görüşü mütalaa edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Her ne kadar davacı …’un kaza tarihinde çocuk olması sebebiyle raporun Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanması gerekmekte ise de alınan rapor içeriği incelendiğinde tüm eklem hareket açıklıklarının aktif olduğu, motor ve duyu muayenenin olağan olduğu, harici lezyon görülmediğinin belirtildiği, muayene esnasında alınan beyanında her şeyin iyileşmiş ve normal olduğunun beyan edildiği,Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğinin ve Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi – Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan maluliyet hesaplamalarında aynı tablonun kullanıldığı anlaşılmakla yeniden rapor alınmasına yer olmadığı, çocuğun maluliyetinin bulunmadığının gerek dosyamız kapsamında toplanan delillerden gerekse savcılık aşamasında alınan adli muayene raporlarından açıkça anlaşıldığı dikkate alınarak usul ekonomisi ilkesi gereğince yeniden rapor alınmamıştır.(dosyaya benzer dosyadan alınan omü rapor örneği sunulmuştur)
Davacı … ve … yönünden yapılan değerlendirmede, mahkememizce alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen maluliyet raporları ile davacıların sürekli maluliyetinin oluşmadığı anlaşılmakla bu kişiler yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … yönünden yapılan değerlendirme;
SGK’dan gelen yazı cevabından davacılara yaralanmaları sonucu kısa vadeli sigorta kollarınca iş kazası ihbarı bulunmadığı, geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği, iş kazası geliri bağlanmadığı bildirilmiştir.
Davacı … yönünden sürekli iş göremezlik zararının tespiti amacıyla dosya Aktüerya Bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişiden 16/04/2023 tarihli rapor aldırılmıştır. Raporun incelenmesinde; …’un yaralanmasına bağlı olarak %3 oranında malul olduğu, gelirine ilişkin herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, ev hanımı olduğu, çalışmadığı için asgari geçim indiriminin uygulanmadığı, maddi zararının hesaplanmasında asgari ücretin netinin hesaplamaya esas alındığı, agisiz asgari ücret tutarından yararlanıldığı, indirim uygulanamadığı,davacının 30.08.2020 Tarihli Trafik Kazası Nedeniyle %3 Oranında Sürekli Engel Durumunun Meydana Gelmesi Nedeni İle Oluşan Sürekli İş Göremezlik Maddi Zararının (kusur durumu gözetilmeksizin) ; 122.637,52-TL olarak hesaplandığı, kaza tarihi itibarıyla geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe teminat limitinin kişi başı sakatlanma ve ölüm (410.000,00-71) , sağlık gideri (410.000,00-TL) olduğu görüşü mütalaa edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 23/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 500,00 TL olan maddi talebini 122.637,52 TL yükselterek davasını ıslah etmiş, dilekçe davalıya tebliğ edilmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre;30/08/2020 tarihli kazanın meydana gelmesinde davacı Sibel’in … plakalı araçta yolcu olması sebebi ile kazanın oluşumuna herhangi bir etkisinin olmadığı, kazaya karışan araç sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde eşit kusurlu oldukları, davacının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre %3 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, kazanın poliçe teminat tarihi arasında meydana geldiği davacının sürekli iş göremezlik zararının 98.110,01 olduğu tespit edilmiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 s. TBK’nın 52. maddesine göre, zarara uğrayan, zararı doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Somut olayda; keşif esnasında alınan kaza anını göre tanık …’nın beyanı, soruşturma aşamasında alınan Nargül Dağcı’nın ifadesi dikkate alınarak davacı Sibel’in kaza anında aracın arka koltuğunda oturduğu ve kazanın şiddeti ile araçtan fırladığı, davacının emniyet kemeri takmadığı, maluliyet raporu ve olaydan hemen sonra yapılan adli muayenesinde davacının yaralanması ile emniyet kemeri takmaması arasında illiyet bağının olduğu dikkate alınarak davacının müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılmış tespit edilen tazminat miktarı üzerinden %20 indirim yapılmış, zararın müterafik kusur indirimi ile 98.110,00 TL olduğu, davacı vekilinin her iki aracın ZMMS sigortacısı olan davalılardan kusurları oranında zararın tazmini isteminde bulunduğu dikkate alınarak zararın 49.055,00 TL’sinden davalı … Sigorta A.Ş’nin, 49.055,00 TL’sinden … Sigorta A.Ş’nin sorumlu olduğu tespit edilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Reddedilen kısım takdiri olmakla aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Davalı … Sigorta vekili süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile hatır defi savunmasında bulunmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” esası kabul edilmiştir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşımada maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Aile bireylerinin taşınması, yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez ( bkz. Y. 17. HD.nin 21/02/2012 gün ve 2011/2195 E ve 2012/1902 K sayılı kararından ).Somut olayda … plakalı araçta yolcu olan … bulunduğu aracın sigortalısı olan …’nın teyzesidir iş bu sebeple yakın aile bireylerinin taşınması hatır taşıması olmayacağından buna ilişkin defi yerinde görülmemiştir.
Davacının davalı sigorta şirketlerine 23/123/2020 tarihinde başvurduğu, sigorta şirketlerince hasar dosyası oluşturularak maluliyet incelemesi yaptığı anlaşılmakla müracaat tarihinden 8 iş gün sonrasına tekabül eden tarihte 06/01/2021 tarihinde temerrüde düştükleri kabul edilmiş, sigortalı aracın hususi kullanıma mahsus olması dikkate alınarak talep gibi yasal faize hükmedilmiştir.
İşbu davanın zorunlu arabuluculuk dava şartı hükümlerine tabi olmadığı değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih ve 23273/901 sk. ile 29.09.2021 tarih ve 14429/5729 sk.), davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davacılar üzerinde bırakılmıştır.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
i-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacı … ve … yönünden açılan davanın ayrı ayrı reddine,
ii-Davacı … yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 49.055,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den 49.055,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den 06/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’a verilmesine,
i-Davacı … yönünden Alınması gereken 6.701,89 TL harçtan peşin alınan 59,30 ve ıslahta alınan 418,00 TL harç toplamı olan 477,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.224,59 TL harcın 3.112,29 TL’sinin … Sigorta’dan 3.112,29 TL’sinin … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına.
ii-Davacı … yönünden 179,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
İii-Davacı … yönünden 179,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 418,00 TL ıslah harcından oluşan 536,60 TL’den 268,30 TL’nin davacı …’a verilmesine
Davacı … yönünden davacı tarafça yapılan 2.788,24TL ATK, Bilirkişi ve Omü fatura ücreti; 230,00 TL keşif araç ücreti, 650,00 TL Aktüerya rapor ücreti, 327,76 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.996,00 TL yargılama giderinin 1.998,00 TL’sinin … Sigorta’dan 1.998,00 TL’sinin … Sigorta A.Ş’den alınarak davacı …’a verilmesine, Davacılar … ve …’nın maluliyet raporu için ödenen 1.200,00 TL’nin bu davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Aş’den alınarak davacı …’a verilmesine.
Davacı Sibel Bozkurt davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul miktarına göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı Mapdeburger Aş’den alınarak davacı …’a verilmesine.
Reddedilen tazminat davasında … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 250,00 TL vekalet ücretinin … alınarak davalı … Sigorta Aş ye verilmesine
Reddedilen tazminat davasında … Sigorta Aş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 250,00 TL vekalet ücretinin … alınarak davalı … Sigorta Aş ye verilmesine
Reddedilen tazminat davasında … Sigorta Aş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 250,00 TL vekalet ücretinin … alınarak davalı … Sigorta Aş ye verilmesine
Reddedilen tazminat davasında … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 250,00 TL vekalet ücretinin … alınarak davalı … Sigorta Aş ye verilmesine
Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360-TL arabulucuk ücretinin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı16/06/2023 10:28:01
Katip
¸
Hakim
¸