Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/63 E. 2022/489 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/63 Esas – 2022/489
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/63 Esas
KARAR NO : 2022/489

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av……
DAVALI :
VEKİLİ : Av….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Tarafların, davalı tarafından yürütülen inşaat projeleriyle ilgili proje çizim işinin davacı tarafından yürütüleceği konusunda anlaştıklarını ve davacının kararlaştırılan projeleri çizip davalıya teslim ettiğini, ancak davalının hizmet karşılığı ücreti ödemediğini ve Samsun İcra Dairesi’nin 2018/7032 sayılı takip dosyasından aleyhine başlatılan takibe de itiraz ettiğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, oysa verilen hizmetin faturaya bağlandığını ve faturaların da davalıya tebliğ edildiğini beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, ayrıca ileri sürülen sözleşme ilişkisini kabul etmediklerini, zira davacıdan hizmet satın alındığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu yönde talepte bulunulacak ise muhatabın davalı olmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2018/7032 sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların 2013 ilâ 2020 yılına ait Ba/Bs formaları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu fatura içeriklerindeki proje çizim işleriyle ilgili dosyalar ilgili Belediye Başkanlıklarından celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 15.10.2020 tarih ve 57/606 sayılı dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine karar Samsun BAM 3. HD.nin 11.01.2021 tarih ve 1495/49 sayılı ilamı ile ortadan kaldırılmış, dosya mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle:
i-Davalının 2016 yılı ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı ve bu sebeple 2016 yılı defterlerinin incelenemediği, 2017 yılı defterlerinin açılış kaydının 58.604-TL olduğu, 2017 yılı ticari defterlerine kaydedilmiş faturaların tamamının Aralık ayında ve büyük bir kısmının 31 Aralık tarihinde deftere işlendiği, dava dosyasına ibraz edilen faturaların tamamının defterlerde kayıtlı olduğu ancak bu faturalardan hiçbirinin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, düzenlenen faturalar toplam tutarının 190.334-TL olduğu ve 2017 yılı açılış kaydındaki 58.604-TL ile cem edildiğinde alacak tutarının 248.938-TL olduğu, faturalar karşılığında toplam 90.000-TL ödendiği ve ödemelerin 01.01.2017 tarihli havale olarak deftere işlendiği, ödemelerin hiçbirinin davalının defterlerinde gözükmediği, bu hesaba göre davacının alacak toplamının (248.938-TL – 90.000-TL) 158.938-TL olduğu;
ii-Davacı tarafından düzenlenmiş toplam tutarı 31.900,12-TL olan 8 adet faturanın davalının 2016 yılı defterlerinde ve toplam tutarı 23.995,09-TL olan 6 adet faturanın davalının 2017 yılı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak bu faturalardan hiçbirinin davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, 2016 yılında 31.900,12-TL ve 2017 yılında 23.995,09-TL olmak üzere toplam 55.895,21-TL tutarında ödeme yapılarak hesabın sıfırlandığı, ancak bu ödemelerin hiçbirinin davacının defterlerinde gözükmediği, bu hesaba göre davacının alacaklı olmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizce inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda özetle: … gelen cevabi yazılar ekindeki bir kısım zemin etüdü projelerinin davacı tarafından hazırlandığı, projelerin ait olduğu inşaatların ise davalı ile ilgisinin kurulamadığı, zira inşaat sahiplerinin üçüncü kişiler olduğu mütala edilmiştir.
Dava, taraflar arasında var olduğu ileri sürülen proje hizmet sözleşmesinden doğan ücret alacağı istemine ilişkindir.
Davalının, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığına dair itirazı hakkındaki istinaftan önceki mahkememiz kararı, yukarıda işaret edilen istinaf dairesince isabetli görülmeyerek kaldırılmış olup, istinaftan sonraki aşamada davaya kısmi dava olarak devam edilmiştir. Davalının, davanın reddine yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı, taraflar arasında, davalıya proje çizim hizmeti verileceğine dair bir sözleşme bulunduğunu ve hizmetin ifa edildiğini ileri sürüp, ücret alacağının tahsilini talep etmiş, davalı ise sözleşme ilişkisini reddetmiştir. Buna göre, davacı, öncelikle taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğu ispat etmeli ve akabinde ücrete hak kazandığını usulü dairesinde ortaya koymalıdır.
Davacı, müellifi olduğu projelerin belediye başkanlıklarından sorulup celp edilmesi durumunda, davalıya verilen hizmetin ortaya çıkacağını ileri sürmüş ve mahkememizce müellifi olduğu projeler dosyaya kazandırılmış ise de; projelerin bağlantılı olduğu inşaatların davalı ile ilgisi kurulamamış, inşaat sahiplerinin üçüncü kişiler olduğu görülmüştür. Yani davacının üçüncü kişilere ait inşaatlar için proje çizdiği, başka bir deyişle davacıdan hizmet satın alan kişilerin davacı değil üçüncü kişiler olduğu anlaşılmıştır.
Davalıya hizmet verildiğini ispat sadedinde bir çok fatura ibraz edilmiş ve bu faturaların aynı zamanda davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu saptanmış ise de, bu faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Davacının 2017 yılı ticari defter açılış tutarı 58.604-TL olarak gösterilmiş ise de, bu rakamın davacı alacağı olarak kabul edilmesine, hem 2016 yılı ticari defterlerin ibrazından kaçınılmış olup doğruluğu araştırılamadığından hem de davalının 2017 yılı ticari defter açılışı ile örtüşmediğinden olanak yoktur. Zira, davalının 2016 yılı ticari defter bakiyesi, 2017 yılı defter bakiyesi gibi 0-TL olarak gözükmektedir. Davacının ticari defterlerindeki hiçbir faturanın ve tahsilatın davalının ticari defter kayıtları ile örtüşmediği anlaşılmıştır.
Davalının, davacı tarafından düzenlenmiş toplam 14 adet faturayı kendi defterlerine kaydetmiş olması karşısında davacıdan hizmet satın aldığı söylenebilir ise de, defterlerinde kayıtlı faturalar ile davacının davaya konu ettiği faturalar birbirinden açıkça farklıdır ve bu durumda, bu faturaların olsa olsa davaya konu faturalardan başka bir ilişki için düzenlendiğinin kabulü gerekir.
Burada, davacının zemin etüdü projesini düzenlediği inşaatların yapı mimarının davalı olmasının, davacı ile davalı arasında doğrudan sözleşme ilişkisi kurulduğu şeklinde yorumlanamayacağının ayrıca izahı gerekir. Zira; yapı inşası ile ilgili eser sözleşmelerinde kural, bu tür sözleşmelerin yapı sahibi ile yüklenici arasında akdedilmiş olmasıdır. Aksinin ileri sürülmesi, yani somut olaydaki gibi zemin etüdü projesinin yapı mimarı davalı tarafından üstlenilip davacıya taşere edildiğinin iddia edilmesi durumunda, bu iddianın TMK m. 6 ve HMK m. 190 uyarınca, davacı tarafından, HMK m. 200’de vazolunan usule uygun ispatı gerekir.
Anlaşıldığı üzere; davacı, davaya konu ettiği ve aynı zamanda ticari defterlerine kaydettiği faturalarla ilgili olarak, taraflar arasında zemin etüdü projesi hazırlanması işi ile ilgili bir sözleşme ilişkisi bulunuğunu ispat edememiştir. Davalı şirket yetkili temsilcisi dahi yemini tahtında, taraflar arasında davaya konu edilen ve aynı zamanda davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalarla ilgili zemin etüdü projesi hazırlanması işine dair bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını beyan etmiştir.
Hal böyle olunca; sözleşme ilişkisinin ispat edilemediği değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 35,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılmış yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin ve davalı şirket yetkilisi temsilcisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 25/04/2022
Katip …

Hakim …

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.