Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/813 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/61 Esas – 2021/813
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/61
KARAR NO : 2021/813

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … … –
VEKİLLERİ :

DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle, davacının davalı borçlu …’ten olan alacağı nedeniyle davalı aleyhine Samsun … … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan takibin borçlunun itirazı üzerine durduğunu, davalı ile aralarında … tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre erkek kuaförü yapım işimin davacı tarafın üstlenildiğini, bunun karşılığında davalının toplam 145.800 TL bedeli, 97.200 TL’lik kısmını taksitler halinde, kalan kısmını peşin ödemeyi kabul ettiğini, davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine ve sözleşme konusu işi tamamlamasına rağmen ödeme yapılmaması üzerine takip başlatıldığını, takibe karşı davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, bu sebeple itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesi ile özetle, davanın görevli mahkemede açılmadığını, davalının tacir değil esnaf olduğunu, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği taraflar arasında belirlenen bedelin davalı tarafından davacıya eksiksiz olarak ödendiğini, ödemelerin bir kısmının senet, bir kısmının ise elden ve peşin olarak gerçekleştirildiğini, davacının 4 adet tekli berjer, 1 adet chester koltuk, 2 adet traş koltuğu, 2 adet manikür tezgahı ve 1 adet pedikür spayı davalıya teslim etmediğini, davacının davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibinde kötü niyetli olduğunu beyanla öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise açılan davanın reddi ile takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Samsun İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 35.340,00 TL …tarihli fatura alacağı ile 519,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.859,21 TL, 13.260,00 TL … tarihli faturaya ilişkin alacak ve 379,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.639,64 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalının ticaret sicil kaydının bulunup bulunmadığı ve vergi kaydının olup olmadığı konusunda yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan: Ticaret odası kaydının bulunmadığı, Gaziler Vergi Dairesi’nde … tarihinden bu yana mükellef olarak kayıtlı olduğu ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu görülmüştür.
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Tacir’in tanımının yapıldığı 6102 sayılı TTK m.12’ye göre, “(1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.”
Esnaf’ın tanımının yapıldığı TTK m.15’e göre, “(1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.”
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında; “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davaya konu icra takip dosyasında takip talebinde borç sebebinin mobilya yapım işi bedeli ile inşaat dekor yapım işi bedeli olan 110.460,00 TL, inşaat dekor yapım bedeline ilişkin 35.340,00 TL fatura olarak gösterildiği anlaşılmakla bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme mevcut değildir. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü, uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması gereklidir. Davacı tacir olup davalının tacir olmadığı sabittir. Zira, davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı ve işletme hesabına göre defter tuttuğu, yıllık alış satış tutarlarının esnaf sınırını aşmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı vekili dahi, cevap dilekçesinde müvekkilinin esnaf olduğunu bildirmiştir.
Buna göre, davalı her hâlde tacir değildir ve taraflar arasında bir tüketici işlemi de bulunmadığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerince çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davacının dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakta görevli mahkemenin Samsun Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Samsun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
5-Mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olduğundan 6100 sayılı yasanın 331/2 hükmü gereğince davaya başka bir mahkeme tarafından bakılması halinde yargılama harç ve giderlerinin söz konusu mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, mahkememiz kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama harç ve giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair;tarafların yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe veya zabıt katibine sözlü beyanın tutanağa bağlanması suretiyle Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza