Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/58 E. 2022/276 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/58 Esas – 2022/276
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/58 Esas
KARAR NO : 2022/276

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 06/04/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında iş ilişkisinin 2017 yılı Temmuz ayında başlamış olmakla beraber 2020 yılının başlarına kadar devam ettiğini, bu süreç içerisinde müvekkili şirketin davalı şirketin tüm tanıtım, broşür, kullanım kılavuzu, kitapçık, her türlü yazılı basım, grafik ve tasarımlarını sağlayarak 1. Sınıf iş ve hizmetini yerine getirdiğini, davalı şirket tarafından verilen sipariş miktarı kadar müvekkili şirket tarafından baskı yapıldığını, davalı şirketin ihtiyacına göre taksitler halinde teslim edildiğini, her teslim edilen parça için ayrı fatura düzenlendiğini, ödemesinin ise parça iş faturalarına göre yapıldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan yazılı anlaşma gereği ödeme süresinin fatura tarihinden itibaren 45 gün olarak belirlendiğini, fakat davalı şirket tarafından ödeme süresine hiçbir zaman riayet edilmediğini, döviz kurlarında yaşanan yükselmelerden dolayı matbaa kağıt ürünlerinin fiyatlarının çok yükseldiğini, mali yönden ciddi anlamda çok zor duruma düşen müvekkilinin davalı şirkete vade faturası keseceğini bildirdiğini, cevap alamadığını, bunun üzerine vade faturası düzenlediğini, davalı firma yetkilisinin “biz bu faturayı öderiz ama bundan sonra sizinle çalışmayız, siz bu faturayı iptal edin, biz ödemeleri düzenli yaparız” şeklinde beyanda bulunması üzerine müvekkili tarafından faturaların iptal edildiğini, tüm bu yaşanan olaylardan sonra firmalar arasında ticari ilişkilerin kısa bir süre daha devam ettiğini, davalı firma yetkilisinin müvekkili şirketin oluşturduğu ürünlerin tasarım ve düzenlemelerinin orjinallerinin davalı firma tarafından verilmesini istediğini ve davacının bedellerinin ödeneceğine inandığı için orjinallerini davalı şirkete verdiğini, tasarım ve düzenlemelerin davalı firmaya teslimi gerçekleştikten sonra müvekkili ile davalı firma arasında ticari ilişkinin sona erdiğini, bizzat davalı firma yetkilisi tarafından verilen ve basımı yapılan ürünlerin faturaları ve vade farkı faturalarının davalı firmanın verili tarafından Samsun 4. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili firmaya iade edildiğini belirterek, teslim alınmayan üründen kaynaklı 108.625,49TL’lik bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ürün ve tasarım bedeli karşılığı 100,00TL, vade farkı alacağına karşılık 100,00 TL ve faizle karşılanmayan munzam zarara ilişkin 100,00 TL belirsiz alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, arabuluculuk tutanağının başvurucu vekilinin yetkisi yönünden usule uygun olmadığını, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği gibi 2017-2020 yılları arasında kesintisiz bir ticari alışveriş olmadığını, yapılan alışverişlerin ise 14/07/2019 tarihli mutabakat zaptı ile sonlandırıldığını, davacının dilekçesinde beyan edildiği gibi dava konusu iş ve işlemlerle ilgili davacıya grafik ve tasarım siparişi verilmediğini, sipariş verildiğini ileri süren davacının bunu yazılı delille ispatlamakla mükellef olduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturaların TL olarak düzenlendiğini, döviz cinsinden zararın müvekkili firmayla ilgisinin olmadığını, davacının iddia ve davasını ispat külfeti davacı üzerinde kalmak kaydıyla, yapılacak inceleme ile davacının usulden ve esastan haksız ve hukuki mesnetten yoksun açmış olduğu davasının fatura bedeli, ürün ve tasarım bedeli, vade farkı, munzam zarar, temerrüt talepleri ile her türlü faiz talebi, fazlaya dair talepleri ve taleplerin tüm ferileri yönünden usule ve esaslara dair itirazları doğrultusunda ve yargılamada ortaya çıkacak hukuki gerekçeler doğrultusunda tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, ihbarname, arabuluculuk son tutanağı, faturalar, hesap ekstresi, sipariş formu ve davalı tarafça gönderilen faturaların iadesine ilişkin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname sureti ibraz edilmiştir.
Cevap dilekçesi ekinde 31/12/2018 tarihli hesap mutabakatı, 04/07/2019 tarihli hesap mutabakatı, mutabakat sonrası yapılan ödeme dekontları, ihtarnameler ve kargo takip formu suretleri ibraz edilmiştir.
Davalı vekili 18/03/2021 tarihli delil dilekçesi sunmuştur.
Mali müşavir bilirkişiden 09/08/2021 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 27/08/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir 06/09/2021 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili tarafından 28/01/2022 tarihli dilekçe ile ekinde fatura suretleri ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişiden 22/02/2022 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi ek raporuna karşı beyanlarını içerir 07/03/2022 tarihli dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 09/03/2022 tarihli dilekçe sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı yanca taraflar arasında 2017 yılından süre gelen bir basım, grafik ve tasarım hizmetinin olduğu, davalı şirket tarafından verilen sipariş konusu ürünlerin kendileri tarafından üretilmesine rağmen davalının söz konusu ürünleri teslim almaması nedeni ile 108.625,49 TL, davalı şirkete teslim edilen tüm tasarım ve düzenlemelerin özgün hallerinin bedeli olarak belirlenebilir hale getirilmesi durumunda artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin, vade farkı olarak belirlenebilir hale gelmesi durumunda artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin ve faizle karşılanmayan munzam zarar için belirlenebilir hale gelmesi durumunda artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin davalı şirketten tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekilince süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve arabuluculuk görüşmelerinin usulüne uygun yapılmadığı itirazları ile zamanaşını def’iileri sürdükleri görülmüş ise de, davacı yanın belirsiz alacak olarak ileri sürdüğü bir kısım talep miktarlarının yargılamayı gerektirdiği, taleplerin TBK’nın 146.maddesi gereği zamanaşımına uğramadığı değerlendirilmiş, ayrıca davacı vekilinin arabuluculuk görüşmeleri sırasındaki vekaletnamesinde her ne kadar alternatif çözüm yollarında temsile ilişkin özel yetki düzenlemesi bulunmamakta ise de, davacı asil tarafından 16/12/2021 tarihli celsede vekilin katıldığı arabuluculuk görüşmelerine icazet verdiği açıkça kabul edilmiş olup, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de HMK 74 ve 77 maddeleri uyarınca usulüne uygun olduğu değerlendirilmiş, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilememiştir (Bkz; Sakarya BAM 11. HD’nin 26/10/2021 tarihli, 2021/955 esas, 2021/1418 Karar sayılı ilamı).
Davacı tarafça davalı şirket tarafından kendisine sipariş verildiği, verilen siparişlerin yerine getirilmesine rağmen davalı şirketçe ürünlerin teslim alınmadığı, buna ilişkin … tarihli … numaralı 108.625,49 TL’lik fatura düzenlendiği, düzenlenen faturanın ödenmediği iddia edilmiştir. Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, düzenlenen 09/08/2021 tarihli raporda taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı, davacı defterlerine göre 2019 yılında davalı şirketten 185.129,04 TL alacaklı göründüğü, davalı şirketin ise dava konusu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz ederek iade ettiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Dosyadaki … tarihli sipariş formuna göre davalı şirket temsilcisi olarak dava dışı … imzası ile verilen siparişlerin davalı şirket bakımından bağlayıcı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektir. Davalı şirket vekilince cevap dilekçesinde siparişi hiç bir şekilde kabul edilmemekle birlikte dosyada fotokopisi bulunan sipariş formundaki imzanın da çalışanlarının imzasına benzemediği ileri sürülerek imza itirazında bulunulmuştur. Mahkemece davacı vekiline sipariş formunun aslını sunmak üzere kesin süre verilmiş ise de, sipariş formunun aslı bulunamadığından bahisle dosyaya sunulamadığı belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde her ne kadar iddialara ilişkin yazışmalar ve mailler sunulmuş ise de incelenmesinde, davalının sipariş verdiğine ilişkin bir kabulünün bulunmadığı anlaşılmış, tüm iddia ve savunmalar ile dosyadaki delil ve belgeler bütün olarak değerlendirilmiş, TBK’nın yetkisiz temsile ilişkin 46. maddesi de göz önünde bulundurularak davacının davalı şirket tarafından kendilerine faturaya konu siparişin verdiğini yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı yanca üretilen tasarım ve grafik özgünlerinin davalı şirkete teslim edildiği, tasarım bedellerinin kendilerine ödenmediği, yine davalının almış olduğu tasarımlar dolayısıyla yeni üretimler yapabileceği, davacının bu nedenle faiz ile karşılanmayan munzam zararının bulunduğu iddia ve talep edilmiş ise de, davalı şirketin tasarımların kendilerine verildiği hususunu kabul etmemeleri ve dosya kapsamında tasarım ürünlerinin davalı şirkete teslim edildiğine ilişkin teslim/devir tutanağı yahut yazılı herhangi bir delil bulunmadığı hususu birlikte değerlendirilmiş, davacının söz konusu iddiasını ispatlayamamış olması nedeni ile bu yöndeki taleplerinin de reddi gerekmiştir.
Davacının vade farkı talebine gelince; vade farkı istenebilmesi, yanlar arasında bu yönde yazılı bir sözleşmenin ya da bu doğrultuda oluşmuş bir teamülün varlığına bağlıdır (Yargıtay İçtihadı Birleştirme HGK’nun 27.06.2003 gün ve E:2001/1, K:2003/1 sayılı ilamı). Yargıtay uygulamasına göre, teamülün mevcut olduğunun kabulü için de en az iki ya da daha fazla vade farkı faturasının davalı tarafça itirazsız ödenmiş olması gereklidir. Mahkememizce ticari ilişkinin başladığı belirtilen 2017 yılından itibaren tarafların ticari defterlerinin incelenmesi hususunda ek rapor aldırılmış olup, düzenlenen 22/02/2022 tarihli raporda; davacının ticari ilişki süresince yalnızca 3 adet vade farkı açıklaması ile fatura düzenlediği, bu faturaların da davalı şirketçe kabul edilmediği, taraflar arasında vade farkı uygulamasına ilişkin bir teamül ya da uygulamanın tespit edilemediği bildirilmiş, taraflar arasında vade farkı ödeneceğine dair yazılı sözleşme bulunmadığı ve teamül oluşmadığı değerlendirilmekle, davacı yanın vadesinde ödenmeyen fatura bedelleri hakkındaki vade farkı talebi reddedilmiştir.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecine davalı yanın vekili aracılığı ile katıldığı görülmüş, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücreti davacıdan tahmil edilmiş, davacı vekilince karar celsesinde esasa ilişkin yazılı beyanda bulunmak üzere süre talep edilmiş ise de eldeki davanın basit yargılamaya tabi olduğu ve dosyanın geldiği aşama dikkate alınarak talebi uygun görülmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcın peşin alınan 1.860,18 TL’den mahsubu ile bakiye 1.779,48TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 14.297,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
10/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …….
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.