Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/572 E. 2022/245 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/572 Esas – 2022/245
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/572 Esas
KARAR NO : 2022/245

HAKİM :

KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Samsun 9. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından davacı aleyhine takibe girişildiğini, ancak takibe konu 24.10.2013 keşide ve 30.01.2017 vade tarihli senedin kambiyo vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu, davacının 2002 yılından 2017 yılına kadar davalı şirket işçisi olduğunu ve davalı tarafından üretilen çay kazanlarının Antalya ilinde pazarlamacılığını yaptığını, senedin de davalıya bu iş için teminat olarak verildiğini, 2017 yılında iş akdinin feshedilmesi ile davalıdan işçilik alacaklarını talep ettiğini ve dava ile karşı karşıya kalan davalının ödeme yapmak mecburiyetinde kaldığını, elinde davacıya ait senet bulunan davalının senedi tahsil etmek yerine ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacak iddiasının hiçbir dayanağı olmayan davalının teminat senedini takibe koymakta kötü niyetli olduğunu beyanla, davacının takibe konu senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Zorunlu arabulucuya başvurulmadan ikame edilen davanın reddi gerektiğini, senedin teminat senedi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, zira bu yöndeki iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini ve tanık dinlenmesine muvafakat göstermediklerini, ayrıca davacının keşide tarihi itibariyle davalının işçisi olmadığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.08.2021 tarih ve … sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Samsun 9. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davalı tarafından 24.10.2013 keşide ve 30.01.2017 vade tarihli 30.000-TL bedelli senede istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin girişildiği ve takibin derdest olduğu görülmüştür.
Davacının SGK kayıtları ile hizmet döküm cetveli celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dava, takibe dayanak bononun teminat senedi olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Burada öncelikle görev konusu ve davalı vekilinin zorunlu arabuluculuk dava şartı itirazı irdelenecek, akabinde davanın esasına yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Dosya kapsamından; davacının, davalı nezdinde çalışıyor iken 09.10.2013 tarihinde istifa ile (kod: 3) işten ayrıldığı ve davaya konu senedin bundan sonra 24.10.2013 tarihinde düzenlendiği, davacının 05.11.2013 tarihinde yeniden davalı nezdinde çalışmaya başladığı ve iş akdinin bu defa işveren tarafından 31.01.2017 tarihinde feshedildiği, senedin vade tarihinin de aynı tarih olduğu görülmektedir. Senedin, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan 24.10.2013 tarihinde keşide edildiği anlaşıldığına göre, davanın 6102 s. TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mahkememizde görülmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaatın zorunlu olmadığı Yargıtay 19. HD.nin 13.02.2020 tarih ve 85/454 sk. ile içtihat edilmiş ve istinaf mahkemeleri arasındaki bu yöne ilişkin görüş aykırılıkları ortadan kaldırılmış olup, mezkur tarihten sonra ikame edilen işbu dava yönünden davalı vekilinin dava şartı itirazı yerinde değildir.
Yargıtay HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sk. ile 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sk.nda da benimsendiği üzere; bir senedin, teminat senedi olduğunun kabulü için, senedin hangi ilişkinin teminatı olarak verildiği senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre; senedin teminat için verildiğini gösterir belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur ve açıkça atıf yapıldığının kabulü için de senedin vade ve tanzim tarihi ile miktarının belirtilmesi gerekir. Ayrıca; bononun arka ya da ön yüzünde senedin teminat için verildiği yazılı olsa bile teminatın ne için verildiği hususunda herhangi bir açıklama bulunmaz ise bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü teminat iddiasını ileri süren taraftadır ve teminat içeriğinin yazılı delille ispatı gereklidir. Bu konuda, alacaklının açık muvafakati olmaksızın tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesine olanak yoktur (Bkz: Yargıtay HGK’nun 24.02.2010 tarih ve 19-67/99 sk.).
Somut olayda; takibe dayanak bono davalı tarafından keşide edilmiş olup, senedin lehtarı davacı görünmektedir. Bononun ön-arka yüzünde teminat için verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır ve davalı vekili teminat iddiasını ispata yarar herhangi bir yazılı delil de ibraz etmemiştir. Yemin deliline ayrıca ve açıkça dayanmamıştır. Oysa, yukarıda da ifade edildiği üzere, bononun teminat ve dahi neyin teminatı için verildiğini ispat yükü bunu ileri süren tarafta, somut olayda davacıdadır. Davacı vekili, tanık deliline dayanmış ve iddiasını ispat için tanık dinlenmesini talep etmiş ise de, davalı vekili buna açıkça karşı çıkmış ve bu yöndeki talebe muvafakat göstermediklerini bildirmiştir.
Bu sebeplerle, davaya konu senedin teminat senedi olduğu iddiasının usulü dairesinde ispat edilemediği değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiye 431,63-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.07/03/2022

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.