Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/57 E. 2021/974 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/57 Esas – 2021/974
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/57 Esas
KARAR NO : 2021/974

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ….
VEKİLLERİ :

DAVALI : …
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Rücuen Tazminat davasının açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Dava dışı …’a ait … … adresindeki iş yerinin davacı sigorta şirketi tarafından … vade tarihli iş yerim sigorta poliçesi ile sigortalandığını ve … tarihinde iş yerinin giriş bölümündeki şebeke borusunun patlaması şeklinde cereyan eden olayda iş yerindeki emtianın bir kısmının zarar gördüğünü, yapılan ekspertiz çalışması sonucunda zararın belirlenip sigortalıya … tarihinde 6.742,97-TL tutarında ödeme yapıldığını ve akabinde davalıya müracaat edildiğini, ancak davalının ödeme yapmaya yanaşmadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de davalının tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, 6.742,97-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Olayda davalıya atfı kabil kusur bulunmadığını ve talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Dava dilekçesi, Samsun … Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı görevsizlik kararı ile reddedilmiş ve görevsizlik kararı istinaf başvurusunun Samsun….nin … tarih ve … sayılı ilamı ile esastan reddedilmesi üzerine kesinleşmiştir. Dosya mahkememiz esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Hasar dosyası celp edilmiş ve olayın cereyanına ilişkin arıza kayıtları dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce alınan 25.05.2021 tarihli kök ve 03.11.2021 tarihli ek raporda özetle: Davacıya, iş yerim sigorta poliçesi ile sigortalı iş yerinin giriş bölümündeki borusunun patlaması şeklinde cereyan eden … tarihli olayda iş yerindeki Samsung marka buzdolabının zarar görmüş olup, servis tarafından onarıldığı ve hasarın 2.650-TL olduğu, LG marka mikro dalga fırının zarar görmüş olup, servis tarafından onarıldığı ve hasarın 360-TL olduğu, Simfer marka midi elektrikli fırının zarar görmüş olup, yenisi ile değiştirildiği ve hsarın 270-TL olduğu, Hotpoint marka davlumbazın zarar görmüş olup çalışmadığı ve hasarın 400-TL olduğu, Arçelik marka su sebilinin zarar görmüş olup onarılamayacağı ve hasarın 650-TL olduğu, olayın gerçekleşmesine davalının kusuru dışında başka bir etken bulunmadığı ve sigortalının toplam zararının olay tarihi itibariyle serbest piyasa rayicine göre 4.330-TL olduğu mütala edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Burada öncelikle mahkememizin görevi konusunda bir hususa dikkat çekilecek, akabinde davanın esası yönünden değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı, sigortalısı …’ın halefi olarak açmış olup, görevli mahkemenin, sigortalı … ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınarak belirlenmesi gereklidir. Nitekim Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 E. ve 9 K. sayılı ilamında da bu husus, “… Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur…” şeklinde vurgulanmıştır.
Somut olayda, sigortalı …’ın işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve ticaret sicil kaydının bulunmadığı, Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü’nde mobilya ticareti üzerine esnaf kaydının bulunduğu anlaşılmakta olup, sigortalının tacir değil, bilakis esnaf olarak nitelendirilmesi gerektiği açıktır. Buna göre, haksız fiilden kaynaklı dava konusu uyuşmazlık mahkememizin görevi dışında kalmaktadır ve Asliye Hukuk Mahkemesinde çözüme kavuşturulmalıdır. Ancak, Samsun … Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı görevsizlik kararına karşı yapılan istinaf başvurusu, Samsun….nin … tarih ve … sayılı ilamı ile esastan reddedildiğinden ve ilk derece yargı yerleri istinaf mahkemelerinin görev yeri belirlemesine yönelik kararı ile bağlı olduğundan (HMK m. 362/1-c), Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilememiştir.
6102 s. TTK’nun 1472. maddesinde, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.
6098 s. TBK’nun 49/1. maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilmiş, “yapı malikinin sorumluluğu” başlıklı 69/1. maddesinde ise, bir binanın veya diğer yapı eserleri malikinin, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu vazedilmiştir. TBK’nun 69. maddesindeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumluluk kusura dayanmadığı gibi, malikin kurtuluş beyyinesi getirmesi de mümkün değildir. Ancak, malik illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak yani zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurunu ya da mücbir sebebin varlığını kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilecektir.
Somut olayda; sigortalı …’a ait … … adresindeki işyerinin davacı sigorta şirketine … vade tarihli iş yerim sigorta poliçesi ile sigortalandığı ve … tarihinde mezkur iş yerinin giriş bölümündeki şebeke borusunun patlaması şeklinde cereyan eden olayda iş yerindeki Samsung marka buzdolabının, LG marka mikro dalga fırının, Simfer marka midi elektrikli fırının, Hotpoint marka davlumbazın ve Arçelik marka su sebilinin zarar gördüğü, sigorta şirketi tarafından yapılan ekspertiz çalışması üzerine sigortalıya … tarihinde 6.742,97-TL tutarında ödeme yapıldığı ve işbu davada ödenen tutarın davalıdan rücusunun istendiği anlaşılmaktadır.
Rizikonun, davalının maliki / intifa hakkı sahibi olduğu su şebekesinin patlaması ile gerçekleştiği ve sigortalı iş yerindeki hasarın buna bağlı olarak ortaya çıktığı alınan rapor ile saptanmış olup, sigortalının oluşan gerçek zararının 4.330-TL olduğu ve rizikonun poliçe teminatı kapsamında kaldığı görülmektedir. Davalı, illiyet bağını kesen sebeplerin varlığını ileri sürüp ispat edemediğine göre, sigortalının oluşan zararını tazminle yükümlüdür ve sigortalının halefi olarak işbu davayı açan sigorta şirketine 4.330-TL tutarında ödeme yapmak zorundadır. Davacının, sigortalısına yaptığı fazla ödemenin lütuf ödemesi (Ex Gratia) olarak nitelendirilmesi gereklidir.
Bu sebeplerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, haksız fiilin davalı yönünden ticari iş niteliğinde olduğu (TTK m. 19/1, ilk cümle) ve davalının olay tarihi itibariyle temerrüte düştüğü (TBK m. 117/2) değerlendirilmiş, taleple de bağlı kalınarak ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 4.330-TL’nin … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 295,78-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 115,16-TL’nin mahsubu ile bakiye 180,62-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 115,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.023,90-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.299,64-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.330-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.412-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Hazineden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 473-TL’sinin davacıdan ve 847-TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.