Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2021/727 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2021/727
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO : 2021/727

HAKİM :
KATİP : …

DAVACI:
VEKİLİ :…
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının, davalıya mal satıp teslim ettiğini ancak karşılığı bedelin ödenmediğini ve tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz davalının tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, Samsun İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı CEVAP dilekçesi ile özetle: Davacı ile ticari münasebeti bulunmadığını ve faturanın akdin ifası ile ilgili olup, davacının öncelikle sözleşme ilişkisinin ispat etmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2021/33657 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine … tarihli … TL bedelli faturaya istinaden 8.440,07-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının süresinde ileri sürdüğü itirazı üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Samsun Ticaret Sicili ile Ticaret Odası’na ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan, davalının sicil kaydının bulunmadığı, Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü’nde “inşaatçılık” mesleği ile kayıtlı olduğu ancak kaydının … tarihinden itibaren pasif olduğu görülmüş; 19 Mayıs Vergi Dairesi’nden gelen cevabi yazıdan ise, … tarihinde başlayan faaliyeti süresinde işletme hesabı esasına göre faaliyet yürüttüğü ve … tarihinde re’sen terk edildiği anlaşılmıştır.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Tacir’in tanımının yapıldığı 6102 sayılı TTK m.12’ye göre; “(1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.”
Esnaf’ın tanımının yapıldığı TTK m.15’e göre ise; “(1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanunu’nun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.”
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında; “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların mutlak ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Davacı tüzel kişi tacir olduğuna göre, davanın nispi ticari dava olarak kabulü için öncelikle davalının tacir olup olmadığına ve akabinde uyuşmazlığın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğup doğmadığına bakılmalıdır.
Uyuşmazlıkların çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olabilmesi için kişinin tacir sıfatının dava tarihi itibariyle de devam ediyor olması gerekir (Bkz: Yargıtay 23. HD.nin 27.04.2016 tarih ve 6610/2698 sk. ile 09.10.2015 tarih ve 5264/6438 sk.; İzmir 17.HD.nin 03.01.2020 tarih ve 2975/1 sk.).
Yukarıda işaret edildiği üzere; davalının ticaret sicilinde kaydı yoktur, Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü’ndeki esnaf kaydı ise 31.01.2020 tarihinden itibaren pasiftir. Ayrıca, 08.11.2019 tarihinde başlayan işletmesel faaliyeti boyunca “işletme hesabı esasına göre” defter tutmuş ve mükellef kaydı 30.01.2020 tarihinde re’sen terk edilmiştir. Buna göre, davalı dava tarihi itibariyle tacir değildir ve davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesine olanak yoktur.
Bu sebeplerle, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı değerlendirilmiş, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE,
2-Dosyanın, kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde ve HMK’nun 20. maddesinde vazolunan usule uygun başvuru olması halinde görevli SAMSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. …
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.