Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 E. 2022/324 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/559 Esas – 2022/324
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/559 Esas
KARAR NO : 2022/324

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 16/04/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı banka ile dava dışı …. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve bu şirkete kredi kullandırıldığını, ayrıca teminat mektubu verildiğini, davalı …’e ait Zonduldak’taki … ada … parselde kain … numaralı bağımsız bölüm üzerine ipotek konulduğunu, davalı …’in ise hem kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış hem de ipotekle yüklü taşınmazı satın almış olması sebebiyle borçtan sorumlu olduğunu, kredinin geri ödenmesi sırasında yaşanan aksaklıklar sebebiyle hesabın kat edilip borçlu şirkete ve davalılara tebligat çıkarıldığını, ancak borcun atıfet süresi içinde de ödenmediğini, akabinde borçlu şirket ve davalılar aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe girişildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de davalıların tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalıların icra-inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: İpoteğin, 2009 yılında imzalanan ilk GKS kapsamında kullandırılan kredi için verildiğini ve bu GKS kapsamında kullandırılan kredi borcunun da ödenip kapatıldığını, dolayısıyla ipotek borcunun sonra erdiğini, 2013 yılında kullandırılan GKS için ipotek verilmediğini, davalı … …’in kefaletinde eş rızasının bulunmadığını, ipoteğin tesisi sırasında davalı …’den alınan eş rızalarının ise matbu olup tarih içermediğini, kâr mahrumiyet oranlarının fahiş olduğunu, davalı …’in her iki GKS’deki kefaletinin geçersiz olduğunu, eş rızasının bulunmadığını, ayrıca borcun tamamen ödenip kapatıldığını, ipotekle yüklü taşınmazın halen davalı … …’e ait olduğunu ve davalı … ile ilgisinin bulunmadığını beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu dava dışı şirket ile davalılar aleyhine 20.000-TL asıl alacak ve ….202,56-TL faiz olmak üzere toplam 24.202,56-TL nakdi ve ayrıca 15.325-TL gayrinakdi alacak üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibe girişildiği, ancak takip borçlusu davalıların süresi içinde borca itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Dava dışı şirkete ait ticaret sicili kayıtları, davaya konu kredi dosyaları, takibe konu taşınmazın tapusu ve ipotek akit tablosu ile resmi senet dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce alınan 02.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı banka ile dava dışı …. arasında 20.10.2008 ve 18.09.2013 tarihli iki ayrı GKS bulunduğu ve takip dayanağının 18.09.2013 tarihli ikinci GKS ve bu kapsamda teminat mektubundan kaynaklı nakdi alacak ile gayrinakdi alacak olduğu, davalı … … ile …’in ikinci GKS’de müteselsil kefil imzalarının bulunduğu ve … …’in eş rızasının da alındığı, …’in ise kefalet tarihi itibariyle şirket ortağı olduğu; 03.02.2009 tarih ve 1265 yevmiye numaralı ipotek resmi senedine göre davalı … … adına kayıtlı taşınmazın borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle davacı bankaya asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere ve fekki davacı banka tarafından bildirilinceye kadar ipotek verildiği, davalı … …’in eşi davalı …’den ipotek verilmesine yönelik eş rızasının da alındığı; hesabın 13.02.2020 tarihi itibariyle kat edilip hesap kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ tarihi ve atıfet süresine göre davalıların 20.02.2020 tarihinde temerrüte düştüğü, akdi faiz oranı ile temerrüt faiz oranının yıllık %18,32 olduğu, ….000-TL tutarlı teminat mektubunun 21.06.2019 tarihinde tazmin edildiği, ancak kredi borcuna 10.000-TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle alacağın 20.000-TL asıl alacak ve 3.843,64-TL faiz olmak üzere toplam 23.843,64-TL olduğu ve kefillerin de bu tutardan sorumlu olduğu, davacının 3.000-TL teminat mektubu riski ve 1.200-TL çek yaprağından kaynaklı risk olmak üzere toplam ….200-TL gayrinakdi alacağı bulunduğu, ancak sözleşmede davalıların gayrinakdi kredilere ilişkin tutarların depo edilmesinden kaynaklı sorumluluklarının bulunduğuna dair hüküm olmadığı mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı banka ile dava dışı …. arasında 20.10.2008 ve 18.09.2013 tarihinde iki ayrı GKS imzalanmış ve davalı … … her iki GKS’yi, davalı … ise ikinci GKS’yi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Ayrıca 03.02.2009 tarih ve 1265 yevmiye numaralı ipotek resmi senedine göre davalı … …, adına kayıtlı taşınmazı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere ve fekki davacı banka tarafından bildirilinceye kadar ipotek vermiştir.
Burada öncelikle, ipoteğin ilk GKS kapsamında kullandırılan kredi/ler için verildiği ve kredi borcunun kapatıldığı, ipoteğin sona erdiği iddiası irdelenecek, akabinde kefaletlerin geçersizliğine dair itirazlar ile işin esası hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasındaki ilk GKS’nin 20.10.2008 tarihli olduğu ve … … adına kayıtlı taşınmaz üzerine 03.02.2009 tarihinde ipotek konulduğu, ipoteğin borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı krediler nedeniyle asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere verildiği ve fekki davacı banka tarafından bildirilinceye kadar devam edeceği, ikinci GKS’nin 18.09.2013 tarihli olup takip dayanağının da bu GKS’den kaynaklı nakdi-gayrinakdi alacak olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere; ipotek, borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı tüm krediler nedeniyle asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere verilmiştir ve fekki davacı banka tarafından bildirilinceye kadar devam edecektir. İlk GKS kapsamında kullandırılan kredi borcu iddia edildiği şekilde sona ermiş olsa bile, ipotek kendiliğinden terkin edilmez. Ayrıca, ipotek tesisi sırasında ipotek borçlusu davalı … …’in eşi davalı …’in muvafakatinin alındığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, ipoteğin tesisinde bir usulsüzlük yoktur ve davalı … …, güncel tapu kaydına göre taşınmazın halen maliki olup, aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Takibin dayanağı 18.09.2013 tarihli ikinci GKS olup, davalı … … ile …’in ikinci GKS’de müteselsil kefil imzaları bulunmaktadır. Davalı …, kefalet tarihi itibariyle borçlu şirketin ortağı olduğundan kefalete eş rızasının bulunmasına lüzum yoktur. Davalı … …’in eş rızası ise usulüne uygun şekilde alınmıştır. Kaldı ki, kefiller karı-koca olup dava dışı şirkete kefil olduklarını bilmektedirler. Yani, davalıların kefaletleri geçerlidir ve davalının aksi yöndeki iddiaları yerinde değildir.
Bununla birlikte; itirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı olup, somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe girişilmiştir. Bu usulde başlatılan bir takipte, asıl borçlu ile ipotekli taşınmazın maliki arasında zorunlu takip arkadaşlığı vardır ve takibin bu ikisine karşı birlikte başlatılması gereklidir. Dava dilekçesinde, davalı …’in, hesap kat işlemleri sırasında taşınmazı devir aldığı ileri sürülmüş ve bu sebeple onun hakkında da takip başlatıldığı belirtilmiştir. Ancak, güncel tapu kaydına göre taşınmaz halen davalı … … adına kayıtlıdır ve bu durumda dava dışı şirket ile … …’e karşı takip başlatılması gerekli ve yeterlidir. Anlaşıldığı üzere, takip “ayni teminata” istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip şeklinde başlatılmıştır ve davalılar şahsi teminatları yani kefaletleri sebebiyle takip edilmiş değillerdir. Buna göre, davalı … hakkında usulüne uygun başlatılmış bir takip yoktur ve onun yönünden davanın bu konudaki özel dava şartı (HMK m.114/2) sebebiyle reddedilmesi gereklidir.
Toplanan delillerden; davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan 18.09.2013 tarihli GKS’ye istinaden borçlu şirket için teminat mektubu ve çek karnesi verildiği, ….000-TL tutarlı teminat mektubunun 21.06.2019 tarihinde tazmin edildiği ve kredi borcuna farklı tarihlerde 7.000-TL ve 3.000-TL olmak üzere 10.000-TL ödeme yapıldığı, hesabın 13.02.2020 tarihinde kat edildiği ve ihtarnamenin şirkete ve … …’e tebliğe çıkarıldığı, şirkete çıkarılan tebligat bila tebliğ iade edilmiş ise de GKS’nin adres sözleşmesi başlıklı 25.1. maddesi karşısında, şirketin sözleşmede belirtilen adresine çıkarılan tebligatın, sicilde kayıtlı adresin de aynı adres olması hasebiyle geçerli kabul edilmesi gerektiği, bu halde ihtarnamedeki atıfet süresine göre şirketin ve davalı … …’in 20.02.2020 tarihinde temerrüte düştükleri, takip tarihi itibariyle alacağın 20.000-TL asıl alacak ve 3.843,64-TL faiz olmak üzere toplam 23.843,64-TL olduğu ve davalı … …’in ayni kefaleti sebebiyle sorumluluğuna gidilebileceği, davacının ….200-TL gayrinakdi alacağı var ise de sözleşmede gayrinakdi kredilere ilişkin tutarların depo edilmesinden kaynaklı sorumluluğa dair özel hüküm bulunmadığından davalı … …’in gayrinakdi alacaktan sorumlu olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu sebeplerle, davanın davalı … … hakkındaki davanın nakdi alacak istemi yönünden kısmen kabulüne, gayrinakdi alacak istemi yönünden reddine karar verilmiştir. Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 19.HD.nin 06…..2018 tarih ve 2827/6400 sayılı kararı), kabul edilen alacak toplamı üzerinden davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davalı … hakkındaki davanın tamamı ve davalı … … hakkındaki nakdi alacağın bir kısmı (358,92-TL) ve gayrinakdi alacak isteminin tamamı reddedilmiş ise de davacının kötü niyetli olmadığı değerlendirilerek davalılar yararına tazminat takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-NAKDİ KREDİ istemi yönünden;
1-Davalı … hakkındaki davanın reddine,
2-Davalı … … hakkındaki davanın kısmen kabulüne; Samsun İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 20.000-TL asıl alacak ve 3.843,64-TL mahrum kalınan kar payı olmak üzere toplam 23.843,64-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %18,32033556 oranında faiz işletilmek ve faize %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-2004 s. İİK m. 67 uyarınca ….768,72-TL icra-inkar tazminatının davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
…-Davalıların tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.628,75-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,01-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.395,74-TL’nin davalı … …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından ödenen 233,01-TL’nin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.702,50-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.677,25-TL’nin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … …, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 358,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
10-Davalı …, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
11-Zorunlu arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin 20-TL’sinin davacıdan ve 1….-TL’sinin davalı … …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
B-GAYRİNAKDİ KREDİ istemi yönünden;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,…-TL’nin mahsubu ile 21,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
C-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gayrinakdi alacak istemi ile davalı … …’e karşı açılan nakdi kredi istemine yönelik dava yönünden 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN, diğer hususlar ve kişiler yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
21/03/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.