Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2021/936 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/552 Esas – 2021/936
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI : ..
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLLERİ :
FER’İ MÜDAHİL : …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KAR.YAZ.TARİHİ : 29/11/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 29/04/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı İdare arasında 16/01/2004, 05/07/2005, 09/01/2008, 16/04/2010 tarihli sözleşmeler imzalandığını, iş bu sözleşmelerin 5. Maddesinde belirtildiği üzere işin konusunun “Samsun ilindeki alçak gerilimden beslenen abonelerin el bilgisayarı ve endeksör vasıtası ile abone adresinde endekslerin okunması, fatura bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, durum kodu konmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone kayıtlarının güncellenmesi ile bu bilgilerin İdare bilgisayarlarına GPRS üzerinden aktarılarak faturaya dönüştürülmesi” olarak tanımlandığını, sözleşmenin 9. Maddesine göre “teklif isteme şartnamesi ve eklerinin”, “teknik şartnamenin”, “teklif mektubu”nun bu sözleşmenin ayrılmaz parçaları olduğunun belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ayrılmaz parçası olan teknik şartnamenin 5.3.a maddesinde sayılan kodlara uygun olarak işin yerine getirildiğini ve davalı tarafından da her ay belli kodlara ilişkin ödemeler yapıldığını, ancak abone kodlarından 09 (abone tahliye, mesken boş), 11 (sayacı okuyup idareye geliniz-oku gel), 12 (daire boş), 13 (bina yıkık), 28 (sayaç yok-0 okuma) kodlarına ilişkin olarak sözleşmenin başlangıç tarihi olan 06/02/2004 tarih ile son sözleşmenin bitiş tarihi olan 31/05/2011 tarihi arasında ödeme yapılmadığını, oysa müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafın müvekkilinin hizmet bedellerini tahakkuka bağlamamasının MK2 ve TTK2 maddelerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek, 06/02/2004 tarih 2003.55/12 grup ihale kayıt nolu sözleşme gereği 06/02/2004 tarihinden 30/06/2005 tarihine kadar 09,11,12,13,28 kodlarına ilişkin ödenmeyen alacak kalemlerinden doğan alacağın tespiti ile bu sözleşme için şimdilik 60.000,0TL nin ve 10,080TL KDV sinin, 05/07/2005 tarih 2005.55/03 grup ihale kayıt nolu sözleşme gereği 05/07/2005 tarihinden 31/01/2008 tarihine kadar 09,11,12,13,28 kodlarına ilişkin ödenmeyen alacak kalemlerinden doğan alacağın tespiti ile bu sözleşme için şimdilik 10.000,0TL nin ve 1.800TL KDV sinin, 04/02/2008 tarih 2007.55/60 grup ihale kayıt nolu sözleşme gereği 04/02/2008 tarihinden 20/04/2010 tarihine kadar 09,11,12,13,28 kodlarına ilişkin ödenmeyen alacak kalemlerinden doğan alacağın tespiti ile bu sözleşme için şimdilik 10.000,0TL nin ve 1,800TL KDV sinin, 24/04/2010 tarih 2010.55/02 grup ihale kayıt nolu sözleşme gereği 24/04/2010 tarihinden 31/05/2011 tarihine kadar 09,11,12,13,28 kodlarına ilişkin ödenmeyen alacak kalemlerinden doğan alacağın tespiti ile bu sözleşme için şimdilik 10.000,0TL nin ve 1,800TL KDV sinin olmak üzere toplam fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 105.480,00TL nin avans faizi ile birlikte dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 04/06/2014 tarihli cevap dilekçesi ile; hukuki yarar şartının bulunmadığını, zamanaşımı görev ve yetki itirazında bulunduklarını bildirmiş, ayrıca cevap süresinin uzatılmasını talep etmiştir. Mahkememizce 10/6/2014 tarihli ara karar ile cevap süresi 2 hafta uzatılmış, davalı vekili 30/06/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde ise önceki beyanlarını tekrarladıktan sonra; davacının tüm taleplerinin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça talep edilen eksik hakediş dönemlerinin müvekkili şirketin kuruluş tarihinden önce olduğunu, muhatap şirketin o dönemlerde kamu kurumu olan … Genel Müdürlüğü olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm hakedişlerin ödendiğini, davacı tarafça istenen, ödenmediği iddia edilen hak ediş bedellerinin 2004 yılından başladığını, davacı tarafça şirketin kamu tüzel kişisi olduğu dönemde bu anlamda hiçbir başvurusu bulunmamasına rağmen müvekkili şirket özelleştikten sonra bu yönde taleplerin ortaya çıkmasının iyi niyetli olmadığını, yani eksik ödendiği iddia edilen hak edişleri davacının bizzat kendi hazırladığını, ıslak imzasıyla kabul ettiğini, buna karşılık hiçbir itirazi kayıt da ileri sürmediğini belirterek, davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, dava konusu sözleşmeyi ve idari şartnameyi bilmemesi, bilebilecek durumda olmaması ya da sonradan kabul etmemesinin söz konusu olamayacağından davanın reddine, … Genel Müdürlüğünün davaya dahil edilmesine/davanın ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/08/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Nisan 2004 sonrası zamanaşımına girmeyen tarihlerdeki okunamayan abone sayılarının tahakkuka bağlanmasının talep edildiğini, Şubat, Mart 2004 tarihlerindeki dönemin istenmediğini, davalı tarafın dava ile konusu olmayan hakedişlerden yapılan kesintiler için cevap verdiğini, davalı tarafın iddia ettiği 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, her iki tarafın da tacir olduğunu, sözleşmenin 38. Maddesi gereğince bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde sözleşmeyi imzalayan İdarenin bulunduğu yerin mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, ihale sözleşmesi tarafları kimse husumetin o tarafa yönetildiğini, bu hususta yargıtay kararlarının açık olduğunu, bu nedenle davalının husumet itirazının da yersiz olduğunu belirterek, davalı tarafın cevap dilekçesindeki hususları kabul etmediklerini ve davanın kabulüne karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Toplanan deliller, dellilerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, teknik şartnameleri, genel şartnameyi, idari şartnameleri, sözleşmeleri ve bir kısım yazışma örneklerini, ödeme makbuzlarını ibraz etmiş, ayrıca 10/11/2014 tarihli delil dilekçesi sunduğu görülmüştür.
… Samsun İl Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiş, 11/02/2015 tarihli yazı cevabında, …’ın bağlı ortaklığı olan …’ın Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığı, 06/11/2009 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ihale ile … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin %100 hissesinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07/06/2010 tarihli kararı gereğince Çalık Enerji San ve Tic. A.Ş tarafından 29/12/2010 tarihinde devralındığı bildirildiği anlaşılmış, yazı ekinde 01/01/2001 ile 31/05/2011 dönemine ait sözleşmeler ve davacı Aksöz Elek. San Tic. Ltd. Şti ile yapılan Revize Protokolü, 2 adet SGK Bildirisi, 5 adet fatura ve 5 adet istihkak raporu örneğinin gönderildiği tespit edilmiştir.
…’a yazılan yazıya cevap verildiği, 27/03/2015 tarihli cevabi yazıdan Şubat 2006 ile Haziran 2007 tarihleri arasında yapılan işlemlere ödemelere, ödemeye esas hakediş raporlarının kurumlarında bulunmadığı, içinde Temmuz 2007 ile Aralık 2010 dönemlerine ilişkin sistemde kayıtlı endeksör verilerinin bulunduğu 1 adet CD’nin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
Dosya inceleme yapmak üzere 2 elektrik mühendisi, 1 hukukçu bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 22/10/2015 havale tarihli raporu ibraz etmiş, raporda davacının alacak miktarı 256.573,82TL asıl alacak ve 68.976,72TL dönem dönem asıl alacağa işletilen avans faizi olmak üzere toplam 325.557,00TL olarak tespit edilmiş, davalı vekili 09/11/2015 tarihli dilekçesi ile bilirkişi heyet raporuna itiraz etmiş, davacı vekili de 16/11/2015 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Tarafların itirazları dikkate alınarak dosya önceki bilirkişi heyetine itirazlar değerlendirilmek üzere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 28/12/2017 havale tarihli ek raporunda bu kez asıl alacağa, 292.526,76TL işlemiş avans faizi ise 70.358,54TL olarak tespit etmiş, toplam alacağın 362.883,30TL olduğu, raporda bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili 22/03/2017 tarihli dilekçesi ile toplam dava değeri olan 362.885,30TL bedele+65.319,35TL(%KDV)’de eklenmek suretiyle 428.204,65TL üzerinden talebini ıslah etmiş, ıslah harcının yatırıldığı tespit edilmiştir. Davalı vekilinin 07/04/2017 tarihli dilekçesi ile davacının ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Bilirkişi ek raporuna karşı da davalı tarafın beyan ve itirazları üzerine bu kez Dosya ihale hukukunda uzman 2 öğretim üyesi, 1 yüksek elektrik mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek, taraflar arasındaki sözleşmeler değerlendirilip rapor tanzimi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, bilirkişi heyetinin 28/11/2017 tarihli raporu sunduğu, raporda davacının talep edebileceği alacağın 292.526,76TL asıl alacak, 216.173,66TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 508.743,00TL olarak tespit edildiği görülmüş, bu rapora karşı da davalı tarafın itiraz ettiği, anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtildiği üzere … Genel Müdürlüğüne dava ihbar edilmiş, İhbar Olunan … Genel Müdürlüğü vekili 11/11/2014 havale tarihli ihbara cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun bağlık ortaklığı olan tüm elektrik dağıtım şirketlerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 22/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmış ve tüm bu dağıtım şirketleri ile … arasında 24/07/2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığını, …’ın hak ve borçlarının …’a devredildiğini, … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin ihale sürecinin tamamlanmasının ardından 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devri sözleşmesi uyarınca taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin ayrım çalışmaları başladığını ve müvekkili kurum ile … elektrik Dağıtım A.Ş arasında dosyalara ilişkin tespit tutanağı imzalandığını, davacı tarafın dava konusu yaptığı işlemin ise mülkiyete ilişkin olmaması nedeniyle davanın bu hüküm kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış, mahkememizin 19/04/2016 tarihli duruşmasında ihbar olunan … ın davaya feri müdahil olarak kabulüne karar verilmiştir. Son celse feri müdahil vekili mazeret dilekçesi sunmuş ise de davadaki sıfatı ve yargılamanın uzun süre devam ediyor olması ve dosyanın karar aşamasına gelmiş olması sebebiyle mazereti kabul edilmemiş, sözlü yargılamaya geçilerek taraf vekillerinin sözlü beyanları tespit edilmiştir.
Mahkememizin 24/01/2018 tarih 2014/983 Esas 2018/55 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, işbu karar davalı vekili tarafından 11/05/2018 tarihli dilekçesiyle İstinaf edilmiş, Samsun BAM 1.Hukuk Dairesinin 06/09/2018 tarih 2018/1459 Esas 2018/1574 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, davalı vekilinin 19/10/2018 havale tarihli dilekçesiyle Temyiz yasa yoluna başvurulmuş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 26/04/2021 tarih 2021/1655-1931 Esas Karar sayılı kararıyla ”6100 sayılı HMK’nin 193/1. maddesine göre, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi, belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Buna göre, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesi HMK’nin 193/1. maddesi anlamında davalı idare ile davacı yüklenici arasında delil sözleşmesi niteliğinde olup hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlendiğinden belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişler hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacaktır. Somut olayda, davacı taraf bu hak ediş raporlarına Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde gösterilen şekilde itirazda bulunduğunu iddia etmediği gibi bunu da kanıtlayamadığına göre, davanın reddine karar karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış” gerekçesiyle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 06/09/2018 tarih ve 2018/1459 Esas, 2018/1574 Karar sayılı kararın kaldırılarak mahkememiz kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkememizin 2021/552 Esas sırasına kaydı yapılan davanın yargılamasına devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından dosyada örnekleri bulunan 16/01/2004, 05/07/2005, 09/01/2008 ve 16/10/2010 tarihli sözleşmeler gereği “Samsun ilindeki alçak gerilimden beslenen abonelerin el bilgisayarı ve endeksör vasıtası ile abone adresinde endekslerin okunması, fatura bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, durum kodu konmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone kayıtlarının güncellenmesi ile bu bilgilerin İdare bilgisayarlarına GPRS üzerinden aktarılarak faturaya dönüştürülmesi” işinin davalı tarafından yerine getirildiği, ancak abone kodlarından 09 (abone tahliye, mesken boş), 11 (sayacı okuyup idareye geliniz-oku gel), 12 (daire boş), 13 (bina yıkık), 28 (sayaç yok-0 okuma) kodlarına ilişkin ödemelerin yapılmadığından bahisle davacı tarafından her bir sözleşme dönemi ile ilgili olarak ayrı ayrı talepte bulunulduğu, davalı tarafın ise usuli ve esasa ilişkin savunmada bulunarak davanın reddini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne yönelik karar yukarıda özeti alınan Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin ilamı ile bozulmuştur. Dosyada bulunan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42.maddesi HMK 193/1 maddesi anlamında davalı İdare ile davacı yüklenici arasında yapılan veri sözleşmesi niteliğinde olup, hakedişlere itirazların ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlenmiştir. Buna göre Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42.maddesinde gösterilen şekilde itirazda bulunulduğunun iddia edilmediği gibi bu hususu kanıtlayan delilde bulunmadığına göre davanın reddine karar vermek gerekmiş, şağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan toplam 7.312,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye fazla yatan 7.253,39 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 38.424,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
5-Davalı tarafça sarf edilen posta masrafı 343,25 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.343,25 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye 252280
¸e-imzalıdır
Katip 150898
¸e-imzalıdır