Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2023/169 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZ. TARİH :

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 11/08/2018 tarihli ve 11/01/2020 tarihli ek sözleşme akdedilen sözleşme uyarınca davalının müteahhitliğini üstlendiği, tapunun … parsellerde inşası yapılan … Evleri inşaatına ait imalatların müvekkili tarafından eksiksiz yerine getirilip teslim edildiğini ancak müvekkile verilmesi kararlaştırılan 2 adet daire ve kalan bakiyenin müvekkile verilmediğini, her ne kadar sözleşmede işin bedeli 519.000 TL ise de, bu bedelin yaklaşık metre karelerine göre belirlendiğini, işin toplam bedelinin 708.913 TL olduğunu, alacağın davalı tarafından çeşitli bahanelerle ödenmediğini beyanla, müvekkiline ödenmeyen iş ve imalat bedellerinin davalıdan tahsili amacıyla şimdilik 15.000,00 TL alacağın işin davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu parseller üzerine ihtiyati tedbir ve haciz konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının istenilen işi ek sözleşmede gereği bile süresinde bitirip teslim edemediğini, müvekkilinin 09/12/2019 tarihinde noter kanalı ile davacıya sözleşme fesih beyanını gönderdiğini, hak edişlerinin davacıya fazlasıyla ödendiğini, davacının ıslak imzasının bulunduğu ödeme dekontlarının alındığını, davacının işlerin yapıldığına ilişkin dosyaya herhangi bir evrak sunamadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk tutanağı, sözleşme suretleri ve vekaletname sunulmuştur.
Davalı vekili 18/03/2021 tarihli cevap dilekçesini sunmuştur.
Mahkememizin 21/01/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir/haciz talebi reddedilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne,… Vergi Dairesine, …. Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğüne, …Tapu Müdürlüğüne, yazılan yazılara cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 07/10/2022 tarihinde keşif icra edilmiş ve inşaat bilirkişisinden 01/12/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davacı yanın davalı şirkete ait inşaat alanında bir kısım imalatlar yapımı işini üstlendiği, anlaşma kapsamında davacı tarafça edim yükümlülüğünün yerine getirildiği, karşılığı bedelin davalı tarafça ödenmemesi nedeni ile eldeki davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Somut olayda, uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak miktarından kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme yoktur. Bu durumda, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ile uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesince çözülebilmesi, her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesine bağlıdır.
Toplanan delillerden, davacı yanın keşif sırasındaki beyanlarnıdan ve dosya arasına kazandırılan …. Vergi Dairesi yazısından; davacı yanın 30/06/2020 tarihi itibariyle mükellefiyeti terk ettiği, dava tarihi olan 19/01/2021 tarihi itibariyle vergi kaydının bulunmadığı, mahkememiz görev kapsamının dava tarihi itibariye değerlendirilmesi gerektiği, davacının dava açıldığı sırada tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle, uyuşmazlığın mahkememizin görevi dışında kaldığı, mahkememizin görevi dışında kalan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince çözüme kavuşturulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanının görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereği karar kesinleştiğinde ve iki haftalık yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Samsun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,( ihtarat yapıldı)
3-Yargılama gideri ve harç açısından HMK’nun 20 ve 331. maddeleri nazara alınarak süresinde başvurulması halinde görevli mahkemece nazara alınmasına, süresinde başvurulmaz ise, talep halinde mahkememizce karara bağlanmasına.
Dair, davacı asil ile vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2023