Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/153 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/528 Esas – 2022/153
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/528 Esas
KARAR NO : 2022/153

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 04/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili … 25 yılı aşkındır hekim olduğunu, davalı şirket ile aralarında … vade tarihli … numaralı poliçe düzenlendiğini, poliçe gereğince müvekkilinin gerekli ödemeleri yaptığını, poliçenin birikimli hayat poliçesi olması yanında vefat ve mesleki maluliyet teminatlarını da kapsadığını, mesleki maluliyet teminat miktarının 28.000USD olduğunu, müvekkilinin 2015 yılı içinde … rahatsızlığına yakalandığını ve çeşitli hastanelerde tedavi gördüğü ve ameliyat olduğunu, müvekkilinin plastik cerrah olup mesleği ve uzmanlığı bakımından %100 malul olduğunu, OMÜ tarafından sunulan görüşte müvekkilinin icra etmiş olduğu mesleği icabı %100 kesin ve daimi mesleksel maluliyetinin bulunduğu, poliçe şartlarına göre müvekkilinin tam mesleksel maluliyetinin bulunduğunun kabul edildiğini, üniversitenin sunmuş olduğu raporda zaten müvekkilinin maluliyet durumunun en az 6 ay uzadığının kabul edildiğini, 22.904 USD sigorta tazminat alacağının sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacıya ait poliçenin 04/02/2016 tarihli talebi doğrultusunda 15/03/2016 tarihinde kapatıldığını ve kar paylı birikim ve getiri tutarı olan 16.507,69USD karşılğı olan 47.692,37TL’nin 16/03/2016 tarihinde sigortalının Yapı Kredi Bankası Samsun Şubesi hesabına yatırıldığını, Mahkememizin 2016/850 esas sayılı dosyasında hükme esas alınan rapor ile 18/09/2018 tarihli ATK raporunun çelişkili olduğunu, davacının tam maluliyete uğradığını iddia etmişse de mesleğine halen devam ettiğini belirterek, alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, Mahkememizin 2016/850 Esas 2020/499 Karar sayılı 11/09/2020 tarihli gerekçeli karar örneği, Samsun BAM 3. Hukuk Dairesinin 03/12/2020 tarih 2020/1249 Esas 2020/1596 Karar sayılı ilamı, davacıya ait hastane evrakları ve poliçe sunulmuştur.
Cevap dilekçesi ekinde, Yaşadıkça Yaşam Sigorta Poliçesi Özel ve Genel Şartları sunulmuştur.
Mahkememizin 2016/850 Esas 2020/499 Karar sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından 24/01/2022 tarihli beyan dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; poliçeye dayalı bakiye alacak talebidir.
Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında … nolu 24/05/2001 başlangıç tarihli YAŞADIKÇA yaşam sigorta poliçesinin akdedildiği, poliçe kapsamında vefat teminatı, mesleki maluliyet teminatı ve kritik hastalık teminatlarının bulunduğu, davacının sigorta şirketine yaptığı başvuruyla mesleki maluliyet teminatının tarafına ödenmesini istediği, davalı tarafından 16/03/2016 tarihinde “kar paylı birikim ve getiri tutarı” olan 16.507,69 USD karşılığı 47.692,37 TL’nin ödendiği, davacının maluliyet teminatı talebi üzerine mahkememizin 2016/850 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldı, açılan kısmi davada taleple bağlı kalınarak 5.096 USD üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2016/850 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olup, incelenmesinde; 11/09/2020 tarihli karar ile davacının maluliyetinin tam (%100) olduğu ve özel şartlardaki 3.2.2 maddesindeki özel şartların gerçekleştiği anlaşıldığı, ödenen kar paylı birikim tutarı 16.507,69 USD, dava konusu mesleki maluliyet teminatının ise 28.000 USD olması sebebiyle kar paylı birikim tutarıyla birlikte 28.000 USD meslekli maluliyet tazminatının da ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı, ancak taleple bağlı kalınarak 5.096 USD’nin 02/02/2016 temerrüt tarihinden işleyecek Devlet Bankalarının dolar cinsinden yabancı parayla açılan bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin hüküm kurulduğu, istinaf taleplerinin Samsun BAM 3. HD’nin 03/12/2020 tarih, 2020/1249 Esas, 2020/1596 Karar sayılı ilamı ile esastan reddedilmesi üzerine kararın 03/12/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Eldeki davada, davalı vekilince süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde davacının ek dava niteliğindeki taleplerinin zamanaşımı nedeni ile süresinin dolduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1420.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkememizin kesinleşen 11/09/2020 tarih, 2016/850 Esas, 2020/499 Karar sayılı kararında; dosyada rizikonun gerçekleşildiğinin öğrenilmesiyle ilgili ilk raporun 26/06/2015 tarihli Gazi Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporu olduğu, rizikonun bu tarihten itibaren başladığı kabul edilmiş olup, zamanaşımı hesaplaması TTK m.1420 ve 26/06/2015 tarihli rapor üzerinden alınmış, hüküm bu hali ile kesinleşmiştir.
Eldeki davada, rapor tarihi 26/06/2015 olup, kanunda öngörülen 6 yıllık zamanaşımı süresinin 26/06/2021 tarihinde dolduğu görülmektedir. Buna karşın 7226 sayılı kanunun Geçici 1.maddesi uyarınca “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur.” hükmü getirilmiş, akabinde 30/04/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair” Cumhurbaşkanı Kararı ile süreler 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Düzenlemeye göre kalan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
Yine 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 15.bendine göre “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.”
Kanunun öngördüğü zamanaşımı süresinin 26/06/2021’de doluyor olması, davanın 30/08/2021 tarihinde açılmış olması ve yukarıda anılan tüm düzenlemeler dikkate alındığında; eldeki dava yönünden duran süreler nedeni ile talebin zamanaşımına uğramadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Davalı yanın esasa ilişkin savunmaları ise, istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen mahkeme hükmünün bulunması nedeni ile yeniden değerlendirilmemiş, taraflar arasında kesinleşen 11/09/2020 tarih, 2016/850 Esas, 2020/499 Karar sayılı kararı çerçevesinde teminatın bakiye kaldığı anlaşılan 22.904 USD’lik kısmı üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 22.904 USD’nin 02/02/2016 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 13.146,94 TL harçtan peşin alınan 3.286,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.860,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 3.354,54 TL harç ile 22,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.376,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verimesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 21.922,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
10/02/2022

Katip …

Hakim…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.