Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2023/131 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/475 Esas – 2023/131
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/475
KARAR NO : 2023/131

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 02/03/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin … evleri A ve B blokların müteahhit firması olduğunu, müvekkili şirket ile … arasında söz konusu binaların doğalgaz ısı sistemleri için satış sözleşmesi imzaladıklarını ve tesisat ürünleri satın aldıklarını, aldıkları ürünlerden kazanların sürekli arılandığını, sıralı sistem olmalarına rağmen randımanlı çalışmadıklarını, kazanlarda delinmeler meydana geldiğini, Samsun 4.Noterliğinin 17/02/2021 tarihli 01726 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete bu durumun bildirildiğini, davalının herhangi bir işlemde bulunmadığını, bunun üzerine Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/15 D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, alınan raporda tespit konusu edilen kazanların ayıplı oldukları ve kazanlardaki ayıpların kullanımdan kaynaklı olmadığının tespit edildiğini beyanla ayıplı malların ayıpsız benzerleriyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde mal ve hizmet bedellerinin kanuni faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket 06/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın belirtmiş olduğu kazanların üreticisi … Tic …Aş olduğunu, davaya konu kazanların firmaları tarafından üreticinin satış bayisi olan … İnş … Tic Aş den aldığını, kazanların montaj ve devreye alınabilmesi için gerekli prosedürleri yerine getirdiğini, Samgaz Doğalgaz Aş teknik personellerince kontrol ettirilip onay belgesi alındıktan sonra gaz arzının sağlandığını, firmalarınca yapılan işlemlerin eksiksiz olarak yapıldığını beyan ederek açılan davanın öncelikle husumet yönünden mümkün değil ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Arabuluculuk son tutanağı, dava dilekçesi ekinde davaya konu edilen faturalar, servis formları, Samsun 4.Noterliğinin 17/02/2021 tarihli 01726 yevmiye numaralı ihtarnamesi, ve ihtarnamenin tebliğine ilişkin belge, Samsun 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/15 D.iş dosyasında aldırılan bilirkişi raporu, tanık beyanları, keşif , bilirkişiden aldırılan 18/07/2022 havale tarihli rapor, aynı bilirkişiden aldırılan 10/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporu, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi,
Samsun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/15 D.iş dosyasında aldırılan 12/04/2021 tarihli raporun incelenmesinde; … adresinde … evleri A ve B blokların kazan dairelerindeki 5 li kaskad ısıtma sistemindeki kazan arızalarının tespiti dava konusunu teşkil ettiği, kazanların yetkili teknik servis tarafından devreye alındığı, yine yetkili teknik servis tarafından kontrollerinin yapıldığı, kazanların tesisatın aşındırıcı etkisine maruz kalmaması için tesisatta tortu ayırıcı, hava ayırıcı ve denge tankı imalatlarının yapıldığı, söz konusu demonte durumundaki kazandaki arızanın eşanjöründeki su kanallarının deformasyonundan kaynaklandığı, maruz kaldığı ısı gerilme nedeniyle hasarlandığı, ısı geçirilmeye dayanıklı olmadığından söz konusu arızaların meydana geldiği, söz konusu bu arızalar nedeniyle ayıplı olduğu arızaların kullanımdan kaynaklı olmadığı görüşü mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce 25/05/2022 tarihinde kazanların bulunduğu adreste keşif yaptırılmış davacı tanıkları dinlenmiştir. Davacı tanığı … beyanında; Site yönetimi kurulduğundan bu yana apartmanda çalıştığı, apartmanın her türlü işini bu sebeple bildiği, dava konusu ile ilgilide bilgisi olduğu, dava dilekçesinde belirtilen ve mahkeme heyetinin başında bulunduğu kazanlar 5 adet olarak bir sistem halinde kurulduğunu, kazanların kurulduktan sona ilk sene herhangi bir sıkıntısının olmadığını, kazanlar açılıp kapanırken de servisi çağırdıklarını herhangi bir şekilde kazanlara dokunmadıklarını, kazan sistemi otomatik olarak devreye giren bir sistem olduğunu, kendi kendine çalıştığını kapama yapmadıklarını, 2020 yılının sonuna doğru kazanlarda kuvvetli bir gürültü geldiğini, sonrasında 10 gün kadar kazan çalıştırıldıktan sonra sezonun bitmesi nedeniyle kazanları kapattıklarını, gürültü duyulduğunda servisi çağırdıklarını ancak kazanlardan herhangi bir ses gelmediğini, 2020 yılının sonundan itibaren kazanların tek tek delinmeye ve arıza vermeye başladığını, kazanlar çalışmadığı için binanın kazanlarının kapatıldığını, apartman sakinlerinin elektrik enerjisi ile ısınmaya çalıştığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı Muhammet Atay beyanında; apartman yöneticisi olarak görev yaptığını bu nedenle bilgisinin olduğunu, kazanların 2018 yılında kurulduğunu ve ilk zamanlar arıza vermediğini ancak daha sonra 2020 yılı kış sezonunda kazanlar arıza vermeye başladığını, yetkili servis kurulumu yaparken makineler ile ilgili bilgide verdiğini, kazanların sıralı sistem olarak çalıştığını ve birbirini dinlendirdiğini, basıncın 4,5 barda kalması gerektiğini söylediklerini, kurulum ilk yapıldığında tesisat eşanjörünün olmadığını, 5 adet kazanın kurulumunun yapıldığını, kazanların servisin belirttiği şekilde sıralı sistem şeklinde çalışmadığını fark ettiklerini, bu sebeple yetkili servis çağırdıklarını, servisin gerekli tamiratları yaptığını, kazanların arıza verdiği dönemde apartmanın herhangi bir şekilde bu kazanlardan faydalanamadığını ve apartman sakinlerinin sıkıntı yaşadığını, beyan etmiştir.
Keşif sonrası Makine Mühendisi bilirkişiden aldırılan 18/07/2022 havale tarihli raporunu dosyaya ibraz etmiştir, raporun incelenmesinde; sözleşmeye göre makinedeki arızanın, cihazların kurulumu esnasında cihazların kullanım kılavuzunda belirtildiği şekilde alüminyum ısı eşanjörü konulmamasından yani sistemdeki cihazların tesisattan gelen kireçli suya maruz bırakılmasından dolayı su kanallarının deforme olup, delinmesine, şişmesine, cihazların ses yapıp düzgün çalışmamasına ve işlevini yapamaz hale gelmesine neden olduğu, arızanın 17/03/2020 tarihinde cihazların ses yapması ve düzgün çalışmaması şeklinde ortaya çıktığı, makinenin imalatından kaynaklı bir ayıp söz konusu olmadığı, sistemin kurulumunun cihazların kullanım kılavuz esaslarına göre kurulmamasından ve bu şekilde kurulmadığı halde yetkili servis tarafından cihazların kullanıma açılmasından dolayı, cihazların şebekeden gelen suyun tesisattan ayrılmamasından dolayı cihazların kireçli suya maruz kaldığı ve kireçli sudan dolayı makinelerin su kanallarında deformasyon, delik ve şişme oluştuğu, bu nedenle ayıbın kullanımdan kaynaklı olmadığı, sistemin kurulumundan kaynaklı olduğu, zira sistemin dış hava kompanzasyonuna göre otomatik olarak devreye girip çıktığı, sisteme su vermenin de otomatik olarak yapıldığı, bu nedenle sisteme elle müdahale ya da harici bir müdahalenin olmadığı, davacı tarafından sistemin düzenli olarak bakımının servis tutanak tarihlerinden anlaşıldığı üzere her sene bakım zamanı gelmeden yaptırıldığı, bu nedenle kullanımdan kaynaklı ya da yetkili servis dışı müdahaleden kaynaklı bir ayıbın olmadığı, ayıbın gizli ayıp olduğu, davalının cihazları kullanma kılavuzunda belirtilen şekilde alüminyum ısı eşanjörü olmadan kurmasında ve servisin de kullanım kılavuzunda belirtilen alüminyum eşanjör olmadan bu kuruluma göre cihazları işletmeye açmasında ağır ihmalinin olduğu, arızanın giderilmesi için davalı tarafından hiçbir işlem yapılmadığı, arızanın davacı tarafından giderildiği, makineden kaynaklı ayıp olmadığı, arızanın giderilmesi için kombilerin hepsinin onarılamaz şekilde zarar görmesinden dolayı davacı tarafından tamamen değiştirildiği ve tesisata alüminyum ısı eşanjörü konularak tesisata giden su ile şebekeden gelen suyun ayrıştırıldığı böylelikle kombilerin şebekeden gelen kirece maruz bırakılmadığı, kombilerden kaynaklı bir ayıbın olmadığı, arızanın davacı tarafından giderildiği, davacı tarafından kazan dairesinde sisteme yapılan tadilat işlemi, 25/05/2022 tarihinde tarafımdan görülen şekilde kaldığı, sistemin ve cihazların servis bakımları düzenli olarak yapıldığı takdirde yeniden cereyan etme ihtimalinin bu haliyle bulunmadığı, Arızanın davacı tarafından giderildiği, dava tarihine göre davacının yaptığı masraflar kombilerin hurda değerleri tenzil edilmek suretiyle dava tarihi itibariyle,40.351,34.-TL.olarak hesaplandığı, ayıbın makinelerden beklenen faydayı davacının ısınmada zorluk yaşanmasından dolayı azalttığı, kazanların keşif esnasındaki resimlerinden de anlaşılacağı üzere kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak bunların içinde yer alan bakır parçaların hurda olarak kullanılabileceği, bu nedenle ayıplı haldeki piyasa değerinin dava tarihi itibariyle 120,00 x 5=600,00.-TL olduğu, Kazanların ayıpsız değerinin dava tarihi itibariyle 6.570,80 x 5=32.854,00.-TL olduğu, dosyadaki 12/04/2021 tarihli tespit raporu ile tarafımdan düzenlenen rapor arasındaki çelişki irdelendiğinde, 12/04/2021 tarihli raporda, ayıbın cihazlardan kaynaklandığı belirtilmişse de, ayıbın nasıl ve neden olduğuna dair herhangi bir teknik inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, hava ayrıcı ve tortu ayırıcının olması sistemin tesisattan gelen kireçli suya maruz kalmasına engel olmayacağı gibi, ayrıca cihazların kullanım kılavuzunda bu cihazların alüminyum ısı eşanjörle çalıştığının ve sisteme bu cihaz bağlantısının yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmesi ve bu yapılmadığı takdirde cihazların garanti kapsamı dışında kalacağının kullanım kılavuzunun sayfa 6 “SU ARITMA BAŞLIKLI” kısmında özellikle belirtildiği, bu nedenle 12/04/2021 tarihli tespit raporuna bu nedenlerden dolayı katılmadığına ilişkin görüşü mütalaa edilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden 10/11/2022 tarihli ek rapor aldırılmış, raporun incelenmesinde; kök rapordaki açıklamalar aynı olmakla beraber dava tarihine göre davacının yaptığı masraflar kombilerin hurda değerleri tenzil edilmek suretiyle dava tarihi itibariyle %18 KDV de eklenmek suretiyle 47.643,34 -TL.olarak hesaplandığı, kök raporda da belirtildiği üzere sistem yeni kurulsa bile özellikle yoğuşmalı kazanlar için kirecin çamurun ve diğer atıkların kazana girmemesinin yani cihazlara girmemesinin sağlanması gerektiği açıkça girmemesinin yani cihazlara girmemesinin sağlanması gerektiği açıkça beyan edilmesine rağmen tesisatın üretici firmanın belirtildiği şekilde yapılmadığı bi nedenle 12/04/2021 tarihli tespit raporuna bu nedenlerden dolayı katılmadığına ilişkin görüşü mütalaa edilmiştir.
Alınan bu rapor taraf itirazlarının ayrı ayrı karşılaması hüküm ve kurmaya ve denetime elverişli olması ve yönteme uygun olması nedeni ile mahkememizce benimsenmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; satış sözleşmesinde ayıplı ifaya dayalı alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında kazan satımına ilişki sözleşme ilişkisi kurulduğu, bu kapsamda davacı tarafa teslim edilen kazanların ayıplı olduğu iddiası ile öncelikle satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi buna imkan bulunmaması halinde malın bedelinin tahsiline karar verilmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c hükmü uyarınca “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. “
TBK 223. Maddesine göre “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” Buna göre, açık ayıp niteliğinde olmayan ve 8 günlük inceleme süresinde tespit edilemeyen başka bir anlatımla kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri uygulanacaktır.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz derhal ihbar etmelidir (Domaniç, H.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.I, İstanbul 1988, s.155; Yavuz, N.: Ayıplı İfa, 2.b., Ankara 2010, s. 107; Karakaş, C.F.: Ticari Satımda Ayıp İhbarının Süresi ve Şekli, XXII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankar 2006, s.172). Derhal kavramı, halin icabına uygun fazla vakit geçirmeden bildirim olarak anlamak gerekir. Eğer alıcı iğfal edilmiş, yani maldaki ayıp ondan bilerek saklanmış ise Kanunun öngördüğü çözüm satıcı bakımından ağırlaştırılmış bir sorumluluğu gerektirmektedir. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225. maddesine göre “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.”
Ayıp ihbarı niteliği itibariyle def’i olduğundan, davalı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı savunması ileri sürülmedikçe, mahkemece re’sen dikkate alınıp değerlendirilemez. Somut olayda davalı satıcı davaya cevabında ayıp ihbarının yapılmadığı veya süresinde olmadığı savunmasında bulunmadığına göre, davacı alıcının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kabul ederek uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunlu olduğundan yargılamaya bu kabulle devam edilmiştir. Kaldı ki mahkememizce ayıbın varlığında davacının ağır kusurunun bulunduğu tespit edildiğinden davalı ayıp ihbarının süresinde olmadığını iddia dahi edemz.
Mahkememizce 14/06/2019 tarihinde sıhhi tesisat ve ısıtma tesisatı konusunda uzman bir makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak tanıklar dinlenmiş, alınan 17/07/2022 tarihli rapor ile davaya konu cihazların teknik servis tarafından devreye alındığı, yıllık bakımlarının teknik servise yaptırıldığı, cihazların çalışır vaziyette teslim edildiği, kullanım kılavuzunda belirtilen eşanjör olmaması nedeni ile hasarın meydana geldiği, kullanımdan kaynaklı bir hasar olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, kazanların onarılamaz durumda olduğu tespit edilmiştir.
Davacının bedele KDV dahil edilmesi gerektiği yönünden itirazları mahkememizce de kabul görmüş, taraf itirazlarını karşılayan 10/11/2022 tarihli ek rapor ile imalat bedelinin dava tarihi itibariyle KDV dahil 47.643,34 TL olacağı tespit edilmiştir. Davacı yanın tesisata ilişkin itirazlarının aslen dava konusu edilmediği, faturadaki diğer imalatların keşif anında yapılan tespitte halen kullanıldıklarının görüldüğü, bu nedenle hesaba dahil edilmemesinin yerinde görülmemiştir.
Davalının itirazlarına ise plakalı eşanjör kullanılmaması nedeni ile kirecin, çamurun ve diğer atıkların kazanlarda arıza meydana getirdiği, bunun üretim yahut kullanımdan kaynaklanmadığı, kurulumdan kaynaklı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davalının ağır ihmalinin bulunduğu bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile tespit edildiğinden itirazlar mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; süresinde sunulmayan delillerin mahkememizce nazara alınamayacağı, iddia ve savunmanın açık muvafakat olmaksızın genişletilemeyeceği, davacı yanın dava dilekçesinin sonuç bölümünde açıkça ayıplı kazanlardan bahsederek talepte bulunduğu, tesisattan bahsetmediği, davalının cevap dilekçesinde hatalı kullanımdan bahsetmediği, tarafların rapora itiraz dilekçeleri ile iddia ve savunmalarını açık muvafakat olmaksızın genişletemeyecekleri, nitekim davacı şirketin kazan bakımlarını yetkili servislere yaptırdığına dair dosya içerisinde servis tutanaklarının bulunduğu ve bu hususun bilirkişi raporu ile sabit hale geldiği, ayıbın kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın gizli ayıp olup varlığında davalının ağır kusurunun bulunduğu, kazanların onarımının mümkün olmaması ve yeni kazan alınarak aksaklığın giderildiği anlaşılmakla ayıpsız benzeri ile değiştirme seçimlik hak konusunda hukuki yarar bulunmadığı, davacının dava tarihi itibariyle yapılan imalatların bedelinin TBK’nun 227. Maddesindeki genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının varlığı kapsamında isteyebileceği, bu nedenle mahkememizce KDV dahil tespit yapılan ek rapor çerçevesinde davacı yanın davalı şirketten 47.643,34 TL alacaklı olduğu kabul edilmiş, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Eldeki dava açılmadan önce TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, anlaşamama son tutanağının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğu, incelenmesinde davalının mazeret bildirmeden toplantıya katılmadığı anlaşılmakla son tutanağın düzenlendiği, arabuluculuk ücreti de dahil olmak üzere tüm yargılama giderleri davalıdan alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile; 47.643,34 TL’nin 02/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Alınması gereken 3.254,52 TL harçtan peşin ve ıslahta alınan (170,78+643,00) 813,78 TL harcın mahsubu ile bakiye; 2.440,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan 170,78 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 643,00 TL ıslah harcı, 571,90 TL keşif harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 341,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.286,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.

Zorunlu arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 02/02/2023

Katip
¸

Hakim
¸