Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2021/886 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/457 Esas – 2021/886
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ..
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: … Adi Ortaklığı’nın davacı bankanın Terme Şubesi’nde hesabı bulunduğunu ve 16.08.2018 tarihinde ortaklardan davalı …’na adi ortaklık hesabından …-TL nakit ödeme yapıldığını, oysa davalının adi ortaklığı münferiden temsil yetkisinin bulunmadığını ve ödemenin yanılgı ile yapıldığını, durumun fark edilmesi üzerine davalıya ödenen miktar kadar tutarın adi ortaklık hesabına aktarıldığını ve iadesi için sebepsiz zenginleşen davalıya ihtar çekildiğini ancak davalının iadeye yanaşmadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla, …-TL’nin ödeme tarihi olan 16.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … Adi Ortaklığı adına açılmış hesabın, ortaklar adına açılmış ortak hesap olarak nitelendirilmesi gerektiğini ve ortak hesabın münferiden hareket etme yetkisi ile açılması durumunda ortakların hesaptan münferiden para çekebileceklerini, banka ile ortaklık arasındaki sözleşmede de ortakların münferiden işlem yapmasını yasaklayan bir hüküm bulunmadığını, davalının adi ortaklıktaki hissesinin diğer ortakla eşit olduğunu ve davalıya fazladan para ödenmiş olması durumunda dahi bunun adi ortaklık ilişkisi içinde çözümlenmesi gerektiğini, davalıya sehven ödenen bir tutar bulunmadığını zira adi ortaklık hesabında bulunan paranın davalıya ödendiğini ve bunda bir isabetsizlik olmadığını, ayrıca adi ortaklığın feshedildiğine ilişkin Terme 1. Noterliği’nin 16.07.2018 tarih ve 11350 yevmiye numaralı ihtarnamesinin paranın ödenmesi tarihinden evvel davacı bankaya ibraz edildiğini, bankanın ödediği tutarın adi ortaklığın borçları için kullanıldığını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.02.2021 tarih ve 11/30 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve süresi içinde ibraz edilen gönderme talebi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememiz esasının 2021/245 sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce karşı görevsizlik kararı verilmiş, ancak karar Samsun BAM 2.HD.nin 09.07.2021 tarih ve 744/824 sayılı kararı ile ortadan kaldırılmış ve merci kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor alınmış ve taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili bankanın mudisi olan … Adi Ortaklığı hesabından davalıya sehven ödeme yapıldığını ileri sürüp ödenen tutarın sebepsiz zenginleşen davalıdan iadesini talep etmekte, davalı vekili ise müvekkilinin münferiden para çekme yetkisini haiz olduğunu belirtip sebepsiz zenginleşme iddialarını reddetmektedir.
Dava, davalının adi ortaklık adına para çekme yetkisini haiz olmadığından bahisle adi ortaklık hesabından davalıya yapılan ödemenin davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açtığı iddiası ile açılmıştır.
Davalıya husumet, adi ortaklığın ortağı olması sebebiyle değil, sebepsiz zenginleştiği iddiası ile tevcih edilmiş olup, davalı … davacı banka ile mudisi … Adi Ortaklığı karşısında üçüncü kişi konumundadır. Burada davalının şahsı değil, ödeme neticesinde sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği önem arz etmektedir. Davada tartışılması gereken, davalının adi ortaklık adına kayıtlı hesapla ilgili olarak münferiden işlem yapma / para çekme yetkisini haiz olup olmadığı ve buna göre adi ortaklık hesabından davalıya yapılan ödeme ile banka zararına bir zenginleşme gerçekleşip gerçekleşmediği hususudur. Başka bir deyişle, uyuşmazlık banka ile adi ortaklık arasındaki bankacılık iş ve işlemleri nazara alınarak değil, 6098 sayılı TBK’nun adi ortaklığa ilişkin 620 vd. maddeleri değerlendirilerek çözüme kavuşturulmalıdır.
… Adi Ortaklığı Terme 1. Noterliği’nin 26.03.2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile kurulmuş olup, sözleşmenin 6. maddesine göre, ortaklık, ortakların müşterek kararları ile idare edilecektir. Davacı banka ile adi ortaklık arasındaki bankacılık sözleşmesinde de adi ortaklık sözleşmesine uygun olarak her iki ortağın imzası alınmıştır.
Adi ortaklığın hesap hareketleri incelendiğinde, 28.03.2018, 02.05.2018, 04.06.2018 ve 20.06.2018 tarihli para çekimleri sırasında ortakların müşterek hareket ettikleri ve işlem sırasında her iki ortağın imza verdiği, davaya konu 16.08.2018 tarihli para çekim işleminin ise yalnızca davalı tarafından yapıldığı görülmektedir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalının, adi ortaklık adına münferiden hareket ettiğini gösterir fiili bir duruma, adi ortaklık içinde bu yönde bir teamül oluştuğuna rastlanmamıştır.
Adi ortaklık, davalı ile Münevver Tatay isimli kişinin ortaklığı ile kurulmuş olup, davalı tarafından keşide edilmiş ortaklığın feshi konulu 16.07.2018 tarihli ihtarnamenin diğer ortak Münevver Tatay’a, diğer ortak Münevver Tatay tarafından keşide edilmiş aynı konulu 18.07.2018 tarihli ihtarnamenin de davalıya gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından keşide edilmiş 16.07.2018 tarihli ihtarnamenin banka şubesinde de bulunduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş olup; anlaşılıyor ki, davalı, adi ortaklığın feshine ilişkin karşılıklı ihtarlardan ve hatta keşidecisi olduğu 16.07.2018 tarihli ihtarnameyi banka şubesine ibraz ettikten sonra 16.08.2018 tarihinde banka şubesine müracaatla adi ortaklık hesabından kendisine ödeme yapılmasını istemiş ve yapılan ödemeyi kabul etmiştir. Oysa, yukarıda ayrıntısı belirtildiği üzere davalının münferiden işlem yapma yetkisi yoktur.
Davacı bankanın akidi, adi ortaklığın ortakları değil bizzat kendisidir ve bankanın bankacılık sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu adi ortaklığa karşıdır. Bankanın adi ortaklığın feshi konulu 16.07.2018 tarihli ihtarnameyi nazara alarak, adi ortaklığın dağıldığı düşüncesiyle mevduatı, ortaklık payına göre ortaklara ödemesi dahi mümkün değildir. Zira, mevduattan, ortaklığın tasfiyesine bağlı olarak hangi ortağa ne miktarda ödeme yapılacağı ancak ortaklığın tasfiyesi ile açığa çıkacaktır ve bu aşamada bankadaki mevduatın adi ortaklığın hesabına iade edilmesi zorunludur. Davacı banka, davalıya adi ortaklık hesabından ödeme yaptıktan sonra ödenen miktar kadar tutarı adi ortaklık ile aralarındaki bankacılık sözleşmesine uygun olarak adi ortaklık hesabına iade etmiştir. İşbu davada da, sehven yapılan ödeme ile zenginleşen davalıdan ödenen miktar kadar tazminatı talep etmektedir.
6098 sayılı TBK’nun 78/1.maddesinde, borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat etmesi durumunda geri isteyebileceği vazedilmiş olup, somut olayda davacı bankanın kendisini borçlu sanarak davalıya ödeme yaptığını ispat ettiği kabul edilmiştir. Davalının sebepsiz zenginleştiği değerlendirilmiş ve …-TL’nin davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun borçlunun temerrütü başlıklı 117/2. maddesinde, sebepsiz zenginleşen borçlunun zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte mütemerrit olacağı vazedilmiş olup, somut olayda davalıya Çarşamba 1. Noterliği’nin 21.10.2019 tarihli ihtarnamesi ile, parayı 31.10.2019 tarihine kadar iade etmesi gerektiği bildirilmiş ve ihtarname davalıya 06.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı iyi niyetli olmadığına göre, sebepsiz zenginleşme, paranın davalıya ödendiği 16.08.2018 tarihinde gerçekleşmiş ve davalı bu tarihte temerrüte düşmüştür. Fakat ihtarname ile paranın iadesi için davalıya kesin vade içerir yeni bir tarih (31.10.2019) verilmiş ve temerrüt ileri bir tarihe taşınmıştır. Bu halde, davalı, ihtarnamenin tebliği tarihi olan 06.11.2019 tarihinde temerrüte düşmüştür ve taraflar arasındaki ilişki ticari olduğundan …-TL’nin bu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacıya iadesine hükmedilmelidir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; …-TL’nin 06.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.014,74-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 761,05-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.162,49-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
22/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.