Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/432 E. 2022/195 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/432 Esas – 2022/195
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/432 Esas
KARAR NO : 2022/195

HAKİM :
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. S…
DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı banka ile dava dışı …isimli adi ortaklık arasında 02.09.2014 ve 11.04.2018 tarihinde iki ayrı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve adi ortaklığa 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesine istinaden çek karnesi verildiğini, ayrıca 11.04.2018 tarihli GKS’ye istinaden de 07.09.2018 tarihinde BCH kredisi kullandırıldığını, davalı şirket ile … ve …’in GKS’leri müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredinin geri ödenmesi sırasında aksaklıklar yaşanması üzerine hesabın kat edilip borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini ancak borcun atıfet süresi içinde de ödenmediğini, akabinde borçlu ve kefiller aleyhine ilamsız icra takibine girişildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de davalıların tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, Samsun İcra Dairesi’nin 2020/10006 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalıların icra-inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davanın zamanaşımına uğradığını, faiz oranlarının fahiş olduğunu, alacağın likit kabul edilmeyeceğini, …in eş rızası bulunmadığından kefaletinin geçersiz olduğunu beyanla, davanın reddini ve davalıların tazminata mahkum edilmelerini talep etmiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2020/10006 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalılar aleyhine 81.647,85-TL asıl alacak, 16.226,72-TL faiz, 811,33-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 99.420,54-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, ancak takip borçlusu davalıların süresi içinde borca itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Dava dışı adi ortaklığa ait ticaret sicili kayıtları celp edilmiş olup incelenmesinden: … ile davalı …’in adi ortaklığın ortağı oldukları görülmüştür.
Mahkememizce alınan 17.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Takip dayanağının davacı banka ile dava dışı adi ortaklık arasındaki 11.04.2018 tarihli GKS ve bu kapsamda kullandırılan 07.09.2018 tarihli BCH kredisi, ayrıca 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesine istinaden adi ortaklığa verilen çek karnesi olduğu, hesabın 28.06.2019 tarihi itibariyle kat edilip hesap kat ihtarnamesinin adi ortaklığa ve kefillere tebliğ tarihi ve atıfet süresine göre asıl borçlu adi ortaklığın 16.07.2019 ve kefillerin 18.07.2019 tarihinde temerrüte düştüğü, akdi faiz oranının değişken ve temerrüt faizi oranının yıllık %39 olduğu, … numaralı çeklerin banka çek sorumluluk bedellerinin 2.030-TL’den toplam 6.090-TL olduğu, BCH kredisi yönünden takip tarihi itibariyle borcun 80.738,52-TL asıl alacak, 17.318,41-TL faiz, 865,92-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 99.657,49-TL olduğu ancak taleple bağlı kalınacak ise 80.738,52-TL asıl alacak, 16.226,72-TL faiz, 811,33-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 98.511,21-TL üzerinden hüküm kurulması gerektiği, davalı …’in BCH kredisinin dayanağı 11.04.2018 tarihli GKS’ye kefaletinin bulunmadığı, diğer kefiller davalı şirket ile…’in ise sorumlu olduğu tutar asıl borç miktarını aşamayacağından onların da aynı miktarlardan sorumlu oldukları, çek karnesinin dayanağı 17.01.2017 tarihli taahhütnameye kefil olunmadığı ve kefillerin çek depo taleplerinden sorumlu olmadığı mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Burada öncelikle, davalılar vekilinin davanın süresinde açılmadığına dair itirazı ile zamanaşımı def’i irdelenecek, akabinde diğer yönlerden değerlendirmelerde bulunulacaktır.
2004 sayılı İİK’nın 67/1. maddesine göre, itirazın iptali davası belirli bir süreye tabi olup, alacaklı, bu davayı, itirazın kendisine (varsa, vekiline) tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Yani, alacaklının (varsa, vekilinin), icra dosyasında icra işlemi yapmış olması, itirazın tebliği anlamına gelmez. Bununla birlikte, alacaklı (varsa, vekili), itirazı hangi tarihte öğrendiğini açık bir biçimde bildirmiş ise, artık itirazın, bildirilen tarihte öğrenildiğinin kabulü gerekir. Somut olayda, takibin 03.02.2020 tarihinde başladığı ve itirazın 08.10.2020 tarihli olduğu, davanın ise 06.07.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakta olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı aşikardır. Buna göre, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yersizdir.
GKS’den kaynaklı alacak istemi, 6098 s. TBK’nın 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, zamanaşımı yasanın 149/1. maddesi uyarınca alacağın muaccel olması ile işlemeye başlar. Muacceliyet ise hesabın kat’ı ile birlikte gerçekleşmiş olur. Somut olayda, hesabın 28.06.2019 tarihi itibariyle kat edildiği ve takibin 03.02.2020 tarihinde başladığı anlaşıldığına göre, davalının zamanaşımı def’i yerinde değildir.
Davanın esasına gelince; toplanan delillerden, davacı banka ile dava dışı …isimli adi ortaklık arasında 02.09.2014 ve 11.04.2018 tarihinde iki ayrı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve adi ortaklığa 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesine istinaden çek karnesi verildiği, ayrıca 11.04.2018 tarihli GKS’ye istinaden de 07.09.2018 tarihinde BCH kredisi kullandırıldığı, takibin dayanağının BCH kredisi ile çek taahhütnamesi olduğu, dava dışı … ile davalı …’in adi ortaklığın ortakları olduğu, davalı …ile …’in 11.04.2018 tarihli GKS’yi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, görüldüğü üzere davalı…t’in hem adi ortaklığın ortaklarından olması hasebiyle asıl borçlu, hem de kefaleti sebebiyle kefil olarak sorumluluğunun bulunduğu, davalı…’in bu GKS’ye kefil olmadığı, BCH kredisi yönünden davacının takip tarihi itibariyle alacak tutarının 80.738,52-TL asıl alacak, 17.318,41-TL faiz, 865,92-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 99.657,49-TL olduğu, ancak taleple bağlı kalındığında 80.738,52-TL asıl alacak, 16.226,72-TL faiz, 811,33-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 98.511,21-TL üzerinden hüküm kurulması gerektiği; 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesine istinaden verilen çek karnesinden kaynaklı depo talebinde bulunulmuş ise de, davalıların çek taahhütnamesinde imzalarının olmadığı ve sorumlulukları cihetine gidilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bu sebeplerle;
i-Davalı …hakkındaki dava, takibe konu BCH kredisinin dayanağı 11.04.2018 tarihli GKS’de ve ayrıca gayrinakdi kredi isteminin dayanağı 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesinde kefil imzası bulunmadığından külliyen reddedilmiştir.
ii-Davalı … hakkındaki dava, nakdi kredi istemi yönünden 98.511,21-TL üzerinden kabul edilmiş, gayrinakdi kredi istemi yönünden ise 17.01.2017 tarihli çek taahhütnamesinde kefil imzası bulunmadığından reddedilmiştir.
iii-Davalı …hakkındaki dava, nakdi kredi istemi yönünden hem adi ortaklığın ortaklarından olması hasebiyle asıl borçlu olarak, hem de kefaleti sebebiyle kefil olarak 98.511,21-TL üzerinden kabul edilmiş, gayrinakdi kredi istemi yönünden ise sadece adi ortaklığın ortaklarından olması hasebiyle kabul edilmiştir.
Davalılar vekilinin faiz oranlarının fahiş olduğu yönündeki savunmasına gelince; 6102 sayılı TTK’nın 8 ilâ 10. maddelerinde TBK’da bulunmayan, ticari işlere özgü hükümler vazedilmiş olup, TTK’nın 8. maddesi ile ticari işlerde faiz miktarında serbesti ilkesi benimsenmiştir. Dava konusu ticari işte de faiz oranları belirlenirken TBK’nın gerek akdi faize ilişkin 88. maddesi ve gerekse temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi kısıtlamaları prensip olarak uygulanamayacaktır. Bu bağlamda davacı banka ile dava dışı adi ortaklık arasındaki sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde belirlenen faiz oranlarının geçerli olduğu kabul edilmelidir. Davalılar, ticari nitelikteki kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığına göre, sözleşmedeki faiz oranları TTK’nın 7. maddesindeki teselsül karinesi uyarınca davalıları da bağlayacaktır. Bu sebeplerle, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin savunmasına kıymet verilmemiştir.
Nakdi kredi yönünden alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilmiş (Bkz: Yargıtay 19. HD.nin 06.12.2018 tarih ve 2827/6400 sk.), hüküm altına alınan alacak toplamı üzerinden %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Reddedilen kısımlar yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalılar vekilinin tazminat talebi reddedilmiştir. Kısa kararda bu yöne ilişkin bir hüküm tesis edilmemiş ise de, bu yöndeki eksikliğin HMK’nın 305/A maddesi uyarınca bu aşamada ikmal edilebileceği değerlendirilmiş, hükümdeki eksiklik bu suretle tamamlanmıştır.
Davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti nakdi kredi istemi yönünden hüküm altına alınan alacak miktarı ile reddedilen miktar nazara alınarak taraflara tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı … hakkındaki davanın reddine,
B-Davalı … ve… hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Samsun İcra Dairesi’nin 2020/10006 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile;
i-Nakdi Krediyle ilgili olarak, davalı … ve … hakkındaki takibin 80.738,52-TL asıl alacak, 16.226,72-TL işlemiş faiz, 811,33-TL BSMV ve 734,64-TL masraf olmak üzere toplam 98.511,21-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %39 oranında faiz işletilmesine ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
ii-Gayrinakdi Krediyle (depo talebi) ilgili olarak, davalı …hakkındaki takibin, 6.090-TL’nin davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmek üzere davalı …’ten tahsilini teminen devamına, davalı … hakkındaki davanın reddine,
2-2004 s. İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca 19.702,24-TL icra-inkar tazminatının davalı …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmiline,
4-Harçlar Kanunu gereğince nakdi kredi yönünden alınması gerekli 6.729,30-TL karar ve ilam harcının davalı …den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 499,50-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 494,93-TL’nin davalı …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı nakdi krediyle ilgili davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 13.308,56-TL vekalet ücretinin davalı …den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … nakdi krediyle ilgili davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 909,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
8-Davalı … nakdi krediyle ilgili davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
9-Davacı gayri nakdi krediyle ilgili davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalı Murat Yiğit’ten alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … gayri nakdi krediyle ilgili davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …ye verilmesine,
11-Zorunlu arabulucuk sürecindeki 1.360-TL arabuluculuk ücretinin 13-TL’sinin davacıdan ve 1.347-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalı …den alınarak Hazineye gelir kaydına,
12-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK m. 341/2 gereğince KESİN, davalılar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
21/02/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.