Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/419 E. 2023/672 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/419 Esas – 2023/672
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/419
KARAR NO : 2023/672

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZ.TAR. : 05/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 14/03/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı arasında 03/12/2013 tarihli açık ihale usulu ile ihale edilen istisna kapsamında 154 kw iletim trafo merkezlerinin işletmesinin hizmet alımı yolu ile yapılmasına yönelik sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeler kapsamında davalı firmaya teminat mektubu verildiğini, bu sözleşmeye ilişkin olarak davalının son hakedişini müvekkili firmaya ödemediğini,davalı kurumun 20/02/2017 tarih ve 63743 sayılı cevabi yazısında, ihale sözleşmesinin 12.1.12/36.2 ve 36.4. maddeleri uyarınca müvekkili firmanın bazı yükümlülükleri yerine getirmediğini, neticede ihtar edilen hususlarda işlem yapılmaması halinde ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların gelir kaydedileceğini ve sözleşmenin feshedilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğini ihtar ettiğini, davalı yanın 20/02/2017 tarihli cevabından ve yapılan şifahi görüşmelerden son hak edişin işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmemiş olduğu ve ibraname getirilmemiş olduğu için ödenmediğinin anlaşıldığını belirterek, dava konusu ihale kapsamında müvekkili firma bünyesinde çalışan personelin kıdem ve ihbar tazminatı hakkının doğup doğmadığının tespiti, kıdem ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünün davalı kuruma ait olduğunun tespiti, ihale kapsamında davalı kuruma verilmiş toplam 325.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektuplarının ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şimdilik 1.000,00 TL hakediş bedelinin davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/05/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, derdestlik, yetki ve görev yönünden itiraz ettiklerini, dava konusu TMİ/14.10.1 Grubu Artovaçim, Erbaa, Kelkit, Havza, Köklüce Trafo merkezlerinin işletilmesi işi 03/12/2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile 03/12/2016 tarihine kadar (3 yıl) …. tarafından yürütüldüğünü, dava konusu kapsamında trafo merkezlerinin işletilmesi işini alan davacının işi 03/12/2016 tarihinde bitmiş olup ibranamelerin sunulması için gereken sürenin de 03/03/2017 tarihi itibarıyla sona erdiğini, davacı şirkete 20/02/2017 tarih ve 63743 sayılı yazı ve kıdem tazminatlarının ödenmesi hususunda uyarı yapıldığını, davacı şirket tarafından 2016 Aralık ayına ait işçi maaşları ve sgk primleri ödenmediğinden bu bedeller Teiaş 10. Bölge Müdürlüğü tarafından davacının son hak edişinden kesilerek ilgililere ödendiğini, dava konusu ihalenin TEİAŞ 4734 sayılı Kanunun 3/g İstisna Yönetmeliği kapsamında yer alan mal ve hizmet alımları ve “TEİAŞ’nın 4734 sayılı 3/g İstisna Yönetmeliği Uyarınca Yapacağı Mal ve Hizmet Alımlarında Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik ” hükümlerine göre yapıldığını, davacının aksi yöndeki beyanlarını ve iddialarını kabul etmediklerini, davacının son hak ediş alacağının ödenmesi ve teminat mektuplarının iadesi yönündeki talepleri haksız ve açıkça taraflar arasında anayasa hükmünde olan sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı işçilerin kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün kuruluşlarına değil, yüklenici davacıya ait olduğunu belirterek, davanın önce usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Hizmet Alım İhalesinin “personel çalışmasına dayalı” olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin alt işveren-asıl işverin ilişkisi olduğunu, 6552 sayılı yasada kamuda alt işveren-asıl işveren ilişkilerini düzenlemekte olduğunu, bilhassa alt işveren sözleşmeleri ve uygulamaların iş mevzuatına uygun yapılmasını teminen, alt işveren işçilerinin haklarını garanti altına almaya çalıştığını, öte yandan 6552 sayılı yasanın özel nitelikli ve sonraki tarihli bir düzenleme olduğunun da dikkate alınması gerektiğini, dolayısıyla 6552 sayılı yasaya aykırı yasa ve hükümlerin uygulanma imkanı kalmadığını, davalı TEİAŞ ‘nin hizmet alım ihalesi, iddia edildiğinin aksine esasen 4734 sayılı Kanunun 3/g bendine ve dolayısıyla kendi yönetmeliğine dayanmadığını, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşününde iddialarını doğruladığını, işbu davaya konu olayda iş ilişkisi kesintisiz bir şekilde devam ettiğinden işçilerin kıdem tazminatı talep hakkı doğmadığını, müvekkilinden işçilerin kıdem tazminatlarını ödemesi de talep edilemeyeceğini, kaldı ki bir işçinin ne zaman kıdem tazminatına hak kazanabileceği de önceden bilinemeyecek bir durum olduğunu, bu nedenlerle yasaya aykırı şekilde ve önceden bilinemeyen bir durum için sözleşmede hüküm ihdası, kıdem tazminatlarının ödenmediği gerekçesiyle müvekkilin hakediş ve teminatlarının tutulması, tüm sözleşmenin ruhuna hem de hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili verdiği 08/08/2017 tarihli 2. cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, kurumlarının enerji sektöründe faaliyet gösterdiğini, Kamu Ahale Kanununun 3/g maddesi uyarınca istisna Yönetmeliği kapsamında olduğunu, işbu dava dosyası ile aynı konuda olup davacı şirket tarafından kuruluşlarına karşı açılan Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1549 esas sayılı dosyasından açılan davada yine son hakediş bedelinin ve teminat mektuplarının iadesi, kıdem tazminatını ödeme yükümlülüğünün kuruluşlarına ait olduğunun tespiiti amacıyla açılan davada mahkeme tarafından 25/11/2015 tarih ve 2015/1098 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, bu durumun dahil kuruluşlarının haklılığını ortaya koyduğunu belirterek, davanın zamanaşımından reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
03/12/2013 tarihli sözleşme ve ekleri, 18/01/2017 tarihli sözleşme ve ekleri, 03/12/2013 tarih 176 seri nolu 250.000,00 TL bedelli ve 29/11/2013 tarihli 198 seri nolu 75.000,00 TL bedelli teminat mektupları, 14/02/2017 tarihli ve 20170087 sayılı, 20/02/2017 tarihli ve 63743 sayılı, 21/02/2017 tarih ve 20170099 sayılı yazılar, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2015 tarih ve 2014/1549 E-2015/1098 K. sayılı ilamı, Yalova 1. İş Mahkemesi’nin 15/02/2016 tarih ve 2015/188E-2016/63 K. sayılı ilamı, Danıştay 13. H.D.’nin 19/09/2013 tarih 2013/1279 E. – 2013/2292 K. sayılı ilamı, cevaba cevap dilekçesi ekinde, Yargıtay H.G.K.’nun 2015/22 E.2015/1779 K. sayılı karar ilamı, Bakanlığın 19/06/2015 tarih ve 13331 sayılı yazısı, Yargıtay H.G.K’nun 18/11/2015 tarih 2015/9-1602 2015/2635 sayılı karar ilamı, Yargıtay 9. H.D.’nin 05/05/2008 tarih ve 2008/13627 E-11315 K. sayılı karar örneğini, Yargıtay 9. H.D.’nin 27/02/2012 tarih 2012/6938E.-5905 K. sayılı karar örneğini, Yargıtay 22. H.D.’nin 08/06/2012 tarih ve 2012/8423 E-12760 K. sayılı karar örneğini, Yalova 1. İş Mahkemesi’nin 15/02/2016 tarih ve 2015/188E-2016/53 K. sayılı ilamı, Kamu İhale Kurulu 12/09/2012 tarih 2012/UH.II-3624 karar numaralı karar örneğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2016 tarih 2014/1549E. 2015/1098 K. sayılı karar ilamı, 08/02/2018 tarihli dilekçesi ekinde, Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2015/472 E. 2017/151 K. sayılı ilamı, Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/24 E. 2017/243 K. sayılı karar örneğini, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/922 Esas sayılı dosyasına ait ön tensip tutanağı, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/744 E. 2017/800 K. sayılı karar örneği, TBK, TTK, yüksek yargı kararları, doktrin ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememizin 26/02/2018 tarihli ara karar ile, … Bank A.Ş ye ait … sayılı ve 29/11/2013 tarihli 250.000,00TL bedelli, … asyılı ve 10/07/2014 tarihli 75.000,00TL bedelli 2 adet kesin teminat mektubunun ödenmemesi hususunda teminat mektuplarının toplamı olan 325.000,00TL’nin %15’i teminat mukabilinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, 29/01/2019 tarihli ara karar ile, … Bank A.Ş ye ait … sayılı ve 29/11/2013 tarihli 250.000,00TL bedelli, … asyılı ve 10/07/2014 tarihli 75.000,00TL bedelli 2 adet kesin teminat mektuplarının ödenmemesi için konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine, 20/07/2018 tarihli ara kararla konulan ihtiyati tedbirin aynen devamına karar verilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 30/04/2019 tarih 2019/526 esas 2019/550 karar sayılı ilamıyla, mahkememizin 20/07/2018 tarihli kararıyla verilen … Bank A.Ş.’ye ait … sayılı ve 29/11/2013 tarihli 250.000,00 TL bedelli, … sayılı ve 10/07/2014 tarihli 75.000,00 TL bedelli 2 adet kesin teminat mektupları üzerindeki ihtiyati tedbir kararı kaldırılmıştır.
TEİAŞ Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğü’nün 07/01/2019 tarihli cevabi yazısı ile, davacı firmanın 03/12/2013 tarihinde imzaladığı Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesi’nin 36.4. maddesinde belirtilen “sözleşmeden kaynaklı işçi alacaklarının ödenip ibra edilmesi sonrasında ödencektir.” hükmü doğrultusunda son hak ediş bedeli (2017 yılının ocak ayı) olan (97.490,40TL Hakediş+1.754,83TL ödenecek KDV) 99.245,23TL’nin ödenmediği, imzalamış olduğu sözleşme hükümlerini ifa etmemesi nedeniyle firmanın talebi ve ita amirinin oluruna binaen son aya ait işçi maaşları tutarı olan 51.,447,17TL’nin 01/03/2017 tarihinde idareleri tarafından işçilerin banka hesaplarına havale edildiği, kalan 47.798,06TL’nin müdürlüğü muhasebe hesaplarında tutulmakta olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi yoluyla mali müşavir, inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişi heyetinden 09/10/2018 tarihli rapor alınmış, davacı vekili 07/11/2018 tarihli dilekçesiyle, davalı TEİAŞ vekili 31/10/2018 tarihli dilekçesiyle rapora karşı beyan/itirazlarını bildirir dilekçe sunmuştur.
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi yoluyla 2 elektrik mühendisi ve iş ve sosyal güvenlik hukukcusu bilirkişi heyetinden 20/03/2019 tarihli rapor alınmış, davacı vekili 09/04/2019 tarihli rapora karşı itirazlarını içerir dilekçe sunmuş, yine davalı TEİAŞ vekili 11/04/2019 tarihli rapora karşı beyanlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili 25/05/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile, 15/05/2019 tarihli duruşma ara kararı gereğince hakediş bedeline ilişkin dava değerinin 46.798,06TL daha arttırılarak toplam 47.798,06TL olduğunu belirterek, bu yöndeki dava değer artımı talebinin kabulüne, davanın tüm talepleri yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2017/2014 Esas 20196/537 Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/2118 Esas 2021/1976 Karar sayılı ilamıyla bozularak dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt olmuştur.
Bozma sonrası davalı vekili teminat mektuplarının iade edildiğine ilişkin 18/10/2021 tarihli beyan dilekçesi sunmuş, iade işlemine ilişkin belge örnekleri TEİAŞ 10. Bölge Müdürlüğü (Samsun) 03/11/2021 tarihli yazısı ile ibraz edilmiştir.
Dava konusu sözleşme kapsamında davacı işyerinde çalışan işçilerin SGK kayıtları, ibranameler, yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar davalı vekilince ibraz edilmiş, Erbaa SGK’dan da temin edilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda 2 elektrik mühendisi ve bir hesap uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten 10/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile aynı heyetten 05/07/2022 ve 08/03/2023 tarihli ek raporlar alınmıştır.

Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
1-Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında 13/12/2013 tarihli “Açık İhale Usulü İle İhale Edilen İstisna Kapsamında 154 kw İletim Trafo Merkezlerinin (bakım ve güvenlik hizmetleri hariç) İşletmesinin Hizmet Alımı Yoluyla Yapılmasına Yönelik Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya … Bank A.Ş.’ye ait 29/11/2013 tarihli 250.000,00TL bedelli ve 10/07/2014 tarihli 75.000,00TL bedelli 2 adet kesin teminat mektuplarının verildiği, sözleşme süresinin sona ermesi üzerine yapılan yeni ihaleyi de davacının kazandığı ve bu kez taraflar arasında 18/01/2017 tarihli yeni sözleşmenin yapıldığı, davalı kurumun ilk sözleşmeden kaynaklanan son hak ediş bedelini işçilerin kıdem tazminatının ödenmemesi ve ibranamenin sunulmaması sebebiyle davacıya ödemediği, davacının da işbu davayla ihbar ve kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün davalı kuruma ait olduğunun tespiti ile ödenmeyen hak ediş bedellerinin davalıdan tahsilini ve teminat mektuplarının davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
2-Mahkememizin 2017/214 Esas 2019/537 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili İstinaf yasa yoluna başvurmuştur. Samsun BAM 1.Hukuk Dairesinin 2019/2560 Esas 2020/329 Karar sayılı ilamıyla başvurunun esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili bu kez temyiz yasa yoluna başvurmuştur. Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2021/2118 Esas 2021/1976 Karar sayılı ilamıyla ve özetle ”..Her ne kadar tüm işçilerden işçilik alacakları yönünden ibra belgesi sunulmamış ise de; dava dışı işçilerin iş akitlerinin kıdem tazminatı gerektirecek şekilde sonra ereceği belirli olmadığı gibi, bu şekilde sona erecek olsa bile belirli olmayan bir tarihe kadar bakiye hak ediş alacağının bloke edilmesi ve teminat mektubunun davacı uhdesinde kalması sözleşme hukukuna uygun düşmez. Ayrıca teminat mektubunun banka ile ilgili sonuçları nazara alındığında, teminat mektubunun iade edilmemesi davacı şirketin telafisi zor ekonomik zararlarına sebep olabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 9 işçinin işçilik alacakları yönünde şikayette bulundukları belirtilmiş ise de bu işçilerin gerçekten kıdem tazminatı alacaklarının bulunup bulunmadığı ve ayrıca SGK sistemine 25 işçi yönünden girilen kodun, sözleşmenin süresinin bitimine bağlı yapılan rutin bir bürokratik işlem olup olmadığı, bu işçilerin aynı işyerinde çalışmaya devam edip etmediği, sonuç olarak, ibraname ibraz edilmesi gereken tarih itibariyle tüm bu işçilerin kıdem tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı araştırılmamıştır. Bu hususlarda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, son hak ediş bedelinden bakiye kalan tutarı bloke edilmesinde ve teminat mektuplarının iade edilmemesinde, davalı tarafın haklı olup olmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
3-Bozma ilamında açıklanan hususlarda bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınarak son hakediş bedelinden bakiye kalan tutarın bloke edilmesinde ve teminat mektuplarının iade edilmemesinde davalı tarafın haklı olup olmadığının tespiti yoluna gidilmiştir. Bilirkişi heyetinin 10/03/2022 tarihli raporunda ihale sözleşmesinin 4734 sayılı kanunu 3/g maddesi kapsamında yapılmış bir hizmet alım sözleşmesi olduğu, son hakediş bedeli 99.245,33 TL’den işletmede çalışan 21 işçinin ödenmeyen maaşlarına mahsuben ödenen 51.447,17 TL’nin mahsubundan sonra kalan 47.798,06 TL hakediş bedelinin davacıya ödenmesinin gerektiği, teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşmadığı tespit edilmiştir.
4-Bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi yönünde aynı heyetten alınan 05/07/2022 tarihli raporda aynı hususlar tekrarlanmıştır. Ancak gerek bilirkişi raporu, gerekse ek raporda Yargıtay bozma ilamında gösterilen hususlarda yeterli değerlendirme yapılmadığı görülmekle bu kez 08/03/2023 tarihli ek rapor alınmış, bu raporda ise işçilerin iş akdinin kıdem tazminata hak kazanacak şekilde sona ermediği bildirilmiştir.
5-Yargılama aşamasında dava konusu yapılan 03/12/2013 tarihli 250.000 TL bedelli ve 29/11/2013 tarihli 75.000 TL bedelli teminat mektuplarının davacı tarafa iade edildiği, bu nedenle teminat mektupları yönünden davanın konusuz kaldığı tespit edilmiştir. Ancak yargılama giderleri yönünden dava tarihi itibariyle işbu talep yönünden davacının haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bozma öncesi verilen kararda … taraflar arasında yapılan sözleşmenin 36.1/2 maddesindeki teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 36.1/1 maddesindeki “yüklenici işbu sözleşmesi ile tayin ve tespit edilen hüküm ve vecibelerle bunların bütün mali hukuki, cezai ve fenni hususlarını tüm ayrıntıları ile incelemiş, iş mahallini görmüş, taahhüt ettiği işin teferruatlarına vakıf olmuş ve sözleşmede yazılı hususları işbu sözleşmeyi imzalamakla kabul ve taahhüt etmiş sayılır” hükmü gereği basiretli bir tacir olan davacı şirketin sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmiş gerekir. Dosya kapsamından davalı tarafından davacıya gönderilen 20/02/2017 tarihli yazıyla davacının uyarıldığı, buna rağmen en geç 01/05/2017 tarihine kadar usulüne uygun olarak alınmış noter onaylı ibranamelerin ve bu ibranamelerde gösterilen miktarların banka hesabı aracılığı ile ödenmediği, bir kısım işçiler tarafından işçi alacaklarının ödenmediğine ilişkin davalı kurumuna ve Bimer’e yapılan şikayetler de değerlendirildiğinde davacının sözleşmeden kaynaklanan hükümlerinin tamamının yerine getirdiğine dair bilgi ve belgeler bulunmadığından teminat mektuplarının iadesinin de şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır… şeklindeki gerekçeyle teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşmadığı tespiti yapılmıştır. Bozma sonrası alınan 10/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile ek raporlarda da aynı gerekçelerle davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğini gösterir bilgi ve belge dosyada bulunmadığından teminat mektuplarının iadesi şartlarının oluşmadığı sonucuna varılmış olmakla dava tarihi itibariyle davacının bu yönden haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.
6-Davacıya ait işyerinde çalışan işçilerin hizmet sözleşmelerinin kıdem tazminatını gerektirir şekilde sona erip ermediği yönünde yapılan değerlendirmede; bozma sonrası alınan 08/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda davacıya ait işyerinde çalışan işçilerin görevlerinin 1029529 sicil nolu işyerinden (18 işin sona ermesi) kodu ile sona erdiği, 1 gün sonra 01/02/2017 tarihinde 1038912 sicil nolu işyerinde çalışmaya başladıkları, iki farklı işyeri numarasının varlığına rağmen aslında işçilerin çalıştığı yerin asıl işveren davalı Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’ye ait tek bir işyeri olduğu, işçilerin fiilen bir işyerinden ayrılıp bir başka işyerinde göreve başlamadıkları, aynı işyerinde işe devam ettikleri, ihale süresinin sona ermesi üzerine asıl işveren davalının işi yeniden ihale ettiği ve yeni bir alt yüklenici firmanın uktesinde kaldığı için asıl işveren eski alt yüklenicinin sorumluluğunu sonlandırarak yeni bir işyeri numarasıyla yeni alt taşerona işyeri devrinin gerçekleştirildiği, bu nedenle işçilerin iş akitlerinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermediği tespiti yapılmıştır.
7-Asıl işveren alt işveren ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda alt işverenin ihaleyi alamaması sonucu işi bırakması nedeniyle alt işveren işçilerinin yeni alt işverende ara vermeksizin çalışmaya devam etmesi halinde asıl işverenle alt i,şveren arasında işyeri devri bulunmaktadır. Bu halde aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçilerin iş akitlerinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermediğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda taraflar arasında ihtilafsız olan son hakediş bedeli 99.245,23 TL olup, son aya ait işçi ücret tutarı 51.447,16 TL’nin davalı tarafından ödenmesi sebebiyle mahsubu sonrası kalan 47.798,06 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
8-Davacı taraf davalı İdareye yazdığı 14/12/2017 tarihli ve 21/02/2017 tarihli dilekçelerinde ise yine bedel ve süre yoktur. Bu durumda her iki dilekçenin TBK 117.maddesi kapsamında temerrüt ihtarı niteliğinde olmadığı ve dava tarihi öncesi davacının davalıyı temerrüde düşürdüğü başkaca bir belgesine de rastlanmadığı anlaşılmakla dava tarihinden itibaren ve tarafların sıfatı ve işin niteliğine göre ticari temerrüt (avans) faize hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜNE,
1-Teminat mektupları yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıya ait iş yerinde çalışan işçilerin hizmet sözleşmelerin kıdem tazminatını gerektirir şekilde sona ermediğinin tespiti ile;
3-47.798,06 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt (avans faizi ile birlikte) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 3.265,08 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harç ile 6.365,87 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.397,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.132,18 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 971,95 TL, bilirkişi ücreti 9.750,00 TL olmak üzere toplam 10.721,95 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan başvuru, peşin ve vekalet harcı toplamı 67,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 6.365,87 TL harç olmak üzere toplam 6.433,27 TL harçtan iadesine karar verilen harç düşüldükten sonra bakiye kalan 3.301,09 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden teminat mektupları yönünden verilen karar nazara alınarak yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 48.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!