Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/380 E. 2023/18 K. 03.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/380 Esas – 2023/18
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
SAMSUN GEREKÇELİ KARAR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/380
KARAR NO : 2023/18

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH :02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 14.0612021 tarihli dilekçesinde özetle; 05.03.2019 Tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Samsun ili Odunpazarı Caddesi kavşağı istikametinden Karadeniz Caddesini takiben 100. Yıl Bulvarı istikametine seyir halindeyken Gazi Ortaokulu önünde bulunan “ okul bölgesi” olarak belirtilen alanına geldiği, önünde seyreden (plaka sayılı belli olmayan) beyaz renkli minübüs ve (plaka sayısı belli olmayan) sarı renkli ticari taksinin sol şerit üzerinde durarak, orta refüj üzerinde bekleyen ikisi çocuk üç yayanın karşıya geçmesi için beklediği, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile yayaların geçişi için beklemekte olan araçların sağından geçtiği esnada aracın sol ön kısımlarıyla, duran minibüs önünden koşarak karşıya geçmekte olan yayalardan davacının sağ tarafına çarpması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalının kusurlu olduğunu, davalı sürücünün Samsun 5. Asliye Mahkemesi’nce sonuçlandırılan yargılamada ceza aldığını ve asli kusurlu bulunduğunu, kaza sebebi ile davacının bacağında kırık meydana geldiğini ve ameliyat olduğunu, ayağında halen yara izi olduğunu, davacının yaralanması sebebi ile kendi işlerni göremediğinden bakıcıya ihtiyaç duyulduğunu ve annesinin ücretsiz izne ayrıldığını, davacının tedavisi için birçok masraf yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik, maluliyet , tedavi giderleri ,bakım giderleri) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 23/06/2021 tarihli talep sonucunu açık hale getirdiği dilekçe ile 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL tedavi ve yol gideri masrafı, 750,00 TL bakıcı gideri masrafı talepleri olduğunu belirtmiştir.
Davalı Doğa Sigorta A.Ş vekili 25.06.2021 Uyap kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davadan önce sigortaya başvuru şartının yerine getirilemesi sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur ve oluşan maluliyet oranının tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, kaza sebebi ile ele edilen kazanımların tespit edilecek tazminattan düşürülmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu kazası bakımından olası sorumluluğunun 01.06.2015 tarihinde yapılan değişi ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, trafik kazasının meydana geldiği yerin yaya, okul geçidi veya kavşak girişi çıkışı olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin yüz metre civarında yaya geçidinin mevcut olduğunu, … nin mağdur ile birlikte karşıya gecişini kontrollü gerçekleştirememesi nedeniyle dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davrandığını, kusur oranının uzman bilirkişiler vasıtası ile tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş görememezlik zararının bulunmadığını, davanın Ak Sigorta’ya ihbar edilmeni talep ettiklerini belirterek haksız ve mesnetten yoksun açılan davanın reddini savunmuştur.
Toplanan Deliller;
Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/5263 esas sayılı dosyası, Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi’nden ve Samsun Gazi Devlet Hastanesinden gelen tedavi evrakları, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gelen cevabi yazı, arabuluculuk son tutanağı, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğünden gelen cevabi yazı, ihbar dilekçesi, Omü den aldırılan 04/03/2022 tarihli maluliyet raporu, Ankara Adli Tıp Kurumundan aldırılan 08/04/2022 tarihli kusur Raporu, tedavi giderlerine ilişkin adli tıp uzmanı bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporu, aktüerya bilirkişisinden alınan30/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, 25/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi, davalı Aksigorta tarafından dosyaya sunulan ibraname ve ekleri, Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının bir sureti, davalı ve davacı asil hakkında hazırlanan sosyal ve ekonomik durum araştırması,
Delillerin değerlendirilmesi:
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, 05/03/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olan … plaka sayılı aracın yaya olan davacı …’a çarpması sonucu maddi hasarlı yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği kaza sonrasında davacının yaralanması sebebi ile oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakım giderleri zararının tazmini ile manevi tazminat talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı vazedilmiştir. Somut olayda; Davalı sigorta şirketine … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olması, davalı … ‘e … plaka sayılı aracın sürücüsü ve işleteni olması nedeni ile husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS Genel Şartları’nın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı uyarınca TBK’ya aykırı olmayan hükümlerine uygun şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
Süresinde sunulan cevap dilekçesi ile davalı Doğa Sigorta şirketi zaman aşımı def’inde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Buna göre, KTK’nın 109/2 maddesi, 6098 sayılı TBK’nın 72/1.maddesi c.2’ye koşut bir hüküm içermektedir. Anılan maddeye göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. 2918 sayılı KTK’nın 109/2. maddesi gereğince ve 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesine göre, bir kazada bir ölü dahi olsa zamanaşımı süresi 15 yıl, bir veya birden fazla yaralı varsa 8 yıl, aynı kazada hem ölü hem de yararlı varsa ölenler ve yaralananlar bakımından zamanaşımı süresi 15 yıldır (Çelik, Ç. Ahmet, Trafik Kazalarında tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, s.787). Eldeki davada, kaza 05/03/2019 tarihinde gerçekleşmiş ve dava 14/06/2021 tarihinde açılmış olup, davanın 8 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmış ve zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Davalı Doğa Sigorta Şirketi tarafından dosyaya sunulan Sigorta poliçesinin incelenmesinde, … plakalı aracın 27/08/2018-2019 tarihleri arasında 42403618 poliçe numarası koruma örtüsü alındığı, poliçede maddi tazminatın kaza başına 72.000,00 TL, araç başına 36.000,00 TL, tedavi giderlerinin şahıs başına 360.000,00 TL, kaza başına 1.800.000,00 TL olarak teminat altına alındığı, davadan önce herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Hazırlık dosyası arasında bulunan 12/03/2019 tarihli CD inceleme tutanağında; yolun karşısına geçmeye çalışan bir bayan şahsın ve yanında iki çocuğun olduğu orta refüjde bekledikleri, beyaz renkli minibüsün şahısların geçişi için yolun sol tarafında durdurduğu, çocukların bunun üzerine yola çıktığı, yolun sağ tarafından … plakalı aracın devam etmesi sonucu karşıya geçmeye çalışan …’a çarptığının görüldüğü belirtilmiştir. 21/03/2019 tarihli fotoğraf inceleme tutanağında; yoldan karşıya geçmek isteyen bir bayanın ve 2 çocuğun orta refüjde durduktan sonra sol şeritteki bir minibüsün yolvermesi ile tekrar karşıya geçmeye devam etikleri, bu sırada duran minibüsün sağından geçerek yoluna devam eden otomobilin 2011 doğumlu …’a çarparak yaralanmasına sebep olan olayın meydana geldiği yeri gösterir fotoğraflar üzerinde yapılan incelemeler ile tutanağın düzenlendiği belirtilmiştir.
Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/526 Esas sayılı dosyası arasında bulunan 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda: … Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …’in, “okul bölgesi hız sınırı 30” levhasıyla uyarılmak istenen durumun oluşmasında almış olduğu tebirin yetersiz kalması sonucu meydana gelen kazada; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/c maddesinde “Karayollarından faydalananlar, Trafik işaret levhaları, …ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar.” şeklinde belirtilen kuralı ihlal ettiği, yaya …’ın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/c maddesindeki “Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları …yasaktır” şeklinde belirtilen kuralı ihlal ettiği” belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Müdürlüğü’nün 29/01/2021 tarihli raporunda: sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken gereken dikkat ve özeni yola vermesi, seyir istikametini kontrol altında bulundurması, mahallin okul mahalli olması nedeniyle seyrini müteyakkız sürdürmesi ön ilerisinde yayalara yol vermek için duran araçları dikkate alarak durması gerekirken bu hususlara uymayarak bu araçların sağından manevra ile geçtiği sırada karşıya geçiş yapan 2011 doğumlu mağdur yaya …’a çarpması ile gerçekleşen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile asli kusurlu olduğu tanık …’nin denetim ve gözetimi altındaki 2011 doğumlu mağdur yaya …’ı yeterince gözetim altında bulundurmadığı, mağdur ile birlikte karşıya geçişini kontrollü bir şekilde gerçekleştirmediği anlaşılan olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, sanık sürücü …’in asli kusurlu olduğu, tanık …’nin tali kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Ceza yargılaması sonunda davalı Aydın’ın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 08/04/2022 tarihli raporda özetle: 05/03/2019 günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin yaya …’a çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının oluştuğu, davalı sürücü …’in %70 oranında kusurlu olduğu, 2011 doğumlu davacı çocuk …’ın sorumluluğunda bulunan …’nin ise %30 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir. Alınan bu rapor olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli olması nedeni ile hükme esas alınmıştır.
Davacı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun tespiti için davacı çocuk Omü Adlı Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, davacının meydana gelen yaralanmasının kaza tarihinde yürürlükte olan Çocuklar İçin özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre geçici ve sürekli iş göremezlik oranının bakıcı ihtiyacı olup olmadığı var ise süresinin ne kadar olacağı hususlarında rapor tanzimi istenilmiş hazırlanan 04/03/2022 tarihli raporda; 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ” Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirme yapıldığında çocukların özel gereksinimlerinin varlığı belirlenerek derecelendirildiği, ÇÖZGER sisteminin yüzde engel oranı içeren diğer mevzuatlara uyumu arandığında kullanılacak tabloda da engel oranı yüzdesinin dilimler halinde belirtildiği, net maluliyet oranı ile ilgili hesaplama yapmanın mümkün olmadığı, bu nedenle maluliyet oranı hakkında hesaplama yapılabilen 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirme Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirme yapıldığında, kişinin sürekli maluliyetine neden olmadığı, geçici iş göremezliğine neden olan yaralanmasının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği olay tarihinden itibaren 3 ay süre ile bakıcı gereksinimi bulunduğu görüşü mütala edilmiş, alınan bu rapor kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olması nedeni ile hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davacının bakıcı gideri zararının hesaplanması için dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının olay esnasında öğrenci olması nedeni ile gelir getirici bir işte çalışmadığı, davacı …’ın 05/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda 3 ay süre ile bakıcı gereksiniminin oluşması nedeni ile oluşan gerçek net maddi zararının bakıcı gideri 7.675,20 TL olarak hesaplandığı görüşü mütala edilmiş, rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülmüştür.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla tedavi giderlerinin tespitine yönelik aldırılan raporda özetle, davacı …’ın trafik kazası nedeniyle tedavi görmüş olduğu Samsun Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan tedavi ve tetkik giderlerinin 6111 sayılı kanun kapsamında SGK tarafından karşılandığı, SGK tarafından karşılanmayan, 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan tedavi sırasında veya sonrasında yapılması zorunlu fatura edilmiş SUT kapsamı dışında kalan harcamaların bulunmadığı, dolaylı giderler ile ilgili fatura şartı aranmadan yapılması muhtemel genel bilgiler bölümünde bahsi geçen hususlarla ilgili kaçınılmaz masraflarının, yaralarının niteliği ve ağırlığı göz önüne alındığında, iyileşme süresi boyunca yapılacak tedavi ile ilgili masraflarının kontrol ve tetkikleri için gerekli yol giderlerinin toplamının tarafınca 5.000 TL olarak taktir edildiği, bu miktarın emsal rayiç ve bedellerle uyumlu olduğu, davacının bakıcı ihtiyaç duyulduğuna yönelik herhangi bir raporunun bulunmadığı, mevcut yaralanmasının 3 ay bakıcıya ihtiyaç gerektirdiği ve bakıcı gideri için aktüerya bilirkişisi tarafından 7.675,20 TL hesaplandığı, davacının yaralanması ve 9 ay süren iyileşme süresinde yapmış olduğu, SGK tarafından karşılanmayan, 2918 sayılı kanunun 98. maddesi kapsamı dışında kalan, hayatın olağan akışı gereği faturalandırılmamış, 5.000 TL olarak hesaplamış olduğu tedavi ve yol giderinin tedavi ile ilgili ve gerekli bir harcama olduğu, SGK tarafından karşılanmayan, kaçınılmaz tedavi gideri olarak taktir edilen bu miktarın, davacının geçirdiği kaza ile ilgili ve gerekli bir harcama olarak kabulünün gerektiği, Aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan 7.675,20 TL bakıcı giderinin de trafik kazası ile ilgili ve gerekli SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olduğu, bu miktarında davalılarca ödenmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davacı vekili 25/11/2022 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah ettiğini bildirmiş, 750,00 TL taleple açılan bakıcı gideri 6.925,2 TL daha arttırılarak bilirkişinin hesaplandığı 7.675,20 TL lik bakıcı giderine yükselttiklerini ve bu bedelin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, 100,00 TL taleple açılan tedavi, yol ve diğer masraflar hususunun 4.900 TL arttırılarak bilirkişinin hesaplandığı 5.000 TL ye yükselttikleri, müvekkilinin yaşadığı ağır tranva durumu gön önünde bulundurularak 30.000 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; 05/03/2019 tarihinde … plaka sayılı aracın yaya …’a çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının yaşı itibari ile sorumluluk ona yüklenemezse de kazanın oluşumuna %30 oranında sebebiyet veren davacıya bakmakla yükümlü kişinin kusuruna karşılık gelen miktardan davalıların sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple tespit edilen tazminat miktarlardan kusur indirimi yapılması gerektiği, sigortalı araç sürücüsünün %70 oranın kusurlu olduğu, davacının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre kişinin sürekli maluliyetinin oluşmadığı ve iyileşme süresinin 9 ay, bakıcı gereksiniminin olay tarihinden itibaren 3 ay süre ile olduğu, kazanın poliçe teminat tarihi arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının sürekli maluliyetinin oluşmaması sebebi ile buna ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının kaza tarihinde 8 yaşında olup 18 yaşından küçük olması ve aktif çalışması bulunmaması, kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışmaması sebebi ile iyileşme süresi olan 9 ay boyunca mahrum kaldığı bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden kazanç kaybı zararının tazminine ilişkin geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı değerlendirilmiştir.( Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2022/2770 karar sayılı ilamı)
Maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı, davacının tedavi giderine ilişkin zararının %30 oranında kusur indirimi yapıldıktan sonra (5.000,00*70/100) 3.500,00 TL olduğu , heyet raporuna göre davacının 3 ay süre ile bakıcıya ihtiyacının olduğunun tespit edildiği, aktüerya hesap raporuna göre davacının talep edebileceği bakıcı gideri zararının kusur indirimi yapıldıktan sonra (7.675,20*70/100)5.372,64 TL olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edilen zararın kaza tarihi itibariyle geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru sırasında kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun alınan sağlık raporunun başvuru dilekçesine eklenmediği, bu sebeple davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihinde, diğer davalı yönünden haksız fiilin gerçekleştiği tarihte oluştuğu değerlendirilmiş sigortalı aracın hususi olması dikkate alınarak yasal faize hükmedilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, geçici iş göremezlik zararının , bakıcı giderinin ve tedavi giderinin teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de, çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardan olduğu ve tedavi giderleri güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sk. ile Yargıtay (Kapatılan) 17. HD.nin 16.03.2017 gün ve 19844/2798 sk.). Tedavi gideri zararı da TBK’nın 54. maddesinde vazolunan bedensel zararlardandır ve bu tür zararların “tedavi giderleri / sağlık giderleri” teminatı içinde kaldığı kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 4. HD.nin 31.05.2021 tarih ve 3131/2015 sk. ile 05.07.2021 tarih ve 3387/4119 sk.). Sigorta şirketi SGK’nun sorumluluğu kapsamında olmayan belegelendirilemeyen 2918 sayılı KTK m. 98 kapsamı dışında kalan tedavi giderleri zararını karşılamakla yükümlüdür. Bu halde, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve tedavi gideri zararı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava dışı Ak Sigorta vekili 05/12/2022 tarihli dilekçesi ile davacı vekili ile akdettikleri 05/12/2022 tarihli ibraname çerçevesinde sulh olduklarını, hiçbir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadığını beyan eden dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacı 03/01/2023 tarihli duruşmadaki beyanında manevi tazminat yönünden açılan davadan dava dışı sigorta şirketince yapılan ödeme nedeni ile feragat ettiklerini belirtmiştir.,
Feragat, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 vd. maddelerinde davaya son veren tek taraflı usul işlemlerinden sayılmış olup, hüküm ifade etmesinin mahkeme veya karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaması karşısında davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 312/1.maddesine göre feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilecek ise de yargılama sırasında yapılan ödeme nedeni ile feragat edildiği nazara alınarak tazminata ilişkin hakkın özünden feragat söz konusu olmadığından davalı Aydın yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş, zorunlu arabuluculuk ücreti sadece sigorta şirketleri yönünden davanın ticari nitelik arz etmesi nedeni ile davalı sigorta şirketi üzerinde bırakılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalıların arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin taraflardan davacı ve davalı sigorta şirketi yönünden davanın kabul red miktarına göre tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Maddi tazminat yönünden açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden açılan davanın REDDİNE,
3.500,00 TL tedavi gideri tazminatı ve 5.372,64 TL bakıcı gideri tazminatından oluşan 8.872,64 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihi olan 05/03/2019 tarihinden, diğer davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 606,09 TL harçtan alınan 105,89 TL peşin harç ve 450,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye; 50,20 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 105,89 TL peşin harç, 59,30 başvuru harcı, 450,00 TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 598,70 TL posta masrafı, 2.536,80 TL bilirkişi, Atk ve Omü rapor ücreti olmak üzere toplam 3.135,50 TL yargılama giderinden kabul miktarına göre hesaplanan 2.169,18 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 10.00 TL yargılama giderinden red miktarına göre hesaplanan 3.08 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince kabul miktarına göre hesaplanan 8.872,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı sigorta şirketi ve davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince ret miktarına göre hesaplanan 4.102,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin 913,19 TL’sinin davalı … ve Sigorta şirketinden, 406,81 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
b)Manevi tazminat davası yönünden;
1-Manevi tazminat davası yönünden açılan davanın REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince reddedilen manevi tazminat davasında alınması gereken 179,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Manevi tazminat yönünden yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; tarafların yüzünde, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere, diğer hususlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/01/2023

Katip
¸

Hakim
¸