Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/355 E. 2021/1101 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/355 Esas – 2021/1101
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/355
KARAR NO : 2021/1101

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. : …
Mahkememizde görülmekte bulunan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle;davalının müvekkili bankanın Ünye şubesinden krediler kullandığını, bu kredilere teminat olarak dava dışı 3. şahıslar adına kayıtlı 4 adet taşınmazın kaydına toplam 3.990.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalının borcu ödememesi üzerine ihtarname ile hesabın kat edildiğini, buna rağmen ödenmeyen borç için Samsun İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafından Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas sayılı dosyası ile konkordato talep edildiğini, iş bu dosyaya müdahil olunarak alacaklarını bildirdiklerini, konkordato talebinin kabulü üzerine müvekkili banka ödeme planları ile mahkeme kararına konu … tarihli konkordato komiser raporunda belirtilen rakamlar arasında 570.163,46 TL fark oluştuğunu beyanla Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas sayılı dosyasından çekişmeli hale gelen 570.163,46 TL alacaklarının konkordatoya dahil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği … tarihli süre uzatım dilekçesi ve … tarihli cevap dilekçesinde özetle;zamanaşımı ve husumet itirazları ile müvekkilinin … Odasına bağlı ve Ünye’de faaliyet gösterdiğini, davacı banka ile müvekkili arasındaki kredi ilişkisinin … Ünye şubesinde gerçekleştiğini, dava konusu talebin konkordato kararı veren mahkemeye yapılması gerektiğini, sözleşme çerçevesindeki ödemelerin bugüne kadar eksiksiz yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini, davacının alacağının 3.990.000,00 TL bedelle ipotek altına alınan rehinli alacak olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığını, Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/327 Esas numaralı verilen tasdik kararının 09/07/2021 tarihinde ilan edildiğini, davanın … tarihinde açıldığını, iş bu davanın nerede açılacağının kanunda belirtilmediğini, davanın genel yetkili mahkemede açılması gerektiğini beyan etmiştir.
Toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O’dan … ve … tarihli KGS, ödeme planları, yapılan ödeme dekontları, kredi faiz oranı, Beşiktaş 26. Noterliği’nin … tarih … ve … yevmiye nolu ihtarnameler ve … tarih … yevmiye nolu ihtarnamelerin tebliğ şerhli suretleri, kesinleşen Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas 2020/130 Karar sayılı dosyası, bankacı bilirkişi Ali Galip Özçoban ve mali müşavir bilirkişi …’dan alınan … tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, İİK 308/b maddesine dayanan çekişmeli alacak talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas 2020/130 Karar sayılı ilamı ile davalı şirket hakkında konkordatonun tasdikine karar verildiği, kararın Yargıtay 15. HD’nin 07/06/2021 tarihli kararıyla onanarak kesinleştiği, müdahil davacı bankanın ise iş bu dava ile davalı şirket tarafından kabul edilmeyen 570.163,46 TL alacağı bulunduğundan bahisle bu kısmın konkordato projesine dahil edilmesi talebi ile iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İİK 308/b maddesine göre alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar tasdik kararının ilamı tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabilirler. Dosya kapsamından konkordatonun tasdiki kararının Basın İlan Kurumu’nda 09/07/2021 tarihinde yayınlandığı, dava ise bu tarihten önce açılmış olmakla süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili konkordatonun tasdikine ilişkin Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas 2020/130 Karar sayılı dosyasında 04/04/2019 tarihinde toplam 1.846.266,87 TL alacak bildirmiş, 24/01/2020 tarihli yapılandırma protokollerinde alacak 1.895.620,65 TL ve 650.163,49 TL olmak üzere toplam 2.545.784,14 TL kabul edilmiş, … tarihli komiser raporunda ise davacının imtiyazsız alacağı 284.620,68 TL rehinli alacağı ise 1.691.000,00 TL olmak üzere toplam 1.975.620,68 TL alacağı tespit edilmiş, buna göre 570.163,46 TL fark oluştuğu görülmüştür. Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi raporunda davacı bankanın toplam alacağı 04/04/2019 alacak bildirim tarihi itibari ile 1.822.624,50 TL hesaplanmıştır.
Konkordato komiserinin … tarihli raporundan davacı bankanın alacağının bir kısmının imtiyazsız yani adi alacak bir kısmının ise rehinli alacak olarak kabul edildiği görülmektedir. Ancak komiser heyeti raporu ve konkordato kararında rehinli kısmın üçüncü şahıs ipotekleri ile teminat altına alındığı, buna göre adi alacak olarak kabul edilmesi gerekirdi. Nitekim Yargıtay 15. HD’nin 2021/1389 Esas 2021/275 Karar sayılı ilamı ve 6. HD’nin 2021/1792 Esas 2021/100 karar sayılı ilamındaki kabulde bu yöndedir. Ancak komiser raporunda bir kısım alacağın adi, bir kısmın rehinli olduğu kabul edilmesine rağmen ödeme tablosunda ayrım yapılmayarak rehinli alacak olarak ödeme tablosu hazırlandığı görülmektedir.(… tarihli rapor s.5)
Davacı dilekçesi ile İstinaf ve temyiz dilekçeleri ile tüm alacaklarının rehinli teminat altına alındığını beyan etmiş, davalı vekili cevap dilekçesi ile borcun rehinle teminat altına alındığını kabul etmiştir. Yani taraflar alacağın adi alacak olmadığı konusunda mutabıktır. Davacı banka adi alacaklar toplantısına katılmamış, rehinli alacaklılar toplantısına katılarak olumlu oy kullanmıştır. Mahkemece verilen konkordatonun tasdiki kararında davacı yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamış, karar Yargıtay 15. HD tarafından onanarak kesinleşmiştir. Tüm bu değerlendirmelere göre davacı bankanın bir kısım alacağının rehinli, bir kısım alacağının ise adi alacak olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Rehinli alacak yönünden yapılan değerlendirmede;Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2018/327 Esas 2020/130 Karar sayılı dosyası içerisindeki komiser raporları ile mahkememizce alınan bilirkişi raporundan davacının alacağının bir kısmının rehinli alacak olduğu görülmektedir. İİK’nun 308/h maddesinin son fıkrası “Bu madde münhasıran adi konkordatoda borçlunun alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması halinde uygulanır. 285 ila 309/1 maddeleri açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklar hakkında uygulanmaz.” hükmünü havidir. Madde metninden açıkça anlaşıldığı üzere rehinli alacaklarda davanın dayanağını oluşturan İİK’nun 308/b maddesinin uygulama kabiliyeti mevcut değildir. Bu nedenle rehinli alacakla ilgili kısmın reddi gerekmiştir.
Adi alacak yönünden yapılan değerlendirmede;Dosyadaki davacı vekilinin beyanı davalı vekilinin cevap dilekçesi nazara alındığında esasen taraflar arasında bu hususta bir çekişmenin bulunmadığı her iki taraf alacağın yapılandırma kapsamında olduğunu kabul ettikleri görülmektedir. Bu durumda adi alacak yönünden çekişme tespit edilemediğine göre bu kısım yönünden de davanın reddi gerekmektedir.
Davanın reddi karar vermekle birlikte taraflar arasında uyuşmazlık olmayan alacağın davalı vekilinin cevap dilekçesinde beyan ve kabulleri doğrultusunda çözüme kavuşturulması mümkün görülmüştür.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı vekilinin görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
4-1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!