Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2022/222 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/332 Esas – 2022/222
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/332 Esas
KARAR NO : 2022/222

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Değer Kaybından ve İkame Araç Bedelinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araç ile çarpışması şeklinde gerçekleşen 27.01.2021 tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını, maddi hasara ilişkin zararın yanında değer kaybı zararının da karşılanması gerektiğini ve bunun için davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak 30.03.2021 tarihinde yapılan 1.198-TL tutarındaki ödemenin zararın karşılanmasında yetersiz olduğunu, ayrıca tamir süresi boyunca aracını kullanamayan davacının ikame araç masrafı, yani araç mahrumiyetinden kaynaklı zararı oluştuğunu ve bu yöndeki zararın sigortalı araç maliki tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla, talep miktarını artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 300-TL değer kaybının davalılardan ve 100-TL ikame araç bedelinin davalı …’dan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 10.08.2021-2022 vade tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığını ancak sorumluluğun gerçek zarar miktarı ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, nitekim davadan önce 30.03.2021 tarihinde yapılan 1.198-TL tutarındaki ödeme ile sorumluluğun son bulduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Hasar ve servis dosyaları ile davacıya ait aracın tramer kaydı, ayrıca kazaya karşılan araçların trafik sicil kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacıya ait aracın emsali bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kira parasının ne kadar olabileceği Samsun Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’ndan sorulmuş olup, 19.10.2021 tarihli cevabi yazı ile; KDV dahil 220-TL olabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan 22.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kazanın münhasıran davalı …’ın kusuru ile gerçekleştiği, davacıya ait araçta oluşan hasara göre tamir süresinin 7 gün olduğu, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları nazara alınarak değerlendirme yapıldığında kaza tarihindeki 2.el piyasa rayici ile kazadan sonraki 2.el piyasa rayici arasındaki farkın 6.750-TL olduğu, yani aracın objektif değer kaybı esasına göre 6.750-TL tutarında değer kaybettiği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 12.01.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle: Talep miktarını değer kaybı yönünden 5.552-TL’ye ve ikame araç bedeli yönünden 1.540-TL’ye artırıklarını bildirmiş, değer kaybın davalılardan ve ikame araç bedelinin davalı …’dan tahsilini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 27.10.2021 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının tazminini talep etmiş, talep miktarını bedel artırım dilekçesi ile artırmıştır. Davalılar ise davanın reddini dilemiştir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, maddede italik olarak yazılı kısımların, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduklarına karar verilmiştir. Buna göre ve kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Trafik kazalarından kaynaklı değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmış ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 maddesinde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve değer kaybının tespitinin bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağına işaret edilmiş, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen iptal kararına kadar gerek ilk derece ve gerekse istinaf mahkemeleri, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağının poliçe tarihine göre belirlenmesi ve zararın 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçeler için “objektif değer kaybı” esasına, sonrasında düzenlenen poliçeler için ise Genel Şartlar’a göre tayin edilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiş ve bu kararlarda görülmüştür ki Genel Şartlar ekindeki esaslara göre belirlenen tazminat tutarı zarara uğrayanın gerçek zararının çok altında tespit edilmekte, zarara uğrayanın gerçek zararı karşılanamamaktadır. Buna göre, Genel Şartlar ekindeki esaslara göre hesaplanan tazminat tutarı, genel hükümlere göre tayin edilecek objektif değer kaybı esasına göre belirlenen tutarın çok altında kalmaktadır ve Genel Şartlar’daki bu yöne ilişkin düzenlemelerin tam tazmin ilkesi ile örtüşmeyip genel hükümlere aykırı olduğundan uygulanması mümkün değildir.
Bu sebeplerle, ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esasların somut olayda uygulanamayacağı ve değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş (Bkz: Ankara BAM 26. HD.nin 24.12.2020 tarih 3184/2069 sk.; İzmir BAM 4. HD.nin 19.02.2021 tarih 85/379 sk.; İstanbul BAM 8.HD.nin 04.02.2021 tarih 868/203 sk.; Antalya BAM 4. HD.nin 03.02.2021 tarih 868/203 sk.; Gaziantep BAM 17. HD.nin 22.01.2021 tarih 1054/80 sk.), hal böyle olunca davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2.el piyasa değeri arasındaki farkın (6.750-TL) davacının gerçek zararı olduğu kabul edilmiştir. Davadan önce davalıya yapılan ödemenin mahsubuna göre davacının bakiye zararının ise (6.750-TL – 1.198-TL) 5.552-TL olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
İkame araç bedelinin tazmini hakkındaki davaya gelince; davacının, tamir süresi boyunca aracından mahrum kaldığı ve en az araç kira parası kadar zarara uğradığı kabul edilmiş olup, bu yöndeki zararının davalı araç maliki tarafından tazmin edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Davacı, her ne kadar aracın 10 günde tamir edildiğini ileri sürüp 10 gün için tazminat talep etmiş ise de, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile ekspertiz raporunda tamir süresinin 7 gün olduğu ifade edilmiştir. Buna göre, araç tamir süresinin 7 gün olduğu kabul edilmeli ve Samsun Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nın 19.10.2021 tarihli cevabi yazısı nazara alınarak 7 günlük kira parası belirlenmelidir. Bu halde, davacının bu yöne ilişkin zararının 1.540-TL olduğu değerlendirilmeli ve bu yöne ilişkin davanın kabulüne karar verilmelidir.
Bu sebeplerle, her iki talep yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı …’ın kaza tarihinde, sigorta şirketinin ise kendisine müracaat edilen 11.03.2021 tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 24.03.2021 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, bu tarihlerden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
i-1.540-TL’nin 27/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
ii-5.552-TL’nin davalı … yönünden 27/01/2021 ve davalı sigorta şirketi yönünden 24.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 484,45-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 310,87-TL’nin (davalı sigorta şirketinin 243,36-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.263,58-TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin 1.214,33-TL ile sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
28/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.