Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2021/666 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/327 Esas – 2021/666
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/327 Esas
KARAR NO : 2021/666

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Değer Kaybından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı… plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araç ile çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında, davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını, maddi hasara ilişkin zararın yanında değer kaybı zararının da karşılanması gerektiğini, bunun için davadan önce davalıya müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.600-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: … plakalı aracın davalıya 29.07.2020-2021 vade tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığını ancak sorumluluğun gerçek zarar miktarı ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, değer kaybının Genel Şartlar ile belirlenen kriter nazara alınarak belirlenmesi gerektiğini, ayrıca değer kaybı tutarının maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Hasar ve servis dosyası ile davacıya ait aracın tramer kaydı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacıya ait araçta ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esaslara göre 1.567,50-TL tutarında değer kaybı oluştuğu, ancak davacıya ait aracın rapor tarihi itibariyle 2. el piyasa değerinin hasarsız hali ile 188.000-TL ve hasarlı hali ile 182.000-TL olduğu, aradaki 6.000-TL farkın kaza tarihine uyarlandığında değer kaybının 5.000-TL olarak hesaplandığı, araçta oluşan objektif değer kaybının kaza tarihi itibariyle 5.000-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; talep miktarını 5.000-TL’ye ıslah ettiklerini bildirmiş ve bu tutarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi davalı vekiline usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, … tarihli trafik kazası sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybı zararının tazminini talep etmiş, talep miktarını ıslah dilekçesi ile artırmıştır. Davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, maddede italik olarak yazılı kısımların, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduklarına karar verilmiştir. Buna göre ve kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Trafik kazalarından kaynaklı değer kayıplarına ilişkin tazminat kapsamının ne olduğu konusunda TBK’daki genel hükümlerde bir açıklık yoktur. Bu konuda, Yargıtay’ın müstakar hale gelmiş içtihatları bulunmakta olup, yüksek yargı kararlarında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki fark olarak tanımlanmış ve araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farkın göz önüne alınması gerektiği yerleşik hale gelmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve yürürlük tarihinden sonra akdedilen sözleşmelere uygulanacağı öngörülen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “kapsama giren teminat türleri” başlıklı A.5 maddesinde “değer kaybı”, maddi zararlar teminatı içerisinde düzenlenmiş, sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybının, ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edileceğine ve değer kaybının tespitinin bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağına işaret edilmiş, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağı Genel Şartlar Ek-1’de ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda işaret edilen iptal kararına kadar gerek ilk derece ve gerekse istinaf mahkemeleri, değer kaybının ne şekilde hesaplanacağının poliçe tarihine göre belirlenmesi ve zararın 01.06.2015 tarihinden önce düzenlenen poliçeler için “objektif değer kaybı” esasına, sonrasında düzenlenen poliçeler için ise Genel Şartlar’a göre tayin edilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiş ve bu kararlarda görülmüştür ki Genel Şartlar ekindeki esaslara göre belirlenen tazminat tutarı zarara uğrayanın gerçek zararının çok altında tespit edilmekte, zarara uğrayanın gerçek zararı karşılanamamaktadır. Buna göre, Genel Şartlar ekindeki esaslara göre hesaplanan tazminat tutarı, genel hükümlere göre tayin edilecek objektif değer kaybı esasına göre belirlenen tutarın çok altında kalmaktadır ve Genel Şartlar’daki bu yöne ilişkin düzenlemelerin tam tazmin ilkesi ile örtüşmeyip genel hükümlere aykırı olduğundan uygulanması mümkün değildir.
Bu sebeplerle, ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki esasların somut olayda uygulanamayacağı ve değer kaybının objektif değer kaybı esasına göre belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş (Bkz: Ankara BAM 26. HD.nin 24.12.2020 tarih 3184/2069 sk.; İzmir BAM 4. HD.nin 19.02.2021 tarih 85/379 sk.; İstanbul BAM 8.HD.nin 04.02.2021 tarih 868/203 sk.; Antalya BAM 4. HD.nin 03.02.2021 tarih 868/203 sk.; Gaziantep BAM 17. HD.nin 22.01.2021 tarih 1054/80 sk.), hal böyle olunca davacıya ait aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa değeri ile kazadan sonraki 2. el piyasa değeri arasındaki farkın (5.000-TL) davacının gerçek zararı olduğu kabul edilmiştir.
Gerek kaza tespit tutanağında ve gerekse ekspertiz raporunda kazanın münhasıran sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği saptanmış olup, taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağındaki anlatıma ve çizime göre, kaza sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleşmiştir. Bu halde, tüm zararın davalı sigorta şirketince tazmin edilmesi gereklidir.
Davadan önce sigorta şirketi tarafından yapılan 4.063-TL tutarındaki ödemenin aracın tamirine ilişkin hasar ödemesi olduğu ve değer kaybına yönelik bir ödeme yapılmadığı veçhile, 5.000-TL üzerinden hüküm kurulmalıdır.
Bu sebeplerle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalıya … tarihinde müracaat edildiği ve davalının bu tarihten 8 iş günü sonrasına tekabül eden 08.05.2021 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, sigortalı aracın ticari olduğu nazara alınarak bu tarihten itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 5.000-TL’nin 08.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 341,55-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 223,75-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 721,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜY’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, anlatıldı.

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.