Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/325 E. 2021/482 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …/… Esas – …/…
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araçta yolculuk ettiği sırada gerçekleşen … tarihli tek taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını, zararın karşılanması için davadan önce davalıya müracaat edildiğini ancak sonuç alınamadığını, davadan önceki zorunlu arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000-TL sürekli işgöremezlik zararının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: Davadan önce davalıya yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve bu sebeple dava şartının yerine getirilmediğini, ..plakalı davalıya …-… vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, gerçek zararın keşif yapılması ve rapor düzenlenmesi suretiyle belirlenmesi gerektiğini, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını ve ayrıca müterafik kusurunun bulunduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davacıya ait hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacının karısı … davaya konu kazadan önceki … tarihli şikayeti üzerine başlatılan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Soruşturma sayılı dosyasının KYOK ile sonuçlandığı celp edilen soruşturma dosyasından anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 2918 sayılı KTK m. 97’deki başvuru şartının gerçekleşmediğini ileri sürmüş ise de; davanın ikamesinden evvel … tarihinde davalıya müracaat edildiği ancak bir kısım eksiklikler gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı ve zararın 15 günlük yasal süre içinde karşılanmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerektiği açıktır (Bkz: İzmir BAM 11. HD.nin 04.05.2017 tarih ve 645/464 sayılı kararı). Bu halde, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Burada öncelikle sigortalı araç maliki … … … tarihli şikayet dilekçesi içeriği irdelenip, aracın gerçekte kimin tarafından işletildiği meselesi tartışılacak, akabinde diğer yönlerden değerlendirmelerde bulunulacaktır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Kanun’un 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
İşaret edilen yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, malikin herhangi bir amaçla yararlanılması için bir başka kimseye devrettiği aracı üzerindeki fiili hakimiyetinin kalkması ve bu sebeple ekonomik yönden de araçtan yararlanma olanağının kalmaması durumunda, meydana gelen zarardan, aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla sorumlu tutulması, bunun sonucu olarak da, araç malikinin sorumlu olmaması gerekir.
Somut olayda, araç maliki … … … tarihli şikayet dilekçesinde, … plakalı aracın kocası (davacı) tarafından adına tescil ettirildiğini, ancak tescil belgesi ve anahtarın kocasında (davacıda) bulunduğunu, Mart ayı itibariyle boşanma kararı aldıklarını ve ayrı yaşadıklarını, 4 aydan bu yana da aracın kocası (davacı) tarafından kullanıldığını, kocasının (davacının) alkollü araç kullanan biri olduğunu ve herhangi bir kaza durumunda araç maliki olarak sorumlu tutulmak istemediğini belirterek, adli makamlardan aracın kendisine teslim edilmesi yönünde işlem yapılmasını talep etmiştir. … … bu şikayetinden yaklaşık 1,5 ay sonra … tarihinde davaya konu kaza gerçekleşmiş ve davacı kazaya ilişkin kolluktaki ifadesinde aracın kendisine ait olduğunu bildirip kazadan önce sürücü … … ile birlikte alkol aldıklarını ifade etmiştir. Bu maddi olgulardan; davacının, sigortalı aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili hakimiyet kurduğu, araç maliki … … ise ekonomik yönden araçtan yararlanma olanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Buna göre, davacı işleten sayılmalı ve araç maliki … … zarardan sorumlu tutulmamalıdır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür. ZMMS’nin amacı, motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumaktır. Sigortanın kapsamı, üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi, davacının işleteni olduğu aracın zorunlu trafik sigortacısı olup, davacının oluştuğunu ileri sürdüğü maddi zararın tazmini yönünden kendi trafik sigortacısından talepte bulunmasına olanak yoktur.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığında,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.