Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2022/198 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/311 Esas – 2022/198
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 23/03/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 05/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, 04/01/2021 tarihinde Tekkeköy/Samsun mevkinde davaya konu … plakalı aracın park edildiğini, aracın yanına gidildiğinde aracın hasar aldığının tespit edildiğini, bu duruma sebep olan kazanın sorumlu veya sorumlularına ulaşılamadığını; araçta 30.126,14 TL lik hasar meydan geldiğini, şirket çalışanı … oluşmuş olan hasarın incelenip giderilebilmesi için Aksigorta Genel Müdürlüğüne bildirimde bulunduğunu, bu bildirim neticesinde sigorta şirketinin aracın hasarının yetkili serviste giderilmesine onay verdiğini ve aracın yetkili serviste tamir edilmeye başlandığını ancak araç tamir aşamasında iken davalı tarafça incelemeler yapılacağının beyan edildiğini ve bunun sonucunda 10/02/2021 tarihli davalının cevabına göre hasar tazminatının karşılanmayacağının bildirildiği, gerekçe olarak meydana gelen hasarın beyan ile uyumlu olmadığı ifade edildiğini, bu genel ifadenin altının doldurulamadığını, beyanları ile çelişebilecek bir kamera kaydı, tanık veya somut bir delilin olmadığını, genişletilmiş sigorta poliçesinin, özel şartlarının kasko teminatı başlığı altında b fıkrasında “Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar” teminat altına alındığını ve uğranılan maddi zararın karşılanacağı güvencesi verildiğini, meydana gelen kazada oluşan hasarın bu teminat dışında tutulabilmesi davalının mesnetsiz gerekçeleriyle mümkün olmadığını, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğinin ispat külfetinin sigortacıda bulunduğunu, bu nedenlerle; davanın kabulü ile 30.126,14 TL fatura bedelinin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili Ak Sigorta A.Ş nezdinde K-199439217-0-0 numaralı Akkasko-Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 16/05/2020-16/05/2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla müvekkili şirket tarafından dava konusu hasar tazminatının ödenmiş olduğunu ve bakiye tazminat bedelinin bulunmadığını, davacının müvekkili şirkete dava konusu kazayı 11/01/2021 tarihinde ihbar ettiğini ve 15840200 ve 15840206 numaralı hasar dosyaları açıldığını, 15840206 numaralı hasar dosyasından yapılan ekspertiz incelemesinde, aracın onarım bedelinin 5.044,22 TL olduğu tespit edildiğini, tutarın davacıya 17/03/2021 tarihinde ödendiğini, 15840200 numaralı hasar dosyasından ise ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin davaya konu hasarlama olayına ilişkin sorumluluğunu yerine getirdiğini bakiye borcu bulunmadığını, araçtaki hasar ile sigortalının beyanlarının uyumsuz olması sebebiyle hasarın reddedildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle; aleyhe açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller;
Arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, araç onarım ve hasar giderlerini gösteren fatura, , ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, ödemeye dair dekont, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin yazı cevabı,…’ nin 11/06/2021 tarihli yazı cevabı, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, trafik kazası sebebi ile uğranılan hasar bedelinin kasko sigortacısından tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı … plaka sayılı aracının park halinde iken sebebi ve sorumlusu tespit edilemeyen biçimde zarara gördüğünü, araçta 30.126,14 TL lik hasar meydan geldiğini, kasko sigortacısının zararın poliçe kapsamında karşılanması talebini “hasar ve beyan arasında uyumsuzluk bulunması sebebi” ile reddettiğini belirterek hasar bedelinin tazmini amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile mahkememiz yetkisine itiraz etmiştir.
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan Kasko Sigortası Genel Şartlarının C-8. maddesinde “Bu sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketi merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentanın ikametgahının bulunduğu veya rizikonun gerçekleştiği yerde sigortacı tarafından açılacak davalarda ise, davalının ikametgahının bulunduğu yerde ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir” ifadesine yer verilmiştir.
Somut olayda, rizikonun gerçekleştiği yer ve poliçenin tanzim edildiği acentenin bulunduğu yer Samsun olup davaya bakmakta mahkememiz görevli ve yetkili olduğundan yetki ilk itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu ve davacı tarafından gerçekleştiği ileri sürülen kasko/park halinde kısmi hasar rizikosu tarihinin poliçe yürürlük süresi içerisinde olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaskolu araçta oluşan hasar ile sigortalı beyanı arasında uyumsuzluk olup olmadığı, sigortalı beyanında belirttiği gibi rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği ve hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
… plaka sayılı davaya konu araç davalı sigorta şirketi nezdinde 16/05/2020 başlangıç ve 16/05/2021 bitiş tarihli Akkasko-Genişletilmiş Kasko poliçesi ile sigortalanmıştır.
Davaya konu aracın tramer kaydı ve hasar kaydı dosyamız arasına alınmıştır.
Hasar dosyası ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden gelen yazı cevabı arasında bulunan ekspertiz … tarafından hazırlanan 10/02/2021 tarihli raporda … plakalı aracın Ak Sigorta A.Ş tarafında 16/05/2020-16/05/2021 tarihleri arasında kasko poliçesi kapsamında sigortalandığı, hasarın oluş şeklinin 04/01/2021 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki aracın park ettikten sonra aracın yanına geldiğinde ön kısmından hasarlı olduğunun belirtilmesi, 07/01/2021 tarihinde yapılan ihbarın manevra yapmak isterken kenarda bulunan betona çarpması neticesinde meydana geldiği, sol yan kısım için aracın sol tarafa dönüşü yakın alması halinde mümkün olduğu, hasar yüksekliği ile banket yüksekliğinin uyumlu olduğu, aracın ön kısmı ile ilgili hasarının olumsuz olduğu, hasar bedelinin KDV hariç 29.943,25 TL olduğu, sigorta bedelinin 656.134,00 TL olduğu, aracın piyasa değerinin 720.000,00 TL belirtilmiştir.
…’ nin 11/06/2021 tarihli cevabı yazısı ile, davacı şirket adına dava konusu araç için 03/02/2021 tarihli toplam bedeli 30.126,14 TL bedelli fatura kaydı olduğunu, fatura içeriğinde hizmet ve ürün adet/birim miktar ve bedellerinin açıkça gösterildiği bildirilmiştir.
Davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti için dosya makine mühendisi Doç. Dr. Mustafa Özbey’e tevdii edilmiş olup 31/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı araçta 04/01/2021 ve 07/01/2021 tarihlerinde meydan gelen dava konusu hasarların beyan edildiği şekilde veya durumlarda meydana gelebileceği dolayısıyla hasarların beyan ile uyumlu olduğu, 04/01/2021 tarihinde meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 30.126,14 TL, 07/01/2021 tarihinde meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 5.044,22 TL, her iki hasarın toplam tutarının KDV dahil 35.170,36 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 07/01/2021 tarihinde meydana gelen hasarına ilişkin 5.044,22 TL tutar ödediği, dolayısıyla davacının 04/01/2021 tarihinde meydana gelen hasara ilişkin alacağının 30.126,14 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekilinin rapora itiraz etmedikleri anlaşılmıştır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır. Bu husus taraflar arasında düzenlenen poliçenin özel şartlar kısmının kasko teminatı bölümünde aynen tekrar edilmiştir.
Kasko poliçesi incelendiğinde sigorta şirketinin araçta meydana gelebilecek maddi hasarlardan sorumlu olduğu üst limitin aracın kaza tarihindeki rayiç değeri olduğu, anlaşılmaktadır.

Toplanan kanıtlara ve dosyada oluşan kanaate göre; davanın 04/01/2021 tarihindeki aracın park halinde iken sebebi/sorumluları belirlenemeyen şekilde hasar alması sonucu oluşan zarar bedelinin … plaka sayılı aracın kasko sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında akdedilen 16/05/2020-16/05/2021 tarihleri arasındaki sigorta poliçesi ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporu dikkate alındığında Kasko Sigortası Genel Şartları A/1 maddesi ve poliçede belirtilen özel şartlar gereğince dava konusu hasarın davacı beyanı ile uyumlu olduğu ve poliçe teminatı kapsamında olduğu, … tarafından gönderilen fatura kaydı, hasar dosyası kapsamında bulunan ekspertiz raporu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak hasar bedelinin 30.126,14 TL olduğu, aracın kaza tarihindeki piyasa rayici dikkate alındığında hasar miktarının poliçe limitini aşmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kaza tarihinde yürürlükte olan Kasko Genel Şartlarının B.3.3.4.1. maddesi “Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur” düzenlemesini getirmiştir.
Temerrüt tarihinin başlangıcına ilişkin yapılan değerlendirmede, hasar dosyasında davacının ihbar tarihi 01/11/2021 olarak belirtildiği görülmüş ve davalının bu tarihten 45 günü sonrasına tekabül eden 26/02/2021 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi hükmü uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işlerden olduğundan ticari nitelikte faiz istenebileceğinden talep gibi reeskont faizine hükmedilmiştir.

6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalının da arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 30.126,14 TL’nin 26/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.057,91 TL harçtan peşin alınan 514,48 TL harcın mahsubu ile bakiye; 1.543,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 514,48 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 56,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam; 1.630,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸