Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/310 Esas – 2021/624
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/310
KARAR NO : 2021/624
DAVACI : ….
VEKİLİ : …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. : …
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle;davacının oğlu …’ın … plakalı, kaza tarihinde davalı sigorta şirketine … poliçe no ile sigortalı araçta yolcu iken … tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davacının oğlunun bekar olarak vefat ettiğini, sağ iken 5.100,00 TL civarında maaş ile çalıştığını, müteveffanın davacı ile birlikte yaşadığını, müteveffanın davacının ev işlerini yaparak davacıya destek sağladığını, davalı sigorta şirketine yapılan müracaattan sonuç alınamadığını, davacının oğlu müteveffanın kazada kusuru olmadığını, Samsun 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2016/736 Esas sayılı davanın devam ettiğini, davacının 3. kişi konumunda olup kusurdan bağımsız olarak zararlarının tazminini talep etme haklarına sahip olduklarını beyanla davanın kabulü ile fazlaya dair hakları sakla kalmak kaydıyla kesinleşinceye kadar 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesinde özetle:… plakalı aracın davalı şirket nezdinde … numaralı trafik sigorta poliçesi ile 17/11/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı davalı şirkete yapılan müracaat neticesinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını, yaptırılan aktüer hesaplamaları esas alınarak davacının oğlu …’ın vefatı ile ilgili olarak destekten yoksun kalma tazminatı olarak 128.358,44 TL 07/02/2017 tarihinde davalı şirket tarafından yapıldığını beyanla hasar aşamasında yapılan ödeme mevzuata uygun olarak TRH tablosu kullanılarak hesaplanmış olup, 128.358,44 TL üzerinde bakiye tazminat kalmadığını, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için haksız davanın reddini, aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile destekten yoksun kalmak tazminatının hesaplanmasını, davacıya yapılan ödeme tazminat hesabından mahsup edilirken ödeme tarihinden bugüne faiz güncellemesi yapılmasını, davalı şirketin temerrütü bakımından ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Tekkeköy 1. Noterliği’nden alınan … tarihli veraset ilamı, kaza tespit tutanağı, 05/01/2017 ulaşma tarihli sigorta şirketine yapılan başvuru, ZMSS poliçesi, 07/02/2017 tarihli 128.358,44 TL ödeme, hasar dosyası, ekonomik sosyal durum araştırmaları, ölenin gelirine ilişkin SGK kayıtları ve son çalıştığı iş yeri … Tic. A.Ş. tarafından gönderilen ücret belgeleri, rücuya tabi ödeme yapılmadığına ilişkin SGK’nun 10/03/2017 tarihli cevabı, 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/736 Esas 2019/53 Karar sayılı görevsizlik ilamı ve bu dosyada alınan 08/05/2017 tarihli kusur raporu ve aynı mahkeme tarafından alınan 05/01/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nde düzenlen kusur raporu, 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/343 Esas 2020/159 Karar sayılı kesinleşen ilamı, ceza yargılaması sırasında dinlenilen tanık, mağdur ve müşteki beyanları, trafik kaydı, 24/01/… tarihli aktüerya bilirkişi … tarafından hazırlanan rapor, 17/10/… tarihli ve 20/09/… tarihli ek raporlar, ıslah dilekçesi.
Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi:
Dava, TBK’nun 53 vd maddelerine dayanan tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının oğlu …’ın … tarihinde yolcu olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiği, davacının da ölenin desteğinden yoksun kaldığından bahisle iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
TBK’nun 53. maddesinde ölüm halinde uğranılan zararlar gösterilmiş, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar madde kapsamına alınmıştır. Dosya kapsamından, ölenin davacının oğlu olup, bekar olduğu, ölmeden önce annesi ile birlikte kaldığı ve düzenli gelirinin bulunduğu dolayısıyla davacı annesine destek olduğu, ölümüyle davacı annenin destekten yoksun kaldığı bu nedenle iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu aktif husumet ehliyetinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 2017/140 Esas 2018/187 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, iş bu karara karşı taraf vekillerince İstinaf Yasa yoluna başvurulması üzerine, Samsun BAM 5. HD’nin 2018/838 Esas 2018/1141 Karar sayılı ilamıyla hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre yapılması gerektiğinden bahisle davacı vekilinin İstinaf başvurusu reddedilmiş, davalı vekilinin İstinaf başvurusu kabul edilerek karar kaldırılmış, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce 17/10/2018 tarihli ek rapor alındıktan sonra 2018/520 Esas 2018/884 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili İstinaf Yasa yoluna başvurmuş Samsun BAM 5. HD’nin 2019/289 Esas 2019/957 Karar sayılı ilamıyla İstinaf başvurusu esastan reddedilmiş, davacı vekili bu kez İstinaf mahkemesi kararına karşı Temyiz Yasa yoluna gitmiş, Yargıtay 17. HD’nin 2019/3292 Esas 2021/1848 Karar sayılı ilamıyla Samsun BAM 5. HD’nin kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizde yeniden yapılan yargılamada bozma ilamı gereği ölenin çalıştığı işyerinden kazada tarihinden geriye doğru 9-10 aylık kaza tarihine kadarki tüm ilave ödemeler, ikramiyeleri de gösteren maaş bordroları getirtilerek desteğin gerçek geliri tespit edilmiş, (davacı vekili de aynı ödeme belgelerini ibraz etmiştir) bilirkişi Av. …’dan .. tarihli ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda bozma ilamında açıklandığı üzere ölenin gönderilen ödeme belgelerine göre aylık net geleri 2.110,69 TL kabul edilerek ve TRH 2010 tablosu ile progresif rant yöntemi kullanılmak suretiyle (diğer hususlar ise önceki raporlarda kabul edildiği gibi alınarak) destekten yoksun kalma tazminat miktarı 515.763,88 TL belirlenmiş, sigorta şirketi tarafından yapılan 07/02/2017 tarihli 128.358,44 TL ödeme güncellenmeden mahsup edilerek bakiye tazminat miktarı 387.405,44 TL tespit edilmiştir.
Mahkememizin bozma öncesi kararlarında “…Dosya kapsamı, ceza dosyasındaki … ve …’e ait beyanlardan, doktor raporundan, araçtakilerin tamamının ölen dahil olmak üzere alkollü olduğu sabittir. Ceza yargılamasında aracı kimin kullandığına ilişkin tartışmaların ise davamız dosyasında önemi yoktur. Ölenin aracın arkasında oturduğu, alkollü olduğu ve sürücününde alkollü olup bu hususu bilerek araca bindiği hususları da ceza dosyasındaki beyanlardan anlaşılmaktadır. Ölenin araç içerisinde emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunda ise yeterli bilgi yoktur. Ancak kaza sonrası araç içerisinde fırlağına göre emniyet kemerinin takılı olmadığı kabul edilebilir. Böylece ölen bilerek alkollü sürücünün kullandığı araca bindiğinden ve emniyet kemeri takılı olmadığından (bu hususta kusur olarak kabul edilemez) zararın doğmasına yada artmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda TBK 52. maddeye göre tazminattan indirim yapılması gerekebileceği gibi tamamende kaldırılabilir. Dosya kapsamından tazminatın tamamen kaldırılmasının oluşan sonuç itibari ile hakkaniyetli olmayacağı değerlendirilerek takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.” gerekçesi ile tespit edilen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış olup, aynı gerekçe ile tespit edilen 387.405,44 TL tazminattan %20 indirim yapılmak suretiyle tazminat miktarı 309.924,35 TL tespit edilmiştir. Ancak davacı vekili bozma öncesi talebini 90.663,45 TL ıslah etmiş olmakla taleple bağlı kalınarak hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalı vekili, 28/09/2021 tarihli dilekçesi ile hatır taşımacılığı indirimi yapılmasını talep etmiş olup, dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlük tarihinden sonra açılmış olup, davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunmadığı gibi iş bu dilekçe öncesine kadarda bu hususta herhangi bir beyanda bulunmamış, davacı vekili de hatır taşıması savunmasına karşı muvafakati olduğuna dair açık bir beyanda bulunmamıştır. Buna göre hatır taşıması savunmasının itiraz değil, defi olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işler gören defilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazın olmadığı içinde yargılamanın her safhasında ileri sürülemeyeceği hususları dikkate alındığında davalı tarafça süresinde ileri sürülmeyen ve davacı tarafın açık muvafakati bulunmayan hatır taşıması savunmasının değerlendirilmesi mümkün görülmemiş, (Yargıtay 17. HD’nin 2016/10102 Esas 2019/4225 Karar sayılı ilamı) taleple bağlı kalınmak suretiyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
1-90.663,45 TL maddi tazminatın 18/01/2017 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-Alınması gerekli 6.193,22 TL harçtan peşin alınan 34,16 TL ve ıslahta alınan 275,58 TL olmak üzere toplam 309,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.883,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 12.563,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı tarafça başlangıçta ödenen peşin harç 31,16 TL ve ıslahta ödenen harç 275,58 TL olmak üzere toplamı 309,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
6-Davacı tarafça yapılan 428,60 TL posta masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.628,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
8-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekilinin yüzünde davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi…
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!