Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2021/1012 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/260 Esas – 2021/1012
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/260
KARAR NO : 2021/1012

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI :…
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kapsamında mal satışının gerçekleştiğini, davalı tarafından cari hesap ekstresindeki faturalara konu malların bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin … TL alacak için … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu beyanla takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 760,28 TL üzerinden iptalini ve takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği … tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı taraf ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisine dayalı bir anlaşma olmadığını, davacı tarafın öncelikle kendi edimlerini yerine getirdiğini ispatla mükellef olduğunu, icra takibine konu olan cari hesap ekstresinin müvekkili şirkete ihbar yada ihtarla gönderilmediğini beyanla davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davacının icra takibi konusu meblağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Mahkememizce delil ve belgeler toplanmış; … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, dava konusu alacağa ilişkin taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde bilirkişi raporu alınmıştır.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalı aleyhine 760,28 TL asıl alacak, 250,62 TL işlemiş faiz ve 2,28 TL tazminat olmak üzere toplam 1.013,18 TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan 08.07.2021 tarihli raporda özetle: davacı tarafın 2019/2020 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesinden, davacının yasal defterlerinin e-defter usulüne göre tutulduğu yasa gereği verilmesi gereken defter bildirimlerinin süresinde verildiği, Gelir İdaresi Başkanlığından alınması gereken e-defter beratlarının zamanında alındığı, davacının defterlerinin T.T.K. hükümlerine göre delil olmak yeterliliğine sahip olduğunun anlaşıldığı, davacının defter kayıtlarının incelenmesinden, alacağına konu faturaların ve yapılan tahsilatların yasal defterlerinde kayıtlı oldukları, davacının defter kayıtlarından taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinin sonucunda, davacının davalı tarafa toplam 36.551,30 TL fatura kestiği, buna karşılık davalıdan toplam 35.791,00 TL tahsil ettiği, netice olarak davacının davalıdan 760,30 TL icra tarihi itibari ile alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
… Hukuk Mahkemesinden talimat yoluyla alınan 05.11.2021 tarihli raporda özetle: Davalı tarafa ait ticari defterlerin ilgili kanunlar gereği (Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu Finansal Raporlama Sistemleri) alışıla gelmiş, genel kabul görmüş işlem ve uygulamalara aykırılık gösterdiğini, gerçeklerden uzak olduğunu, belgeye dayanmayan işlemlerin bankadan yapıldığından bahisle deftere işlendiğini, banka kayıtlarında böyle işlemlerin olmadığının tespit edildiğini, davalının davacıdan 2019 yılı içerisinde 36.551,30 TL tutarında mal aldığını, 31.530 TL yi 2019 yılında, 4.261 TL yi 2020 yılında alacaklı firmaya ödediğini, bakiye 760,30 TL davacı şirkete borcu kaldığını mütalaa etmiştir .
Bilirkişi raporu taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Alacaklı vekili, 01/01/2019 ile 10/07/2020 tarihleri arasında oluşan açık hesap alacağının tahsili amacıyla takibe girişmiş, borçlu ise davacı tarafa borcu bulunmadığını ileri sürüp borca ve tüm nevilerine itiraz etmiş, Davacı işbu dava ile takibe itirazın yersiz olduğunu ileri sürerek takibin devamını talep etmiştir.
Davacı, davalıya satışı yapılıp teslim edilen malların bedelinin ödenmediği iddiası ile alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesi ile davacı ile aralarında cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını belirtmiştir. İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak alacaklıda olup davacının önce taraflar arasında var olduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi, akabinde de takibe konu faturalar içeriğindeki malları davalıya teslim ettiğini, davalının da bedeli ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesine göre;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Eldeki davada davacının ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinden, defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmüş, davacı ve davalı defterlerine göre davacının davalı tarafa toplam 36.551,30 TL fatura kestiği, davalıdan toplam 35.791,00 TL tahsil ettiği, davacının davalıdan 760,30 TL alacaklı olduğu, anlaşılmıştır. Davalı fatura bedellerini ödediğine ilişkin delil sunmamış olup birbirini doğrulayan defter kayıtları göz önüne alındığında mal teslimine ilişkin edimin gerçekleşmesine rağmen davalı tarafça bakiye bedelin ödenmediği değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davalı davacı taraf ile aralarında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını belirtmiş ise de taraflar arasındaki ilişki açık hesap ilişkisi olup açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin davam etmesi durumu olup açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanmamaktadır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, davacının davalıya 36.551,30 TL’lik mal teslimi yapmasına rağmen davalı tarafından 35.791,00 TL’lik bir ödemenin yapıldığı, davalının her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğrulayan tutarı olan takip talebindeki asıl alacak kadar borcunun bulunduğu anlaşılmış davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Takibin faturaya dayalı olduğu nazara alınarak alacağın likit kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş, hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden davacı yararına % 20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce arabuluculuk başvurusunun yapıldığı, davalı tarafın görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş olup, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
a-Davalının … İcra dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 760,28 TL lik asıl alacak yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren reskont avans faizi uygulanmasına,
b-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harç başlangıçta peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.200 TL bilirkişi ücreti ve 83,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam; 1.283,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 760,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen açıkça okunup usülen anlatıldı…

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza