Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/255 E. 2023/923 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/255 Esas – 2023/923
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/255
KARAR NO : 2023/923

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP : B

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av.
DAVA : Maddi-Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KARAR YAZIM T.: 18/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili 02/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğu esnada, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında malul kalacak şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu müvekkilinin kaza sebebiyle çeşitli ameliyatlar olduğunu, kolunu eskisi gibi kullanamayacak ve işini yapamayacak hale geldiğini, bedensel kayıp yanında 7.632,00 TL tedavi masrafları yaptığını ve kaza sebebiyle manevi zarara uğradığını beyanla 1.000,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL tedavi gideri, 125.000,00 TL manevi tazminatı davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline (davalı sigorta şirketi açısından maddi zarar ve poliçe limiti dahilinde) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili 21/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;usulüne uygun başvuru yapılmadığını, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, kaza çift taraflı trafik kazası olup müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğunu, maluliyet raporunun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca alınması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmaması ve karşı araç sürücüsünün yeterli ehliyete sahip olmaması halinde tazminattan kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, maluliyet durumunun ve ödemlerinin tespitinin ardından sigorta genel şartları ekine uygun olarak TRH ve Teknik Faiz yöntemi ile davacı vergilendirilmiş düzenli geliri üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri maddi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatlar yapılmış, cevap verilmemiş, vekili 13/09/2023 tarihli dilekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 29/05/2023 tarihli dilekçesi ile dava değerini 1.793.587,89 TL olarak belirlemiş, 26/06/2023 dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı olarak 91.636,16 TL sürkeli iş göremezlik tazminatı olarak 1.703,951 TL talep ettiğini bildirmiş, peşin harcı tamamlamış olması sebebiyle dosya heyete tevdi edilmiştir.

Toplanan Deliller:
1-25/07/2020 tarihli kaza tespit tutanağı, 2-trafik kayıtları, 3-hasar dosyası, 4-… plakalı aracın poliçesi, 5-davacının sigorta şirketlerine başvurusu, 6-davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK İl Müdürlüğü’nün 03/12/2021 tarihli yazı cevabı, 7-davacının güncel maaş bordro bilgileri, 8-25/11/2020 tarihli CBS’nın 2020/22041 soruşturma sayılı dosyasında verilen KYOK kararı, 9-Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/95 Esas 2021/277 Karar sayılı dosyası, 10-gerçek kişi tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları,
11-Gazi Devlet Hastanesi ve Medicana Hastanesi’nden temin edilen tedavi evrakları, 12-19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan 30/03/2022 tarih 2022/803 sayılı geçici ve sürekli iş göremezlik raporu, 13-tedavi giderlerine ilişkin …. bilirkişiden alınan rapor, 14-Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan kusur raporu, 15-09/04/2023 tarihli aktüerya raporu,
16-Davacı vekilinin, davalı … A.Ş. yönünden davadan feragat ettiğine ilişkin 16/05/2023 tarihli dilekçesi, 17-davacı vekilinin 29/05/2023 tarihli ve 26/06/2023 tarihli davayı belirli hale getirme dilekçeleri, Karayolları Trafik Kanunu, Poliçe Genel Şartlarının Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamı ile iptal edilmeyen kısımları, TBK’nun haksız fiil hükümleri, TTK, Yüksek Yargı kararları ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE:
Dava, TBK 54 ve 56 maddelerine dayanan maddi/manevi tazminat talebine ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından; 25/07/2020 tarihinde davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın davacının yolcu olduğu … plakalı araca çarpması sonucunda davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, kaza sebebiyle davacının maddi, manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
2-Karayolları Trafik Kanunun 90. maddesine göre ZMMS kapsamındaki tazminatlar bu kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Karayolları Trafik Kanunun 90. maddesinin 1. cümlesindeki “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlardan…” ibaresi ve 2. cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibareleri Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı ilamıyla iptal edilmiş ise de iptal kapsamı dışında kalan poliçe genel şartları hükümlerininde uygulanması gerekmektedir.
3-Burada hemen belirtelimki Karayolları Trafik Kanunun 90. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenecektir. Nitekim adı geçen kurum tarafından hazırlanarak 04/12/2021 tarihli 31679 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” ek-3’te destekten yoksun kalma tazminat hesaplaması ilkeleri tespit edilmiş ise de kaza ve poliçe tarihine göre iş bu davada uygulama yeri bulunmamaktadır. Buna göre işbu davanın dayanağı Karayolları Trafik Kanunu, kaza ve dava tarihinde yürürlükte bulunan poliçe genel şartlarının Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dışında kalan maddeleri ile TBK’nun haksız fiil hükümleridir.
4-Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru yapılması dava şartı olup, davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce 19/01/2021 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı bu şekilde yasal şartın yerine geldiği anlaşılmıştır.
5-Davalı … A.Ş. kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMMS sigortacısıdır. Diğer davalı ise aracın işleteni/sürücüsü olup, davalı … A.Ş. poliçe genel şartlarının iptal edilmeyen ve uygulanması gereken maddelerine, KTK’na; davalı sürücü/işleten ise TBK’nun haksız fiil hükümlerine ve KTK’na göre meydana gelen zararlardan müştereken müteselsilen sorumlu olarak kabul edilmelidir.

6-Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/22041 soruşturma sayılı dosyasında trafik bilirkişisinden alınan raporda davalı sürücü …’ın KTK 84. maddesinde yer alan kavşaklara geçiş önceliğine uymama kusurunu ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda çok etkili olduğu, … plakalı araç sürücüsünün ise KTK 52/1-a maddesindeki araçların hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, yaya geçitlerine girerken azaltmamak, kusurunu ihlal ettiğinden kazının oluşumunda az etkili olduğu tespit edilmiş, rapor dosya kapsamına kaza tespit tutanağına uygun, yasal ve yeterli bulunmuştur. Esasen davacının yolcu olması nedeniyle trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu olmayacağı aşikardır.
7-Davacının maluliyetinin tespiti yönünden Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 30/03/2022 tarihli raporda; sürekli iş göremezlik oranı %10, geçici iş göremezlik süresi 6 ay tespit edilmiştir. Rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan ”Özlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde hazırlanış olmakla yasal ve yeterli bulunmuş, itirazlar yerinde görülmemiştir.
8-Maddi tazminat yönünden aktüerya bilirkişisinden 09/04/2023 tarihli rapor alınmıştır. Raporda; davacı …’ın sürekli engel durumunun %10, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olması durumuna ilişkin tespitler ve davacının maaş bordrosu nazara alınarak, 08/2020 bordrosuna göre net ücretinin 1670,20 Euro olduğu anlaşılmakla kaza tarihindeki net ücret miktarı her ayın son günü Merkez Bankası tarafından yayınlanan gösterge niteliğindeki efektif satış kuru ile çarpılmak sureti ile Türk Lirası’na tekabül eden miktar üzerinden ve Almanya’da çalışan bir kişinin alabileceği aylık asgari ücret tutarının 1.920,00 Euro olduğu tespit edilerek yapılan hesaplama sonucu geçici iş göremezlik tazminatı 91.636,16 TL, sürekli iş göremezlik zararı ise 2.113.951,73 TL hesaplanmıştır. Raporun davacının güncel ücretine göre ve TRH 2010 prograsif rant yöntemi kullanılarak yapılmış olması, sebebiyle yasal ve yeterli olduğu tespit edilmiş, itirazlar yerinde görülmemiştir.
9-Adli Tıp Uzmanı doktor bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının 5.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
10-Davacı vekili 29/05/2023 tarihli dilekçesiyle bedel arttırımında bulunmuş, 26/06/2023 tarihli dilekçesinde ise alacak kalemlerini 1.703,951-TL sürekli iş göremezlik, 91.636,16 TL geçici iş göremezlik zararı olarak açıklamıştır.
11-Davalı … A.Ş. vekili 12/05/2023 tarihli dilekçesi ekinde davacıyla yapılan “ibraname, feragatname ve makbuz” dilekçesini sunmuş, davacı vekili de 16/05/2023 tarihli dilekçesiyle davalı … hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinden feragat yetkisinin olduğu anlaşılmakla ve HMK 307. maddesi gereği davaya son veren taraf işlemi olmakla davalı … hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
12-Alınan 09/04/2023 tarihli aktüerya raporu dosya kapsamındaki bilgi, belgelere uygun olması, rapor yönteminin doğru olması sebebiyle hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış, davacı tarafın belirli hale getirme/talep dilekçesi nazara alınarak sürekli iş göremezlik 1.703.951,00 TL, geçici iş göremezlik 91.636,16 TL olmak üzere toplam 1.795.587,16 TL’ye maddi tazminata hükmedilerek davalı …’dan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
13-Davacı vekili mevduata uygulanan en yüksek faiz talebinde bulunmuş ise de sigortalı tarafa ait aracın kullanım amacının yük nakli/hususi olduğu anlaşılmakla kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
14-Manevi tazminat değerlendirmesi; TBK 56. maddesi gereği bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önüne alınarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminata karar verilirken hakimin özel halleri gözönüne alarak tespit edilecek miktar adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekletirecek tazminata benzer bir ceza fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Buna göre tazminatın sınırı amacına göre belirlenebilir. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
15-22/06/1966 tarih 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının gerekçesinden takdir olunacak manevi tazminat tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden bu konudaki takdir hakkı kullanılırken ona etkili olan nedenler kararda objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmelidir. Manevi tazminat miktarının tespitinde takdir hakkı kullanılırken ülkenin ekonomik sosyal koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikler gözönünde tutulmalıdır.

16-Davacı bedensel zarara uğramış olmakla manevi tazminat talep etmesi mümkündür. İş bu davada manevi tazminat miktarına hükmederken davalı sürücünün kusurlu olması ile davacının yolcu konumunda olup, kusurunun bulunmaması %10 sürekli malüliyeti ve 6 aylık geçici iş göremezlik süresinin yanında davalı sürücünün ekonomik ve sosyal durumu ile paranın özellikle kaza tarihi olan 2020 yılındaki satın alma gücü, ülkenin ekonomik gerçekleri ve talep miktarı nazara alınarak talep edilen miktarın zenginleşmeye yol açacak miktarda olduğu değerlendirilmiştir. Yukarıdaki veriler ve dosyaya yansıyan diğer bilgi, belgeler ile davacı tarafa ödenen maddi tazminat miktarı ile davalı sürücü/işletenin ödeme kabiliyeti değerlendirilerek 20.000,00 TL manevi tazminata hükmetmenin hak, nesafet ve adalet kuralına uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
17-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesiyle davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusur itirazında bulunmuştur, kaza tespit tutanağında emniyet kemeri durumu belirsiz (4) olarak işaretlenmiştir, gerek ceza dosyası evrakları, gerekse dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden emniyet kemerinin takılmadığına ilişkin bilgi, belge, beyan mevcut olmadığı gibi davalı tarafta bu konuda herhangi bir delil ibraz etmediğinden ve başkaca müterafik kusuru gerektirir husus tespit edilemediğinden talep yerinde görülmemiştir.
18-Davalı … vekili 13/09/2023 tarihli dilekçesiyle davacı tarafın talebini mahkemenin ara kararında verilen kesin süre içerisinde belirli hale getirmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin 16/06/2023 tarihli celsesinde davacı vekiline neticei talebini hangi alacak kalemi yönünden ne miktarda tazminat talep edildiği sarih olacak şekilde açıklaması için bir hafta kesin süre verilmiştir. HMK’nın 119/2-ğ bendine göre dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun bulunması gerekmekte olup, aksi halde mahkemece bir haftalık kesin süre verilmesi gerekmektedir. Davacı taraf ise 26/06/2023 tarihli dilekçesiyle alacak kalemlerinin miktarlarına göre ayırmıştır. Ancak davacı vekili 29/05/2023 tarihli dilekçesiyle dava değerini sigorta şirketinin sorumluluk tutarı dışında kalan 1.795.587,89 TL olarak yeniden belirlediğini bildirmiş olup, aktüerya raporundan da sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminat miktarı açıkça belli olduğundan mahkememizce ayrıca bir süre verilmesi hukuki sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle talep yerinde görülmemiştir.
19-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı anlaşılmış ise de 6325 sayılı Yasanın 18/A-18. maddesine göre özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hallerde dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün değildir. Davacı taraf KTK 97. maddesi kapsamında dava tarihi öncesi sigorta şirketine başvuru yaptığı yani alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurduğu anlaşılmakla yargılama gideri olarak tahsili gereken arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 4. HD’nin 2021/23273 Esas 2022/901 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı … A.Ş. hakkındaki davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Davalı … hakkındaki maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 91.636,16 TL geçici iş göremezlik, 1.703.951,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.795.587,16 TL maddi tazminatın 25/07/2020 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2020 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
Maddi Tazminat Yönünden
1-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 122.656,56 TL harçtan peşin alınan 2.168,85 TL ve ıslahta alınan 4.390,91 TL olmak üzere toplam 6.559,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 116.096,80 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına.
2-Davacı tarafça maddi talep yönünden başlangıçta yatırılan 2.168,85 TL peşin haçr ve ıslahta alınan 4.390,91 TL olmak üzere toplam 6.559,76 TL harcın davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 188.779,36 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 402,65 TL posta masrafı, 1.850,00 TL bilirkişi ücreti 610,24 TL OMÜ faturası, olmak üzere toplam 2.862,89 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden;
1-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına
2-a)Kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
b)Reddedilen edilen manevi tazminat yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak iş bu davalıya verilmesine,

3-Davacı tarafça manevi yönden sarf edilen 50,00 TL posta masrafının kabul ve red oranına göre hesaplanan 8,00 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!