Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2021/317 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/243 Esas – 2021/317
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2021/317

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ : Av.
Av.

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya … numaralı fatura ile 28.286,28-TL ve … numaralı fatura ile 61.560-TL olmak üzere toplam 89.846,28-TL tutarında kumaş satıp teslim ettiğini ancak davalının … numaralı fatura bedelini ve … numaralı faturanın 14.237-TL tutarındaki bakiyesini ödemediğini, davacının (28.286-TL + 14.237-TL) 42.523-TL alacaklı olduğunu fakat davalı aleyhine başlattığı takibin itiraz üzerine durduğunu beyanla, Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2015/25232 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili CEVAP – KARŞI DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı …’nin, diğer davalı …’in yanında işçi olarak çalıştığını ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığını, bu sebeple davalı …’ye husumet yöneltilemeyeceğini, davalı … hakkındaki alacak iddiasının da yerinde olmadığını ve bu durumun tahkikat aşamasında ortaya çıkacağını, bilakis davalı …’in … ve … numaralı faturalar sebebiyle davacıdan alacaklı olduğunu beyanla, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş; karşı davaya ilişkin olmak üzere 18.763-TL’nin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı …’e verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili REPLİK-KARŞI DAVAYA CEVAP dilekçesinde özetle: Müvekkili davacının davalıya satıp teslim ettiği kumaşların toplam tutarının 89.846,28-TL olduğu ve bunun karşılığında 5.000-TL nakit tahsil ettiğini, kumaşların bir kısmının 41787 (7.565,40-TL), 41788 (10.933,92-TL), 41789 (3.187,08-TL) ve … (20.636,64-TL) numaralı dört adet iade faturası ile davacıya iade edildiğini ve iadeye konu kumaş toplam tutarının (7.565,40-TL + 10.933,92-TL + 3.187,08-TL + 20.636,64-TL) 42.323,04-TL olduğunu, davacının satılan kumaş bedeli (89.846,28-TL) ile iadeye konu kumaş bedeli ve ödenen nakit toplamı (5.000-TL + 42.323,04-TL = 47.323,04-TL) arasındaki fark, yani (89.846,28-TL – 47.323,04-TL) 42.523,24-TL kadar alacağı bulunduğunu, davalı tarafından düzenlenmiş … numaralı faturayı kabul etmediklerini ve bu faturanın ticari defterlerde de kayıtlı olmadığını beyanla, davanın kabulünü ve karşı davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar vekili DÜPLİK ve karşı davacı … vekili REPLİK dilekçesi ile özetle: … numaralı faturanın fiyat farkı faturası olduğunu ve … numaralı faturanın düzenlenmesi sırasında birim fiyatın 11-TL yerine sehven 4-TL olarak yazılması sebebiyle oluşan fiyat farkının izalesi için düzenlendiğini, bu faturanın davacının ticari defterine kaydedilmemiş olmasının kumaşların iade edildiği gerçeğini değiştirmeyeceğini beyanla davanın reddini ve karşı davanın kabulünü talep etmiştir.
Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2015/25232 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalılar aleyhine, … numaralı 28.286,28-TL bedelleri fatura ile … numaralı 61.560-TL bedelli faturaya istinaden (28.286-TL + 14.237-TL) 42.523-TL asıl alacak ve 1.235,55-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.758,55-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, takip borçlusu davalıların süresinde ileri sürdükleri itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresi içinde açıldığı görülmüştür.
10.09.2018 havale tarihli kök rapor ile 02.11.2018 ve 03.12.2018 havale tarihli ek raporlar, 25.06.2019 ve 05.12.2019 havale tarihli raporlar dosya arasına alınmış ve taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 09.05.2017 tarih ve 692/493 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmiş ve esasın 2018/104 sırasına kaydedilmiştir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.02.2020 tarih ve 104/68 sayılı kararı ile; davalı … … hakkındaki davanın reddine, davalı … … hakkındaki davanın kısmın kabulü ile 10.922,44-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına; … … tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiş, ancak karar taraf vekillerinin istinafı üzerine Samsun BAM 3. HD.nin 19.02.2021 tarih ve 183/349 sayılı ilamı ile uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine girdiği gerekçe gösterilerek ortadan kaldırılmıştır. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.02.2021 tarih ve 103/112 sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ve karşı dava alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Burada öncelikle davalı … … hakkındaki dava ve davalı vekilinin … … hakkındaki husumet itirazı incelenecek olup; dosya kapsamından, davalı …’in işe başlama tarihinin 11.04.2008 ve işi terk tarihinin 31.01.2016, faaliyet alanının “tuhafiyecilik” olduğu, Esnaf ve Sanatkarlar Sicili’nde AS Konfeksiyon işletme adı ile kayıtlı olduğu, işyeri adresinin “…” olduğu, davacının düzenlendiği faturaların AS Konfeksiyon adına düzenlendiği ve iade faturalarının da “AS Konfeksiyon – … …” tarafından düzenlendiği, iade faturalarındaki adresin de “…” olduğu; davalı … …’nın ise işe başlama tarihinin 03.11.2015 olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan gelen cevabi yazılara göre faaliyet alanının “lokonta – restoran ve alkollü/alkolsüz içeceklerin perakende satışı”, işyeri adresinin “…” olduğu, Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan gelen cevabi yazıya göre de işyeri adresinin “…” olduğu ve faaliyet alanına “dış giyim alanlarının toptan ticareti”nin de eklendiği görülmüştür. Anlaşıldığı üzere, davalıların işyeri adresleri farklıdır ve faaliyet alanları kısmen benzemektedir. Davalı … …’nın davaya konu fatura tarihlerinden önce vergi kaydının bulunmadığı da ortadadır. Buna göre, davacı, davalı …’e mal satıp teslim etmiş ve ticari ilişki davacı ile davalı … arasında cereyan etmiştir. Davacı hesabına 5.000-TL’yi davalı … göndermiş ise de …’nin kendi adına, davalı …’in hesabına hareket ettiği görülmüştür. Alacağın tahsili için davalı … …’ya husumet tevcihi, dosya kapsamına uygun düşmemiştir ve davalı … hakkındaki davanın pasif husumet sebebiyle reddi gerekmektedir. Bu sebeplerle, davalı … … hakkındaki dava reddedilmiş, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden davalı … yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacı vekili, … numaralı fatura bedeli olan 28.286,28-TL ile … numaralı fatura olan 61.560-TL’nin bakiyesi 14.237-TL’nin tahsilini talep etmekte, davalı … vekili ise davacıdan alınan kumaşların iade edildiğini ve buna ilişkin iade faturalarının davacıya gönderildiğini ileri sürüp davanın reddini dilemekte, karşı dava olarak da bu alış verişten doğan 18.763-TL’nin tahsilini istemektedir.
Açık hesap ilişkisi, taraflar arasında bulunan bir sözleşme kapsamında, önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz. Takibe sıkı sıkıya bağlı olan eldeki davada taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından, aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre ve Yargıtay HGK’nun 25.04.2018 tarih ve 19-903/974 sayılı kararında da belirtildiği üzere, yalnızca takibe konu faturaların ve faturalara ilişkin ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunda inceleme yapılmalı ve sonuca gidilmelidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 1/1 sayılı kararında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir (Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; syf. 111 vd.). Faturanın karşı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü faturayı gönderen tarafta olup, faturayı gönderenin bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez 6102 s. TTK m. 21/2’de yazılı sekiz günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü karşı tarafa aittir. 6102 s. TTK m. 23/2 uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını 6100 s. HMK m. 222 uyarınca ispatlamış olur.
Alınan raporlardan; takibe konu … numaralı 61.560-TL bedelli fatura ile, davalı tarafından düzenlenen 41787, 41788, 41789 ve … numaralı iade faturalarının tarafların ticari defterinde kayıtlı olduğu, ancak takibe konu … numaralı faturanın davalının ve … numaralı iade faturasının davacının defterinde kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
Takibe konu … numaralı fatura davalının ticari defterinde kayıtlı değil ise de, davacıya bu faturadan sonra 21.05.2015 tarihinde 5.000-TL ödeme yapılmıştır. … numaralı fatura 23.05.2015 tarihli olup, yargılamanın hiçbir safhasında 5.000-TL’nin … numaralı faturanın avansı olarak gönderildiği yönünde bir iddiada bulunulmamıştır. Ayrıca, … numaralı fatura dikkate alınmadığında, davalının iade faturalarına göre kendisine gönderilen miktardan daha fazla kumaşı davacıya iade ettiği sonucuna ulaşılmaktadır ki davalının dahi bu yönde bir iddiası yoktur. Buradan, … numaralı fatura içeriğinin de davalıya teslim edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Buna göre, davalıya … numaralı fatura ile 28.286,28-TL ve … numaralı fatura ile 61.560-TL olmak üzere toplam 89.846,28-TL tutarında kumaş mal satılıp teslim edilmiştir.
Davalı tarafından düzenlenen ancak davacının kabul etmediği … numaralı iade faturasına gelince; yukarıda işaret edildiği üzere, bu fatura davacının ticari defterinde kayıtlı değildir. Davalı vekili, bu faturanın, … numaralı faturanın düzenlenmesi sırasında birim fiyatın 11-TL yerine sehven 4-TL olarak yazılması sebebiyle oluşan fiyat farkının izalesi için düzenlendiğini, yoksa birim fiyatı 4-TL olan kumaş bulunmadığını ileri sürmüş ise de, 41788 numaralı faturada birim fiyat 4, 41789 numaralı faturada 10.000 ve 41787 numaralı faturada 15 olarak gösterilmiştir. Ayrıca … numaralı iade faturasında ürün miktarı 4.777 metre olarak gösterilmiş iken, … numaralı iade faturasında 4.774 kg olarak gösterilmiş. Buna göre, görevsiz mahkemenin kararında yapıldığı gibi 25.06.2019 havale tarihli rapordaki kabullerle sonuca gidilmesi ve … numaralı iade faturasının da davacının ticari defterinde kayıtlı olması gerektiğinden hareketle davacının alacağından mahsup edilmesi mümkün değildir. İade faturası davacının ticari defterinde kayıtlı olmayıp, bu faturaya konu malların davacıya iade edildiği yazılı delille ispat edilememiştir. Yemin deliline dayanılmadığına göre de bu yöne ilişkin iddianın kabulü mümkün değildir.
Bu tespit ve değerlendirmeler muvacehesinde; … numaralı fatura ile 28.286,28-TL ve … numaralı fatura ile 61.560-TL olmak üzere toplam 89.846,28-TL tutarındaki kumaşın davalıya satılıp teslim edildiği, ancak kumaşların bir kısmının 41787, 41788, 41789 ve … numaralı iade faturaları ile davacıya iade edildiği, iade edilen kumaş tutarlarının, 41787 numaralı fatura için 7.565,40-TL, 41788 numaralı fatura için 10.933,92-TL, 41789 numaralı fatura için 3.187,08-TL ve … numaralı fatura için 20.636,64-TL olmak üzere toplam 42.323,04-TL olduğu, satılan kumaş bedeli 89.846,28-TL ile iadeye konu kumaş bedeli ve ödenen nakit toplamı (42.323,04-TL + 5.000-TL) 47.323,04-TL arasındaki farkın (89.846,28-TL – 47.323,04-TL) 42.523,24-TL olduğu ve davacının bu miktar kadar alacağının bulunduğu kabul edilmiştir. Karşı dava ise, ispatlanamadığından reddedilmiştir.
Takip öncesi dönem için temerrüt faizi istenebilmesinin temel koşulu, borcun belli bir günde ödenmesi taahhüt edilmemişse, borçlunun temerrüde düşürülmesidir. Eldeki davada, davalının 6098 s. TBK m. 117’de belirtilen şekilde temerrüde düşürüldüğü ileri sürülmemiş ve bu yönde bir delil bildirilmemiştir. Buna göre, davacının takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep etmesi mümkün değildir. Bu sebeplerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, birikmiş faiz yönünden de itirazın iptali talep edilmiş ve bu miktar da harçlandırılmış olduğundan, reddedilen faiz yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Faturaya bağlı alacağın likit olduğu değerlendirilmiş, hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına tazminata hükmedilmiştir. Davacının reddedilen isteminin faize ilişkin olduğu veçhile, davalının tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı … … hakkındaki davaya ilişkin olmak üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan 100-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-Davalı … … hakkındaki davaya ilişkin olmak üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne, Samsun 9. İcra Dairesi’nin 2015/25232 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 42.523-TL üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İİK’nın 67. maddesi gereğince 8.504,60-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.904,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 528,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.376,25-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 528,49-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 573,50-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 557,42-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.125,90-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.235,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C-… … tarafından açılan KARŞI DAVA hakkında olmak üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 261,12-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde karşı davacıya iadesine,
3-Karşı davalı, bu davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
D-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2’nci maddesi gereğince KESİN, davalılar ve karşı dava yönünden taraflar bakımından gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 31/05/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.