Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2022/97 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/231 Esas – 2022/97
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/231
KARAR NO : 2022/97

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 25/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize sunduğu 25.03.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, davacı, davalı kooperatife 04.06.2011-01.06.2014 ve 01.06.2014-01.06.2017 tarihlerinde olmak üzere toplam 6 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptığını, kooperatif Genel Kurullarında, alınan kararlar gereği yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesi kararlaştırıldığını, davacının 6 yıl kooperatif kurulu üyeliği yaptığı halde davalı kooperatif tarafından ödenmesi gereken huzur hakkının ödenmediğini, daha önce Samsun Ticaret Mahkemesinin 2020/650 E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere 200.000 TL sinin istendiğini, bilirkişinin verdiği raporda davacının alacaklı olduğu huzur hakkı tutarının 61.060,25 TL olduğunun tespit edildiğini, ilk açılan dava değerinin 20.000 TL olduğundan mahkemenin 19.03.2021 tarihinde karar verdiğini, bu sebeple daha önce açılmamış bulunan bilirkişi raporundaki hesaptan kalan 41.060,25 TL sinin tahsili için ek bu davanın açıldığını beyanla 41.060,25 TL nin fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faiz, mahkeme masrafı ve vekil ücreti ile birlikte huzur hakkı alacaklarının tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 29.04.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle, davacı eski yönetim kurulu üyesi …’ın … 04.06.2011-01.06.2014 ve 01.06.2014-01.06.2017 tarihlerinde olmak üzere toplam 6 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptığını, ….Noterliğinin 31.07.2017 tarih ve 13294 yevmiye sayılı istifaname ile istifasını bildirdiğini ve 23.08.2017 tarih 24837 yevmiye nolu genel kurul toplantı tutanağı ile istifasının kayıt altına alındığını, davaya konu huzur hakkının 12.03.2018 tarihli ve 07133 yevmiye numaralı genel kurul toplantı tutanağının gündem maddeleri arasında yer aldığını ve oy çokluğu ile reddedildiğini, davacının istifa tarihinden önce bu konunun genel kurul gündeminde bulunmadığını, yönetmelik maddelerinin değerlendirilmesinde yaptıkları görev karşılığında yönetim kurulu üyelerinin bir ücret hak ettiğinin genel kurul tarafından açıkça karara bağlanması gerektiği sonucunun çıktığını, gündem maddesi yapılan huzur hakkının verilmemesine karar verilerek oy çokluğu ile reddedildiğini, davacı eski yönetim kurulu üyesi Hasan Hüsnü Bayar’ın görevlerini, kooperatifin menfaatlerine ve tedbirli bir yönetici gibi dürüstlük kuralına uygun yerine getirilmediğini, tarafın hem görevin ifasında dürüstlük kuralına uygun davranmadığı hem de yönetim kurulu üyeliğinden kendisine fayda sağladığı düşünüldüğünde huzur hakkı alacağı isteminin haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla esasa, usule ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere huzur hakkı alacağına ilişkin haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masraf ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan deliller:
Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının aslını ibraz etmiş, Mahkememizin 2020/650 E. 2021/187 K. sayılı dosyası aslı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, huzur hakkı alacağına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının davalı kooperatifte 04.06.2011-01.06.2014 ve 01.06.2014-01.06.2017 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı ve bu döneme ilişkin olarak huzur hakkı alacağı talebi ile açtığı Mahkememizin 2020/650 E. sayılı dosyası ile 61.060,25 TL olduğunun tespit edildiği ve dava değeri olan 20.000 TL nin ödenmesine karar verildiği, davacının kalan 41.060,25 TL huzur hakkı alacağı bulunduğunu ileri sürerek iş bu davayı açtığı açılan davanın 2020/650 esas 2021/187 karar sayılı dava dosyasına dayanan ek dava olduğu, talebin bölünebilir nitelikte olup belirtilen dava dosyasındaki dava dilekçesinin incelenmesinde fazlaya dair hakların saklı tutulduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesini süresinden sonra sunmuş olması nedeni ile dava dilekçesinde belirtilen tüm hususları inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizin 2020/650 E. 2021/187 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının Hasan Hüsnü Bayar, davalısının … olduğu, davacının toplam 6 yıl yönetim kurulu üyeliği nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 20.000 TL huzur hakkı alacağının talep edildiği, mahkememizce davacının huzur hakkı alacağı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapıldığı, 12/01/2021 tarihli rapor ve 02/03/2021 tarihli ek rapor ve dosya kapsamından; davacının 04/06/2011 tarihi ile 31/07/2017 tarihleri arasında davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, Kooperatif ana sözleşmesinin 49. maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile murahas üyelere bu sıfatla yapacakları hizmet için aylık ücret veya her toplantı için bir huzur hakkı ve yapacakları görev seyahatleri için yolluk ödeneceği, ödemenin miktar ve şeklinin genel kurulca kararlaştırılacağı hükmü mevcut olduğu, huzur hakkının üyelere ne şekilde dağıtılacağı hususunda ise bir hüküm yahut karar mevcut olmadığı, davalı kooperatifin yasal belgelerinde huzur hakkının ödendiğine dair kayıt tespit edilemediği, davalı tarafın beyanlarından ödenmediğini anlaşıldığı, davalı kooperatifin 28/06/2011 tarihli genel kurulunda 45.000,00 TL, 28/06/2014 tarihli genel kurulunda ise 75.000,00 TL yıllık net ücret ödeneceğine ilişkin karar alındığı ve yönetim kurulu üye sayısının 3 olup her birine ne miktar ödeneceğine ilişkin hüküm/karar bulunmadığından eşit ödeneceği değerlendirilerek toplam davacıya ödenmesi gereken huzur hakkının 61.060,25 TL olarak tespit edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereği 20.000,00 TL huzur hakkının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, davalının istinaf talebinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 12.07.2021 tarih 2021/845 E. 2021/290 K. sayılı ilamıyla esastan reddine karar verildiği ve hükmün 12.07.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre de; davacının davalı kooperatifte 04/06/2011-01/06/2017 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı ve bu döneme ilişkin ödenmemiş, huzur hakkı alacağı bulunduğunu, Mahkememizin 2020/650 esas ve 2021/187 karar sayılı dosyasında huzur hakkı alacağının 61.060,25 TL olarak tespit edildiğini, belirtilen dosyada fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla 20.000,00 TL huzur hakkının talep edildiğini ve mahkemece bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini belirtmiş ve geri kalan kısmın tahsili istemi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmış olup davacının 04/06/2011 tarihi ile 31/07/2017 tarihleri arasında davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, kooperatif ana sözleşmesinin 49. maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile murahas üyelere bu sıfatla yapacakları hizmet için aylık ücret veya her toplantı için bir huzur hakkı ve yapacakları görev seyahatleri için yolluk ödeneceği, ödemenin miktar ve şeklinin genel kurulca kararlaştırılacağı hükmünün bulunduğu, huzur hakkının üyelere ne şekilde dağıtılacağı hususunda herhangi bir karar bulunmadığı, huzur hakkının ödendiğine ilişkin davalı tarafından herhangi bir delil sunulmadığı, kayıtlardan da tespit edilmediği, Yargıtay 23. HD’nin 2014/161 Esas 2014/3662 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere yönetim kurulu üyelerine görev yaptığı süreler için genel kurullarca belirlenen huzur hakkı ücretlerinin ödenmesinin gerektiği, Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 12.07.2021 tarih 2021/845 E. 2021/290 K. sayılı ilamıyla kesinleşen Mahkememizin 19/03/2021 tarihli kararı, bu dosyada alınan yüksek mahkeme denetiminden geçen bilirkişi raporu, kesinleşen dosyanın iş bu dosya açısından kuvvetli delil teşkil ettiği nazara alınarak davacının 41.060,25 TL alacağı olduğu tespit dilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne, 41.060,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.804,83 TL harçtan peşin alınan 701,21 TL harcın mahsubu ile bakiye; 2.103,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 701,21 TL peşin harç ve 59,30 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 62,50 TL posta ve tebligat gideri olarak yapılan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 6.137,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7-Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.27/01/2022

Katip …

Hakim …