Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2023/335 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/228 Esas – 2023/335
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/228 Esas
KARAR NO : 2023/335

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 11/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; davacı şirkete Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/341 Esas sayılı dosyası ile şirkete kayıtlı … plakalı çekici ve … plakalı römorkun, … plakalı araçla 30/08/2008 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle dava açıldığını, davanın 29/06/2009 gün ve 13419 yevmiye sayılı ihtarname ile sigorta şirketine ihbar olunduğunu, sigorta şirketinin 09/06/2014 tarih ve 129565 referans nolu yazı cevabında manevi tazminata hükmedildiğinin gösterir mahkeme kararının beklenileceğini belirttiğini, müvekkili şirketin mahkeme kararı ile hükmedilen tazminatı ödeme zorunda kaldığını ve taraflar arasındaki poliçeler kapsamında kalan tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, … plakalı çekicinin 06/08/2008-2009 tarihleri arasında geçerli Motorlu Kara Taşıt Araçları Karma Sigorta Poliçesi (teminat limiti manevi tazminat dahil 1.000TL) ve aynı tarihlerde geçerli İMMSP (teminat limiti manevi tazminat dahil 300.000TL) ile sigortalı olduğunu, maddi zarara ilişkin taleplerin öncelikle ZMMS’den karşılanması, poliçe teminatının tükenmesi halinde İMMSP’ne başvurulması gerektiğini, iki poliçe arasında sıralı sorumluluk söz konusu olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığını, kazada kusur tespiti ve müterafik kusur araştırması yapılması gerektiğini, sigortacının bildirimden itibaren 8 iş günü içerisinde temerrüde düşeceği ve faizin buna göre hesaplanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, ihtarnameler, ferdi kaza sigorta poliçesi, karma sigorta poliçesi, ödeme dekontu, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/414 Esas – 429 Karar sayılı 12/12/2017 tarihli kararı ve arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/75102 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alımıştır.
… Sigorta A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, poliçe suretinin gönderildiği görülmüştür.
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden 03/10/2022 tarihli kök rapor ve 09/01/2023 havale tarihli ek rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 08/11/2022 havale tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından; davacı adına kayıtlı aracın 30/08/2008 tarihinde karışmış olduğu kaza nedeni ile aleyhine Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/414 Esas sayılı dosyası üzerinden tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, karar sebebi ile hakkında başlatılan Samsun İcra Dairesi’nin 2020/75102 Esas (eski 2018/113982) sayılı dosyasına 01/12/2020 tarihinde ödeme yapıldığından bahisle, yapılan ödemenin aracın kasko ve İMM/ferdi kaza sigortacısı konumundaki davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüş olup, öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. 2918 sayılı KTK’nın 109/1-4 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza günüden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğredikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrar. Eldeki davada her ne kadar kazanın 26/09/2008 tarihinde meydana geldiği anlaşılmakta ise de, yapılan yargılama sonucu ödemenin 01/12/2020 tarihinde yapıldığı, davanın ise 25/03/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış olmakla, davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı görülmüştür.
Dava dilekçesi ve Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/414 Esas sayılı kararının incelenmesinde davaya konu ödemelerin manevi tazminat zararlarından kaynaklandığı, maddi tazminatın söz konusu mahkeme kararında hüküm altına alınmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar zorunlu mali sorumluluk sigortası ile ihtiyari mali mesuliyet sigortaları arasında sıralı sorumluluk ilişkisi bulunmakta ise de, manevi tazminat talepleri zorunlu mali sorumluluk sigortalarının teminat kapsamı dışında kalmakta olup, eldeki davada sırası sorumluluk ilkesinin uygulanmasının olanağı bulunmamaktadır.
Dosyamız arasına sunulan poliçelerin incelenmesinde; … nolu poliçenin İhtiyari Mali Mesuliyet/Ferdi Kaza sigortası olduğu, 06/08/2008-2009 tarihleri arasında davacıya ait çekicinin teminat altına alındığı, ihtiyari mali mesuliyet kapsamında maddi bedeni kaza başına (manevi tazminat dahil) 300.000,00 TL sigorta teminatı bulunduğu, yine … nolu poliçenin Kara Taşıt Araçları Karma Sigorta Poliçesi olduğu, 06/08/2008-2009 tarihleri arasında davacıya ait çekicinin teminat altına alındığı, ihtiyari mali mesuliyet kapsamında maddi bedeni kaza başına (manevi tazminat dahil) 100.000,00 TL sigorta teminatı bulunduğu, … nolu poliçenin Kara Taşıt Araçları Karma Sigorta Poliçesi olduğu, 06/08/2008-2009 tarihleri arasında davacıya ait çekicinin teminat altına alındığı, araca bağlı hukuksal koruma teminatının 5.000,00 TL olduğu, kazanın poliçe vade tarihleri arasında meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının ödeme yaptığı Samsun İcra Dairesi’nin 2020/75102 Esas sayılı takibi de değerlendirilmek ve poliçe limitleri dikkate alınmak suretiyle kesinleşen mahkeme kararı gereği zarar sahiplerine ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi için dosya sigorta hukuku alanında uzman bir nitelikli hesaplamalar uzmanına tevdi edilmiş, alınan 03/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın dayandırıldığı Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmiş olmakla, ilamla hükmedilen manevi tazminat tutarı toplamına, ilamda belirtilen 30/08/2008 tarihinden itibaren, harç, yargılama gideri ve mahkeme vekalet ücretine ise ilam tarihi olan 14/10/2020 tarihinden itibaren, bozma kararı sonrası yeni ilama göre düzenlenen icra emri tarihi olan 15/12/2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmek suretiyle hesaplama yapıldığı, buna göre icra takibi değerlendirilmek ve poliçe limitleri dikkate alınmak suretiyle kesinleşen mahkeme kararı gereği zarar sahiplerine ödenmesi gereken miktarın 64.034,76 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüş olup, davalı sigorta şirketinin kendi temerrüdünün sonuçları ile sorumlu olduğu nazara alınmaksızın hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, ek rapor düzenlenmesi amacıyla dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 06/01/2023 tarihli ek raporda; davalı sigorta şirketinin 27/05/2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, bu kapsamda yapılan hesaplama sonrasında davacının davalıdan 49.561,92 TL talepte bulunabileceği değerlendirilmiştir.
Davalı vekilince ek rapora karşı temerrüt sorumluluğuna ilişkin itiraz edilmiş olup, yapılan incelemede dava dilekçesi ekinde sunulan Samsun 3. Noterliği’nin 29/06/2009 tarih, 13419 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya açılan Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının ihbar edildiği, bunun üzerinde davalı sigorta şirketinin 16/07/2009 tarihli cevabi yazısı ile hasarın zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında kaldığından bahisle ödeme yapılamayacağının bildirildiği görülmüştür. Şu halde ek raporda davacı yanın 28/11/2022 tarihli ıslah dilekçesindeki talebi çerçevesinde 27/05/2014 tarihi itibariyle hesaplama yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir. Yine raporda yasal faiz oranının dikkate alındığı anlaşılmakla davalının bu yöne ilişkin itirazlarına da itibar edilememiştir. Davalı vekilince ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de, ödemenin 01/12/2020 tarihinde yapıldığı, yukarıda anılan Yasa hükmü uyarınca rücuya ilişkin kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğu, ıslah dilekçesinin 28/12/2022 tarihinde sunulduğu, zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddi gerekmiştir. Yine davalı vekilince ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, eldeki dosyanın haksız fiilden kaynaklanıyor olması, davalı sigorta şirketi yönünden faiz isteminin temerrüt tarihinden (somut olayda davalının lehine olan talep çerçevesinde 03/01/2021 tarihinden) itibaren başlaması gerektiği değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/414 Esas sayılı kararı, dosya içerisinde bulunan ihtarnameler ve poliçe limitleri nazara alındığında; davacının ödemiş olduğu bedelin taleple bağlılık gereği 44.911,61 TL’sini davalıdan rücuen tahsil edebileceği anlaşılmış, her ne kadar dosya içerisinde bulunan Samsun 3. Noterliği’nin 29/06/2009 tarihli ihtarnamesi ile davalının temerrüde düştüğü görülmekte ise de, davacı yanın talepleri çerçevesinde belirlenen tazminat miktarına 03/01/2021 tarihinden itibaren her iki tarafın tacir olması sebebi ile avans faizine hükmedilmiş, davanın kabulüne karar verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davacıdan yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 44.911,61TL’nin 03/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.067,91 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 767,00 TL’nin mahsubu ile bakiye karar ilam harcı olan 2.300,91 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile peşin karar ilam harcı olarak yatırılan 767,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen 68,35 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 568,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Zorunlu arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.16/03/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.