Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2023/674 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/223 Esas – 2023/674
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/223
KARAR NO : 2023/674

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM T. : 05/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 22.03.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının emekli olup Almanya’da yaşadığını, davalılardan …’un yalıtım inşaat ve müteahhitlik işleri ile uğraştığını, davacının eşine ait …. Bulunan inşaatın eksik kalan yazlık inşaatını yaptırmak için davalı … ile 143.000 TL bedelle anlaştığını, davacının sözleşme gereğince tüm borçlarını ödediğini, davalılardan …’un üstlenmiş olduğu imalatı tamamlamadığını eksik kalan imalat sebebiyle 75.000 TL senet verdiğini, davacının yurt dışına çıktığı bir tarihte davalılardan …’un Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/71884 E. Sayılı dosyasından toplam 3.900.000 TL bedelli senetlerle icra takibi başlattığını öğrendiğini, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/23808 soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, Samsun 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/447 E. Sayılı doyasından imza inkarında bulunduğunu, mahkememizin 2019/561 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame ettiğini, davacının yine yurt dışında olduğu bir tarihte 22.05.2019 tanzim tarihli 20.07.2019 ödeme tarihli 1.500.000,00 TL bedelli, 22.05.2019 tanzim tarihli, 20.08.2019 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli senetlerin Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/101210 E. Sayılı dosyasından tekrar alacak iddiasında bulunulduğunu, ikinci takiple ilgili olarak Samsun 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/686 E. Sayılı dosyası nezdinde imza inkarında bulunulduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, davalı tarafça davaya konu senetler karşılığında ne mal nede nakit para verildiğini, davalının mal yahut nakit para verdiğine dair herhangi bir belge yahut kayıt olmadığını, dava konusu yapılan Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/101210 E. Sayılı icra takibine konu olan senetler altındaki imzaların davacının eli ürünü olmadığını beyanla senetler sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitini, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 16.04.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davaya konu icra takibine dayanak belgenin iş bu inşaat sözleşmesi davalıların nakden davacıya ödediği ve karşılığında bizzat davacı tarafından imzalanıp teslim edilen senetler olduğunu, Samsun C.Başsavcılığının 2019/23808 E. Sayılı dosyasında müvekkil hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmediğini, asıl alacaklarının toplamda 7.6000 TL iken yalnızca Samsun İcra Müdürlüğünün dava dışı 2019/71884 E. Ve dava konusu 2019/101210 E. Sayılı dosyasına konu senetleri davacıdan teslim alabildiğini, mahkememizin 2019/561 E. Sayılı dosyasında nakden kayıtlı senetlere ilişkin davacının borçlu olduğunun hüküm altına alındığını, davacının iş bu davayı ikame etmede açıkça kötü niyetli olduğunu, davalının haklı alacağı tahsil etmesini haksız yollarla engellediğini, davacının davasının reddine, asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 03.05.2021 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/101210 E. Sayılı dosyasına konu senetlerin tanzim tarihlerinin 22.05.2019 olduğunu, davalının resmi makamlar önünde vermiş olduğu ifadesinde alacak toplamının 3.900.000 TL olduğu iddiasında bulunduğunu, cevap dilekçesinde asıl alacağın 7.600.000 TL olduğunu belirterek ifadesi ile çeliştiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/101210 E. Sayılı icra takibine konu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığını beyanla davalı tarafın hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz beyan ve itirazlarının reddi ile yapılacak yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 17.05.2021 tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle, davalı …’un savcılık ifadesinde toplam alacağın 3.900.000 TL olduğuna ilişkin beyanlarının gerçekten uzak ve mesnetsiz ifadeler olduğunu, davalının İcra Müdürlüğünün 2019/71884 E. Sayılı dosyasına konu senetlere istinaden ifade verdiğini, dava konusu takibe dayanak senetlerin bir alakası bulunmadığını, dava konusu senetlerin nakden düzenlendiğini, Samsun İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/868 E. Sayılı dosyası ile imza itirazında bulunduğunu, söz konusu dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde senetlerden bir tanesi üzerinde atılı bulunan imzaların kesin olarak, diğer üzerinde atılı bulunan imzanın ise kuvvetle muhtemel davacı el ürünü olduğu yönünde rapor tanzim edildiğini beyanla davanın reddine, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller:
19/02/2019 tarihli sözleşme, Samsun 6. Noterliği’nin 28/01/2021 tarih 02430 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi, 08/08/2019 tarihli ve 17/12/2019 tarihli davalı …’a ait şüpheli ifade tutanakları, 22/05/2019 düzenlenme tarihli 20/07/2019 vade tarihli 1.500.000,00 TL ve 20/08/2019 vade tarihli 1.000.000,00 TL bedelli senetler, arabuluculuk tutanağı;
Samsun İcra Dairesi’nin 2019/101210 Esas sayılı doyası, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/23808 Esas 2020/106678 Karar sayılı, 2021/4224 Esas 2021/6039 karar sayılı, 2021/1706 Esas 2021/1004 Karar sayılı KYOK kararları, Samsun 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/686 Esas 2021/506 Karar sayılı ilamı ile bu ilamın kaldırılmasına ilişkin Samsun BAM 4. Hukuk Dairesinin 2021/3110 Esas 2022/158 Karar sayılı ilamı, sonrasında verilen 2022/81 Esas 2022/521 Karar sayılı ilam, bu ilamın bozulmasına ilişkin Samsun BAM 4. Hukuk Dairesinin 2022/3591 Esas 2023/430 Karar sayılı ilamı, mahkemenin yeniden verdiği 2023/118 Esas 2023/111 Karar sayılı ilamı;
Mahkememizin dava konusu senetler olmamakla birlikte benzer nitelikte olan 2019/561 Esas 2020/701 Karar sayılı ilamı, bu ilamın bozulmasına ilişkin Yargıtay 6.H.D.’nin 2021/1281 Esas 2022/1579 Karar sayılı ilamı ve sonrasında verilen mahkememizin 2022/600 Esas 2022/1156 Karar sayılı ilamı;
Davacı asilden mahkememizce alınan imza örnekleri, kurumlardan celp edilen incelemeye esas imza örneklerini içerir belge asıllarına dayalı olarak hazırlanan 25/04/2023 tarihli Adli Belge İnceleme ve Sahtecilik/Adli Tıp Uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan rapor;
Mahkememizin 2019/561 Esas sayılı dosyasından alınan 01/10/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporu, 1 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/686 Esas sayılı dosyasına hazırlanan 29/06/2021 tarihli heyet raporu, aynı dosyada alınan 30/11/2020 tarihli grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişiden alınan rapor, Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlık dosyalarında alınan 05/06/2020 tarihli uzman raporu, 1 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/81 Esas sayılı dosyada alınan 08/06/2022 tarihli rapor, taraf vekillerinin delil listeleri, TTK, TBK, HMK, Yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve GEREKÇE;
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
1-Tüm dosya kapsamından; davalı … tarafından davacı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2019/101210 Esas sayılı dosyasında 22/05/2019 düzenleme 20/07/2019 ödeme tarihli 1.500.000,00 TL bedelli, 22/05/2019 düzenleme 20/08/2019 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli senetlere dayalı olarak takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının ise takip dayanağı senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı gibi senetlerle başka şekilde borçlu olmadığını beyanla işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
2-Dosya kapsamından dava konusu senetlerin 22/05/2019 düzenleme 20/07/2019 ödeme tarihli 1.500.000,00 TL bedelli ve 22/05/2019 düzenleme 20/08/2019 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli senetler olduğu anlaşılmaktadır. Her iki senedin düzenlenme sebebi ”nakden” olarak gösterilmiş olup, davacı tarafından davalı Nihat’a verilmiştir. Takip bu davalı tarafından başlatılmış, 28/10/2021 tarihinde ise alacağın devri sözleşmesiyle birlikte diğer davalı Sabiha Aksoy’a devredildiği tespit edilmiştir.
3-Davacı taraf öncelikle senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş olmakla bu yönde inceleme yapılması gerekmiştir. Davacının tatbike medar imzaları duruşmada alınmış, tanzim tarihi öncesine ait imza örnekleri toplanmış ve talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 25/04/2023 tarihli adli belge inceleme sahtecilik ve adli tıp uzmanlarından oluşan heyet tarafından düzenlenen raporda her iki senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzaların davacı eli ürünü olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkememizin 2022/600 Esas 2022/1156 Karar sayılı (öncesi 2019/561 Esas 2020/701 Karar) dosyasında alınan 01/10/2020 tarihli adli tıp raporunda da 20/08/2019 vade tarihli 1.000.000 TL bedelli senetteki imzanın davacıya ait olduğu tespiti yapılmış, keza 30/11/2020 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından 1. İcra Hukuk Mahkemesine hitaben hazırlanan raporda da aynı sonuca varılmıştır. Ancak 29/06/2021 tarihli ATK uzmanından oluşan heyet tarafından düzenlenen rapor da her iki senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı bildirilmiş, 05/06/2020 tarihli grafoloji uzmanı raporunda ve 08/06/2022 tarihli heyet raporunda ise kanaat edinilemediği tespitleri yapılmıştır.
4-Dava konusu yapılan senetler hakkında yukarıda açıklanan bilirkişi raporları doğrultusunda davacıya aidiyeti hususunda net bir kanaate varılamadığı görülmektedir. Senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususu teknik incelemeyi gerektirmesi sebebiyle mahkememizce bu konuda raporlar dışında değerlendirme yapılması mümkün gözükmemektedir. Takip dayanağı senetler altındaki imzanın borçlu davacıya ait olduğu mevcut raporlar kapsamında hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilememiş ise de, bu husus aşağıda açıklanan gerekçeler karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
5-Senetlerde kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak bir defa bir mal alışverişine dayandığı ”malen” kaydıyla yada bir borç ilişkisine dayandığı ”nakden” kaydı ile senede yazılmışsa artık buna uyulması gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta’lili yani senedin nedene, illete bağlanması anlamına gelir ki bu halde ispat yükü yer değiştirir. Senedi ta’lil eden iddiasını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni mal yada nakit olarak belirtilmişse tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Taraflardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak iddia paralelinde ispat yükünü üstlenecektir. Bu anlamda talep senet metninde açıklanan düzenleme nedenine aykırı beyanda bulunmak anlamına gelmektedir.
6-Bedel kaydı senedin lehtarı ile tanzim eden ve imzalayan arasındaki hukuki ilişkiyi gösteren bir kayıttır. Bu kayıtlar bonoyu tanzim edenin lehtardan hangi karşı edimi aldığını ifade eder. Dava konusu yapılan senetlerde nakden kaydı bulunmaktadır. Öncelikle davacı bedelsizlik iddiasını yazılı/kesin delillerle ispat yükü altındadır. Davalı … ile davacı arasındaki dava konusu dışında ancak aynı ticari ilişki kapsamında olduğu anlaşılan senetler sebebiyle açılan davada mahkememizin 2019/561 Esas 2020/701 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, nakden düzenlenen senet yönünden mahkememiz kararı Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2021/1281 Esas 2022/1579 Karar sayılı ilamı ile işbu senedin ta’lil edilmek suretiyle ispat yükünün yer değiştirdiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 2022/600 Esas 2022/1156 Karar sayılı dosyası kapsamında davalı …’un şüpheli sıfatıyla verdiği 08/08/2019 tarihli dilekçesinde davacı ile Ankara Keçiören Yayla Mahallesindeki arsasına da inşaat yapmaya karar verdiklerini, bu sebeple değişik tarihlerde davacıya parça parça para verdiğini beyan ettikten sonra davacının kendisine ”…dünyanın ölüm hali var, yarın bana verdiğin miktarı hesaplayıp senet düzenleyelim” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle senetlerin düzenlendiğini ileri sürerek teminat senedi maksadıyla verildiğini iddia etmek suretiyle ispat yükünü üzerine aldığı, ancak yazılı/kesin delillerle senetlerin teminat senedi olduğu ispatlanamaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
7-Davalı … aynı hukuki ilişki kapsamında dava konusu senetler yönünden yapılan soruşturmada Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/23808 hazırlık dosyasında 17/12/2019 tarihinde verdiği ifadesin de ” 22/05/2019 düzenlenme, 20/08/2019 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL meblağlı, 22/05/2019 düzenlenme, 20/07/2019 ödeme tarihli 1.500.000,00 TL meblağlı senetlerle ilgili olarak hakkında şikayette bulunulmuşsa da söz konusu senetler önceki ifademde yer alan senetlerin devamı olup aynı ticari ilişkinin ürünüdür, yani söz konusu senetlere ilişkin olarakta bir önceki ifademi tekrar ederim…” demek suretiyle dava konusu yapılan 2 senedin de önceki yargılaması yapılan dosyada bulunan 08/08/2019 tarihli ifadesinde açıkladığı ticari ilişki kapsamında düzenlendiğini beyan etmiştir. Yani mahkememizin 2022/600 Esas 2022/1156 Karar sayılı ilamında açıklanan gerekçeler bu dosyanın konusu senetler yönünden de geçerlidir. Bu halde; senetlerin düzenlenme sebebi nakden olduğuna göre davalı … bu senetleri de talil etmiş olmakla ispat külfeti davalı tarafa geçmiştir. Ancak senetlerin teminat amaçlı olduğu davalı tarafça yazılı/kesin delillerle ispatlanmamış, yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu halde davanın kabulü ile davacının Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2019/101210 sayılı takip dosyasına konu senetlerle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, bu gerekçe nazara alındığında senetlerdeki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığının tespitinin davanın sonucuna etkili olmayacağı sonucuna varılmıştır.
8-Davacı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de, bu hususta karar verilebilmesi için takibin haksız olması yanında kötüniyetli yapılması gerekmektedir. Dosya kapsamından davanın kabul edilmesi sebebiyle takibin haksızlığı sabittir. Ancak davalı tarafın kötüniyetli olduğuna ilişkin dosya kapsamında somut delil bulunmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
9-Menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı veçhile (Bkz: Yargıtay 19. H.D.’nin 13.02.2020 tarih ve 85/454 sk.), arabuluculuk ücreti davacı üzerinde bırakılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacının Samsun İcra Dairesi’nin 2019/101210 Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibe konu 22/05/2019 düzenlenme, 20/07/2019 ödeme tarihli 1.500.000,00 TL bedelli; 22/05/2019 düzenlenme, 20/08/2019 ödeme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli senetler ile borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 170.775,00 TL harçtan peşin alınan 42.693,75 TL harcın mahsubu ile 128.081,25 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 224.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 253,90 TL ve bilirkişi ücreti 3.750,00 TL olmak üzere toplam 4.003,9‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 42.693,75 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!