Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2021/878 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/199 Esas – 2021/878
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/199 Esas
KARAR NO : 2021/878

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davacıya ait … BP plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen 29.07.2018 tarihli trafik kazasında davacıya ait yabancı plakalı aracın hasar gördüğünü ve kazanın … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, aracın davacının yurt dışında yaşıyor olması sebebiyle yurt dışında tamir edildiğini ve davacının 160-Euro ekspertiz ücreti dahil toplam 2.276,04-Euro masraf yaptığını, zararın tazmini için davadan önce davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak sigorta şirketinin 17.09.2020 tarihinde sadece 1.110,56-TL tutarında ödeme yaptığını, oysa davacının 2.276,04-Euro’nun ödeme tarihi olan 17.09.2020 tarihi itibariyle TL karşılığı 20.176,64-TL kadar zararının oluştuğunu, buna göre bakiye zararının (20.176,64-TL- 1.110,56-TL) 19.066-TL olduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de davalıdan kaynaklı sebeplerle olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 19.066-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, … plakalı aracın davalıya 14.12.2017-2018 vade tarihli ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca davacıya davadan önce ödeme yapılarak zararının tazmin edildiğini, aksinin kabulü durumunda ise zararın belirlenmesi için rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
Hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce Makine Mühendisi bilirkişi ile Adli Trafik bilirkişisinden alınan 10.09.2021 tarihli kök rapor ile Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 04.11.2021 tarihli ek raporda özetle: Kazanın münhasıran … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği ve davacıya ait araçta kaza sebebiyle oluşan hasarın giderilmesi için davacının yaşadığı ülke piyasa rayicine göre 2.075,67-Euro masraf yapılması gerektiği, 160-Euro bedelli ekspertiz ücreti ile 33,64-Euro bedelli küçük sarf malzemelerinin kaza ile illiyetinin kurulamadığı mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan hasardan kaynaklı maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait yabancı plakalı aracın 29.07.2018 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan hasarının tazminini talep etmiş, davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Davalı vekili, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürüp davanın reddini talep etmiş, ancak bu yöne ilişkin itirazı ön inceleme duruşmasında kabul edilip davaya kısmi dava olarak devam edilmesine karar verilmiştir. Yargıtay HGK’nun 17.11.2020 tarih ve 17-853/907 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bir dava, şartları oluşmadığı halde belirsiz alacak davası şeklinde açılmış ise davanın dava şartı gerekçe gösterilerek reddine karar verilmez; nitelendirme hakime ait olduğundan davaya kısmi dava olarak devam edilir. Bu halde, davalı vekilinin dava şartı itirazı yersizdir.
Davalı vekilinin zamanaşımı def’ine gelince;
2918 sayılı KTK’nın 109.maddesinin ilk iki fıkrası; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir.
7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçici 1. maddesinde, Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla, dava açma sürelerinin 13.03.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30.04.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar duracağı belirtilmiş olup sona erme tarihi 30.04.2020 tarihli 2480 Karar numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 15.06.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uzatılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 154.maddesinde, zamanaşımının borçlunun borcunun ikrar etmiş, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuş ya da rehin vermiş veya kefil göstermiş olması durumunda kesileceği vazedilmiştir.
Somut olayda, kaza 29.07.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup, olağan şartlarda dava 29.07.2020 tarihi itibariyle zamanaşımına uğrayacak iken, yukarıdaki işaret edildiği üzere, dava zamanaşımı 13.03.2020 tarihinde durmuş ve bu tarih itibariyle zamanaşımına 4 ay 16 gün kalmıştır. Zamanaşımının işlemeye başladığı 16.06.2020 tarihine mezkur bu süre eklendiğinde davanın Kasım/2020’de zamanaşımına uğrayacağı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davalı sigorta şirketi 17.09.2020 tarihinde kısmi ödeme yaparak zamanaşımını kesmiştir ve ödeme tarihinden itibaren başlayan 2 yıllık yeni zamanaşımı süresi 17.09.2022 tarihinde hitama erecektir. Buna göre, 09.03.2021 tarihinde açılan işbu dava süresindedir ve davalı vekilinin zamanaşımı def’i yersizdir.
Davanın esasına gelince; davacının yut dışında yaşadığı ve Türkiye’de meydana gelen trafik kazasında yabancı plakalı aracının hasar gördüğü, yurt dışına aracı hasarlı vaziyette iken gittiği ve aracını orada tamir ettirdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Araç yurt dışında tamir edildiğine göre, davacının zararı yurt dışındaki onarım tutarı kadardır ve aracın yurt dışındaki hasar tutarının yabancı para cinsinden belirlenip TL olarak davacıya ödenmesi gereklidir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 22.01.2014 tarih ve 20027/722 sk. ile 23.10.2014 tarih ve 17123/14146 sk.). Buna göre, davacının olay tarihi itibariyle piyasa rayicine göre zararı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 2.075,67-Euro’dur ve 160-Euro ekspertiz ücreti ile 33,64-Euro küçük sarf malzemelerinin kaza ile illiyeti kurulamadığından ve bu yöndeki iddia ispat edilemediğinden toplam 193,64-Euro tutarındaki istem reddedilmelidir.
Bu sebeplerle, davacının vaki kazaya dayalı olarak davalıdan 2.075,67-Euro talep edebileceği değerlendirilmiş, haksız fiile dayalı işbu davada TL cinsinden hüküm kurulması gerektiğinden davacı vekilinin seçimlik yetkisi dahilinde (TBK m.99/2) belirlediği 17.09.2020 tarihindeki kur (8,8941-TL) da nazara alınarak davacıya (2.075,67 x 8,8941) 18.461,21-TL tutarında tazminat ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davadan önce yapılan ödeme mahsup edilmiş (18.461,21-TL – 1.110,56-TL) ve davacı yararına 17.350,65-TL tazminata hükmedilmiştir. Sigortalı aracın hususi olduğu ve davalının müracaat tarihi olan 20.03.2020 tarihinden 8 iş günü sonrasına tekabül eden 02.04.2020 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilmiş, anılan tarihten itibaren yasal faiz işletilecek şekilde karar verilmiştir.
Yargılama harç ve giderleri ile davadan önceki zorunlu arabuluculuk ücreti davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-17.350,65-TL’nin 02.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.185,22-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 325,60-TL’nin mahsubu ile bakiye 859,62-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 325,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.136,90-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.034,61-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihindeki AAÜT’ye göre belirlenen 1.715,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinden 119-TL’nin davacıdan ve 1.201-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 22/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.