Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/179 E. 2021/882 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/179 Esas – 2021/882
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/179 Esas
KARAR NO : 2021/882

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davacı banka ile davalı … ve Tic. Ltd. Şti. arasında 17.07.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalıya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların ise anılan kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladıklarını ve davalı Ümit Döngel ile Alper Sancak’ın borçlu şirketin ortağı olduklarını, kredinin geri ödenmesi sırasında yaşanan aksaklıklar sebebiyle hesabın kat edilip borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini ancak borcun atıfet süresi içinde de ödenmediğini, akabinde borçlu ve kefiller aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden takibe girişildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de davalıların tutumu sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalıların icra-inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, faiz oranlarının fahiş olduğunu, takibin usulsüz olduğunu ve alacağın likit kabul edilemeyeceğini, davalı Serdar Sancak’ın kefaletinin eş rızası bulunmadığından geçerli olmadığını beyanla, davanın reddini ve davacının tazminata mahkum edilmesini dilemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davacı tarafından takip borçlusu davalılar aleyhine 122.080,94-TL asıl alacak, 19.384,83-TL akdi faiz, 1.037,42-TL işlemiş faiz, 1.021,11-TL BSMV ve 706,56-TL masraf olmak üzere toplam 144.230,86-TL üzerinden ilamsız icra yolu ile takibe girişildiği, ancak takip borçlusu davalıların süresi içinde borca itirazları üzerine takibin durduğu ve işbu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Davalı borçlu şirkete ait ticaret sicili kayıtları dosyamız arasına aınmıştır.
Mahkememizce alınan 31.08.2021 tarihli kök rapor ile 22.10.2021 tarihli ek raporda özetle: Takip dayanağının davacı banka ile davalı … ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki 17.07.2017 tarihli GKS ve bu kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan Taksitli Ticari Kredi olduğu, hesabın 13.07.2020 tarihi itibariyle kat edilip hesap kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ tarihi ve atıfet süresine göre davalıların 31.07.2020 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, akdi faiz oranının yıllık %24 ve temerrüt faiz oranının yıllık %48 olduğu, takip tarihi itibariyle alacağın 121.371,87-TL asıl alacak, 17.153,88-TL akdi faiz, 890,06-TL işlemiş faiz, 902,19-TL BSMV ve 706,56-TL masraf olmak üzere toplam 141.024,56-TL olduğu mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulünce tebliğ edilmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Burada öncelikle, davalılar vekilinin zamanaşımı def’i irdelenecek, akabinde davanın esasına yönelik değerlendirmelerde bulunulacaktır.
6098 s. TBK’nun 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Somut olayda, uyuşmazlık bankacılık sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, hesap kat tarihi ile temerrüt tarihine göre takip zamanaşımı süresinde başlatılmıştır ve eldeki dava bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yersizdir.
Davanın esasına gelince; davacı banka ile davalı … ve Tic. Ltd. Şti. arasında 17.07.2017 tarihli GKS imzalanmış ve davalı şirkete Taksitli Ticari Kredi kullandırılmış, borçlu şirket dışındaki davalılar ise anılan GKS’yi müteselsil kefil olarak imzalamışlardır. Davalı Ümit Döngel ile Alper Sancak, kefalet tarihi itibariyle borçlu şirketin ortağı olup, kefaletin geçerliliği için eş rızasına gerek yoktur (TBK m. 584/3). Davalı vekilinin, Alper Sancak’ın kefaletinin geçerli olmadığına dair itirazı yersizdir.
Kredinin geri ödenmesi sırasında aksaklıklar yaşandığı ve hesabın 22.10.2021 tarihi itibariyle kat edilip borçlu ve kefillerin sözleşmede belirtilen adreslerine hesap kat ihtarnamesi gönderildiği anlaşılmaktadır. Tebligatlar bila tebliğ iade edilmiş ise de, tebligat çıkarılan adreslerin borçlu ve kefillerin sözleşmede belirttikleri adresleri olduğu ve davalıların GKS’yi imzalamakla sözleşmenin “tebligat adresi” başlıklı 6.3. maddesindeki hükmü de kabul ettikleri değerlendirilmekle tebligatlar geçerlidir. Buna göre, borç atıfet süresi içinde de ödenmemiştir ve davalılar 31.07.2020 tarihi itibariyle temerrüte düşmüştür.
Davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının, 121.371,87-TL asıl alacak, (17.153,88-TL akdi faiz, 890,06-TL işlemiş faiz) 18.043,94-TL faiz, 902,19-TL BSMV ve 706,56-TL masraf olmak üzere toplam 141.024,56-TL olduğu görülmektedir.
Davalılar vekili, faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürmüş ise de, 6102 s. TTK’nın 8 ilâ 10. maddelerinde, TBK’da bulunmayan ticari işlere özgü hükümlere yer verilmiş olup, TTK’nın 8. maddesi ile ticari işlerde faiz miktarında serbesti ilkesi benimsenmiştir. Dava konusu ticari işte de faiz oranları belirlenirken TBK’nın gerek akdi faize ilişkin 88. maddesi ve gerekse temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi kısıtlamaları prensip olarak uygulanmayacaktır. Bu bağlamda, davacı banka ile borçlu şirket arasındaki sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde belirlenen faiz oranlarının geçerli olduğu kabul edilmelidir. Borçlu şirket dışındaki davalılar ticari nitelikteki kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarına göre, sözleşmedeki faiz oranları TTK’nın 7. maddesindeki teselsül karinesi uyarınca borçlu ile birlikte kefilleri de bağlayacaktır. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde değildir.
Bu sebeplerle, davanın 141.024,56-TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilmiş, davacı yararına masraf kalemi dışındaki yekün üzerinden %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davalılar vekilinin tazminat talebi, kötü niyet koşulu gerçekleşmediğinden reddedilmiş ve bu husus HMK’nın 305/A maddesi uyarınca hükme eklenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile 121.371,87-TL asıl alacak, 18.043,94-TL faiz, 902,19-TL BSMV ve 706,56-TL masraf olmak üzere toplam 141.024,56-TL üzerinden takibin devamına,
ii-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %48 oranında temerrüt faizi yürütülmesine ve faize % 5 BSMV uygulanmasına,
iii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-2004 s. İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca 28.063,60-TL icra-inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; davalılar vekilinin tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 9.633,38-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.741,96-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.891,42-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 1.741,96-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 838,40-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 819,76-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.347-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.206-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Zorunlu arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin 31-TL’sinin davacıdan ve 1.329-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davacı yönünden 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca KESİN, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 22/11/2021
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.