Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/1105 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/161 Esas – 2021/1105
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/161
KARAR NO : 2021/1105

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …

DAVALI : …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZ. TARİH : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle, asıl borçlusu… olan müvekkili banka ile … arasında imzalanan Genel Kredi Sözeşmesi’ni şirket yetkili sıfatıyla asaleten kendi adına da müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzalayarak kredi kullandığını, sözleşmeye konu borcun müvekkili bankanın göndermiş olduğu ihtarnameye rağmen ödenmediğini, borçular hakkında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, tebliğ edilen ödeme emrinin borçlulara 24/06/2013 tarihli dilekçesi ile esas yönünden itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalı borçlu ve dava harici borçluların çekilen kredinin taksitlerini ödemeyince kendilerini Samsun 3. Noterliğinin 16/03/2012 tarih ve 5750 yevmiye nolu kat ihtarı gönderilerek borcu ödemeleri gerektiğinin ihtar edildiğini, borcun ödenmediğini ve itiraz sonucu takibin durduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takibin devamına, borçlunun takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … Şubesinden … tarihinde 100.000,00 TL … adına ticari kredi kullanıldığını, ödeme planına göre borcun tamamının 22.11.2010 tarihinde ödediğini, banka ile aralarında hiçbir ticari ilişki kalmadığını, davacı banka vekillerinin 1 yıl 6 ay 29 gün sonra icra takibi başlattıklarını, kendisinin borcunu ödemiş olması nedeniyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacı bankaya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller, delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizce delil ve belgeler toplanmış; … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, davacı bankaya yazılan yazı cevabı ile celp edilen… tarihli KGS ile yapılandırma protokolü, geri ödeme planı, Banka Faiz Oranları Hakkında Genelge, hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ şerhli ihtarname örneği, bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın alacaklı, davalı …, dava dışı … ve dava dışı şirketin ise borçlu olduğu, takibin ilamsız olarak (örnek 7) 17.873,65 TL asıl alacak, 802,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.675,67 TL takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 17/06/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe 24/06/2013 tarihinde itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, dava dışı …’ne kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı kefil hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından davalı aleyhine (Kapatılan) … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu asile … tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde borcun tamamına itiraz edildiği, icra dosyasının incelenmesinden itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığından davacının itirazın iptali ve takibin devamı için süresi içerisinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin … esas ve … karar sayılı … tarihli ilamı ile bankacı bilirkişiden aldırılan … havale tarihli bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/13178 Esas 2017/7169 Karar sayılı kararı ile “..banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmaksızın banka tarafından sunulan evraklar dikkate alınarak bilirkişi raporu aldırılmasının eksik inceleme olduğu” belirtilerek bozma kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememizce yeniden esasa kaydedilmiş ve bozma ilamına uyma kararı verilmiş, yeniden yargılama yapılmıştır.
Mahkememizin … tarih ve 2017/958 E. 2018/931 K. sayılı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karar davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 02.11.2020 tarih 2020/3334 E. 2020/4631 K. Sayılı ilamıyla “..Davacı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesi davalıya tebliğ edilememiştir. İİK’nın 68/b maddesindeki tebliğe ilişkin hüküm davalının kefil olması nedeniyle davalıya uygulanamaz. TTK’nın 7/1. maddesi uyarınca kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Temerrüte düşürülmeyen borçlu kefil temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağından, mahkemece icra takip tarihinden önceki döneme ilişkin davalı aleyhine temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştu Mahkememizin 13.07.2021 tarihli celsesinde Yargıtay bozma ilamına uyma kararı verilerek dosyamız bankacı bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarihli raporunda özetle, davacı banka ile dava dışı … arasında 19.02.2008 tarihinde 250.000 TL limitli GKS imzalandığı, davalı kefil … ve dava dışı …’in müşterek borçlu müteselsil kefalet şerhi ile 250.000 TL limitle imzalarının bulunduğu, Samsun 3.Noterliğinin 05750 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 14.03.2012 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği, kat tarihi itibariyle toplam 15.433,04 TL alacağın tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği, Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak temerrüt tarihinin takip tarihi olan 21.06.2012 baz alınarak hesaplama yapıldığı, akdi faiz oranının yıllık %24, temerrüt faiz oranının %72 olduğu, yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacı bankanın tahsis edilen … nolu ek hesap kredisi nedeniyle davalı kefilden takip tarihi itibariyle (taleple bağlı kalınarak) 14.502,64 TL asıl alacak, 802,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.304,66 TL olduğu, ek hesap kredisi yönünden %72 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 i oranında BSMV uygulanması gerektiği tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı vekili 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ve 23/12/2021 tarihli duruşmadaki beyanında işlemiş akdi ve temerrüt faizine hükmedilmemesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Toplanan kanıtlara ve dosyadan oluşan kanaate göre; davacının 19/02/2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden imzalanan kefalet sözleşmesi ile kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumuna geldiği, kefalet sözleşmesinin tüm şekil şartlarını taşıdığı, davacı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesi davalıya tebliğ edilmediği, kefalet sözleşmesinin kredi sözleşmesinden ayrı olarak düzenlendiği, İİK’nın 68/b maddesindeki tebliğe ilişkin hükmin davalının kefil olması nedeniyle davalıya uygulanmayacağı, TTK’nın 7/1. maddesi uyarınca kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemeyeceği, temerrüte düşürülmeyen borçlu kefil temerrüt faizinden sorumlu tutulamayacağı, kefilin sorumluluğunun kefalet limiti kapsamında kendi temerrüdünün sonuçları ile sınırlı olduğu, kefalet limitinin 250.000,00 TL olduğu, hüküm kurmaya ve enetime elverişli görülen 04/08/2024 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 14.502,64 TL’den davalı kefilin de sorumlu olması gerektiği, davacının temerrüt tarihi olan takip tarihine kadar her ne kadar akdi faiz talep hakkı mevcut ise de davacı duruşmadaki beyanında işlemiş akdi faiz taleplerinin bulunmadığını belirttiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş akdi faize hükmedilmemiş asıl alacağa ilişkin talebin 14.502,64 TL’lik kısmı yönünden davalının itirazının haksız olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 25/12/2018 tarihli karar, davalının temyiz dilekçesi ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 02.11.2020 tarih 2020/3334 E. 2020/4631 K. Sayılı bozma ilamı dikkate alınarak kazanılmış hak ilkesi gereğince alacağın likit ve belirlenebilir olduğu değerlendirilmiş, kabul edilen toplam tutar üzerinden %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
…İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile, 14.502,64 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 TL oranında temerrüt faizi yürütülmesine ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra-inkar tazminatı olarak 2.900,52 TL’nin davalıdan davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 990,68 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından ödenen 329,10 TL tebligat ve posta gideri, 1.580,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.909,10 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.482,52 TL’den davalı tarafça ödenen 135,00 TL tebligat ve posta giderinin çıkartılarak tespit edilen 1.347,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza