Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2021/623 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/140 Esas – 2021/623
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2021/623

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM T. : …
Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği … havale tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili Kurumun ihale ile davalı şirketlerle … konusunda hizmet alımı yaptığını, dava dışı işçi …’un müvekkili Kurumun … işlerini üstlenen davalı şirketler bünyesinde 30/10/2017 tarihinden 30/04/2019 tarihine kadar çalıştığını, dava dışı işçiye 5.247,94 TL kıdem tazminatı ödendiğini beyanla dava dışı işçiye ödenen 5.247,94 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hizm. Tic. Ltd. Şti. vekili mahkememize verdiği 10/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;davaya bakmakla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, akdedilen sözleşme ve eki şartnamelerde işçilik alacaklarından müvekkili şirketin sorumlu olduğu yönünde bir hüküm bulunmadığını, müvekkili şirketin sadece dava dışı işçinin aylık ücretinden sorumlu olduğunun açıkça düzenlendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak cevap vermedikleri görülmüş, yargılama aşamasında vekaletname ibraz edilmiş, davalılar vekili davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği … havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı vekilinin sözleşmedeki yetki kaydında belirtilen Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmediğini, müvekkilinin yerleşim yerine göre Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirdiğinden yetki itirazının yerinde olmadığını beyanla dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Toplanan deliller:
Davaya konusu döneme ait hizmet alım sözleşmeleri, teknik şartnameler, ödeme belgeleri, hizmet cetveli, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:

Dava, işçi alacağından kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmesi yaptığı, bu sözleşmeler kapsamında çalışan dava dışı …’a davacı tarafından 5.247,94 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ve yapılan bu ödemenin sözleşme hükümleri İş Kanunu 2/6 maddesi 6098 sayılı TBK’nu 162 – 168 maddeleri uyarınca davalılardan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … Hiz. Ltd. Şti. vekili süresi içerisinde verdiği dilekçe ile yetki ilk itirazında bulunmuş ise de sözleşmelerde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki hükmünün bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılabileceğinden ve yetki ilk itirazında yetkili mahkemenin doğru gösterilmesi gerektiğinden yetkili mahkemenin ise doğru gösterilmemesi sebebiyle iş bu itirazın reddi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğuna ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile davalılar arasında 01/09/2017-31/10/2017 tarihleri için … ihale kayıt numaralı, 01/11/2017-31/08/2018 dönemi için … ihale kayıt numaralı ve 01/09/2018-31/08/2019 dönemi için … ihale kayıt numaralı hizmet alım sözleşmelerinin yapıldığı, sözleşmeler kapsamında dava dışı işçi …’un 30/10/2017 tarihinde işi girdiği, 30/04/2019 tarihine kadar çalıştığı bu süre kapsamında kendisine 5.297,94 TL kıdem tazminatı ödendiği sabittir. Bu durumda yapılması gereken taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri belgelere göre kıdem tazminatından sorumluluğa ilişkin açık hüküm bulunması halinde bu hükme göre değerlendirme yapılması, aksi takdirde Yargıtay 23 HD’nin 2016/5902 Esas 2019/5126 Karar sayılı ve benzeri ilamlarında açıklandığı üzere hizmeti yapan davalıların kendi işçisi ile hizmeti vermesinin sözleşmenin bir unsuru olması nedeniyle işçi ücretleri vs ödentilerden davalıların sorumlu olduğu gerekçesi ile işçinin çalıştığı süre ile orantılı olarak davalıların sorumluluğunun tespit edilmesidir.
Aynı nitelikteki hizmet alım sözleşmelerinin 8.2 maddesinde ihale dokumanını oluşturan belgeler arasındaki öncelik sırası tespit edilmiş olup, buna göre sırasıyla hizmet işleri genel şartnamesi, idari şartname, sözleşme tasarısı, varsa birim fiyat tarifleri, varsa özel teknik şartname ve teknik şartname hükümleri incelenmelidir. Dosyada hizmet alım sözleşmelerine ilişkin her döneme ait teknik şartnameler mevcut olup, “Özel Kriterler” başlığı altındaki F/5. bentte “Yüklenici yürürlükteki iş ve sosyal … hukuku mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı … görevlilerin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkartılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda (kıdem tazminatı hariç olmak üzere) tüm sorumluluk yükleniciye aittir” hükmüne göre davacı İdarenin ödediği kıdem tazminatında sorumluluğun yükleniciye ait olmadığı uygulanması gereken teknik şartnamede açıkça gösterilmiş olması sebebiyle kıdem tazminatından davalıların sorumlu olmaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi raporunda davalıların sorumluluğuna ilişkin hesaplamalar yapılmış ise de yukarıda açıklandığı üzere teknik şartnamenin gösterilen maddesi açık düzenleme olup, bu nedenle bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalı … Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin arabuluculuk görüşmelerine katıldığı, diğer davalıların katılmadığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, aynı yasanın 11. maddesi gereği tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalılar … Hiz. Ltd. Şti. ve … … Tic. Ltd. Şti’den yargılama gideri olarak tahsiline karar vermek gerekmiş ayrıca arabuluculuk görüşmesine katılmayan iş bu davalılara vekalet ücreti takdir edilmemiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2.Peşin alınan 89,63 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,33 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3.Davalı … Hiz. Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafça yapılan 223,50 TL posta gideri ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 873,50 TL yargılama giderinin davalılar … Hiz. Ltd. Şti. ve … … Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine.
5.1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılar … Hiz. Ltd. Şti. ve … … Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye gelir kaydına.
6.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine.
Dair, davacı vekilinin yüzünde davalı vekillerinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi….

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!