Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1137 E. 2022/281 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1137 Esas – 2022/281
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1137 Esas
KARAR NO : 2022/281

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Alımı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Taraflar arasında hizmet alımı sözleşmesi bulunduğunu ve davalıya 20.08.2020 – 19.08.2021 tarihleri arasında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, ancak davalının karşılığı ücreti ödemediğini ve Samsun İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takibe itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davacının dava konusu döneme ilişkin Bs formu celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davalı hakkında yapılan araştırma neticesinde; Ticaret Sicili kaydının bulunmadığı, Esnaf ve Sanatkarlar Sicili’ndeki lokantacılık kaydının 23.08.2016 tarihinden bu yana pasif olduğu, 24.07.2018 tarihinde işe başladığı ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Dava, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Tacir’in tanımının yapıldığı 6102 sayılı TTK m.12’ye göre; “(1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.”
Esnaf’ın tanımının yapıldığı TTK m.15’e göre ise; “(1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanunu’nun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.”
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında; “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olaya gelince; uyuşmazlık, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların mutlak ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. Davacı tüzel kişi tacir olduğuna göre, davanın nispi ticari dava olarak kabulü için öncelikle davalının tacir olup olmadığına ve akabinde uyuşmazlığın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğup doğmadığına bakılmalıdır.
Yukarıda işaret edildiği üzere; davalı, dava tarihi itibariyle Ticaret Sicili’nde ve Esnaf Odası’nda kayıtlı değildir ve 24.07.2018 tarihinden bu yana vergi mükellefi ise de işletme hesabı esasına göre defter tutmaktadır. Buna göre, davalı tacir değildir ve davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilmesine olanak yoktur.
Bu sebeplerle, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın, kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içinde ve HMK’nın 20. maddesinde vazolunan usule uygun başvuru olması halinde görevli SAMSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Davaya görevli mahkemede devam edilecek olması halinde HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İşbu gerekçeli kararın taraflara re’sen tebliğine, masrafın avanstan karşılanmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/03/2022
Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5’inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.