Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
…
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 23/06/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedin müvekkili ile yapılan hizmet sözleşmesinin alt tarafının yırtılması şeklinde oluşturulduğunu, müvekkilinin hizmet sözleşmesini imzaladığını düşünürken, alt kısımda yer alan eksik senedin imza ettirildiğini ve tedavüle sokulduğunu, daha sonra sözleşmeden yırtılarak icra takibi başlatıldığını, senedin imza tarihinde eksik olduğunu ve aldatma neticesinde alındığını, aksi kabulde dahi senedin bir tüketim ilişkisinden kaynaklı bir sıralı senet olduğunu ve TKHK gereği nama yazılı olması gerektiğini, aksi halde hükümsüz olduğunu, belirtilen nedenlerle söz konusu senedin geçerli olmadığını, malen kayıtlı senede ilişkin olarak hiç bir hizmet ilişkisi kurulmadığını, kurulan hizmet ilişkisinden kaynaklı ödemelerin de yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini, bunlar dışında kalan başkaca bir borcu gösterir hiçbir hukuki ilişkinin olmadığını, yine belirtilen nedenle senedin geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo senedinin geçersizliğinin tespitine, bundan kaynaklı olan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, sözleşme sureti, ödeme belgeleri, ödenmiş sıralı senet suretlerinin gönderildiği görülmüştür.
… . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı 19/10/2021 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, Mahkememizin iş bu esas sırasına kayıt edilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazılara cevap verilmiştir.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… Vergi Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
… Vergi Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde mükellef sicil kaydı ve ortaklık yönetici bilgisi evrakı gönderilmiştir.
… A.Ş’ne, … A.Ş’ne, … A.Ş’ne, … Doğalgaz Dağıtım A.Ş’ne, … Elektrik Perakende Satış A.Ş’ne, … A.Ş’ne yazılan yazılara cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davalı … tarafından davacı aleyhine … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında 21/10/2020 düzenleme 25/01/2021 ödeme tarihli 31.000 TL bedelli senede dayalı olarak takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının ise takip dayanağı senedin sonradan doldurulduğu, aldatılarak senet alındığı, senedin teminat senedi olduğu iddiası ile borçlu olmadığını beyanla işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından dava konusu senedin 21/10/2020 düzenleme 25/01/2021 ödeme tarihli 31.000 TL bedelli senet olduğu, davacı tarafından davalı … verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tüketici olduğunu ve senedin de bu amaçla verildiğini iddia etmiş ise de; dava dilekçesi ekinde sunulan satış sözleşmesinde belirtilen taksitler çerçevesinde davalıya ayrıca dava konusu olmayan sırası senetler verildiği, söz konusu senetlerin bedellerinin ödendiği iddiası ile bir kısım dekontlar sunulduğu, davaya konu senedin ise TKHK kapsamında verilen senet niteliğinde olmadığı, taksitler için verilen sıralı senetler ile davaya konu senedin ayrı değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının buna ilişkin itirazlarına itibar edilememiştir.
Davacı tarafça malen düzenlenen takibe dayanak senedin satış sözleşmesindeki taksitlere teminat olarak alındığını ileri sürmüş olup, öncelikle takibe konu bononun teminat senedi olarak verildiği iddiası üzerinde durulacak, akabinde bononun taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası değerlendirilecektir.
Yargıtay HGK’nun 14.03.2001 tarih, … sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, bir senedin teminat senedi olduğunun kabulü için, senedin hangi ilişkinin teminatı olarak verildiği senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre; senedin teminat için verildiğini gösterir belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için de senedin, vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmesi gereklidir.
Takibe dayanak bononun davacı tarafından davalı … emrine düzenlendiği, bononun ön-arka yüzünde teminat için verildiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, yine davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu satış sözleşmesinde açıkça senedin teminat için verildiğine ilişkin atıf yapılmadığı, davacının senedin teminat için verildiği iddiasını ispatlar herhangi bir yazılı delil ibraz edemediği görülmüştür.
Bononun, sonradan ve anlaşmaya aykırı olacak şekilde doldurulduğu iddiasına gelince; açık (beyaz) bono düzenlenmesi yasaya aykırı olmadığından ve boş olarak imzalanan senedin sonradan yazılması mümkün olduğundan (6102 sayılı TTK’nın 778/2-f maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 680. maddesi), bonodaki hususların anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası ancak yazılı delille ispat edilebilecektir. Davacı, takibe dayanak bononun teminat için verildiğini ve davalı ile aralarında işbu senet kapsamında fazladan bir hukuki ilişki bulunmadığını ileri sürmüş, aleyhine takip başlatılamayacağını iddia etmiş ise de, keşideci imzasının davacıya ait olması ve davalı …’ın senette lehtar konumunda bulunması karşısında senede karşı ispat yükü davacıdadır. Bu kapsamda senedin sonradan doldurulduğuna ilişkin iddianın bir önemi yoktur ve davacı bu yöndeki iddiasını da ispat edememiştir.
Son olarak davacının yemin deliline dayandığı görülmüş, yemin delili hatırlatılmış, süresi çerisinde beyanda bulunmayan davacı vekilinin karar celsesinde yemin deliline başvurmayacaklarını belirttiği anlaşıldığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcın peşin alınan 529,41 TL’den mahsubu ile bakiye 349,51TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı asilin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.01/06/2023
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.