Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1108 E. 2023/49 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : -…

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 19/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 11/09/2021 tarihinde müvekkilinin … plakalı aracı park halinde iken dava dışı … isimli kişinin … plakalı aracı ile seyir halinde iken müvekkiline ait aracın sağ ön tampon ve çamurluğuna çarptığını, daha sonra da aracını geri kaçırmak suretiyle müvekkiline ait aracın sağ ön kapısına ve marşpiyeline de çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen 1.750 TL’lik maddi hasarın yalnızca 750,00TL’sinin davalı şirket tarafından karşılanmış olup bakiye kısımının müvekkili tarafından ödendiğini, tazminat talebinin haksız fiilden kaynaklandığını belirterek, müvekkilinin aracında meydana gelen maddi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafa 27/12/2021 tarihinde 750TL değer kaybı tazminatı, 04/10/2021 tarihinde de 750,00TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, davacı tarafın somut maddi zararını ifade eden ve maddi hasar ödemesi yapıldığını gösteren bir fatura dosyaya sunulmadığını, davaya konu aracın kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, aracın aynı yerden birden fazla hasarının olması, araç geçmisişnde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç km’sinin 165000’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağını belirterek, davacının tüm zararı daha önce karşılandığı için davanın reddine, aksi halde ödeme tarihinden itibaren faizi güncellenmek suretiyle tazminattan mahsubuna, davacının zararının müşterek sorumlularından ödeme alıp almadığının, talebin kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ekinde, arabuluculuk son tutanağı, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat fotokopisi sureti sunulmuştur.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya hasar bilgisi, kaza tespit tutanağı ve ekspertiz raporu ibraz edilmiştir.
… A.Ş’ne yazılan yazıya cevap verilmiş, ekinde hasar dosyası ve poliçenin gönderildiği görülmüştür.
Makine mühendisi bilirkişiden 30/06/2022 tarihli rapor aldırılmıştır.
Otomotiv alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden 03/11/2022 havale tarihli rapor aldırılmıştır.
Davacı vekili tarafından 04/11/2022 tarihli harçlandırılmış bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; 11/09/2021 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının aracının hasarlandığı, hasar ve değer kaybı sebebi ile oluşan bakiye zararın tazmini istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüştür. 2918 s. KTK’nın 109. maddesinin ilk iki fıkrası; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklindedir. Somut olayda kazanın 11/09/2021 tarihinde gerçekleştiği, davanın 17/12/2021 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı def’i de yerinde görülmemiştir.
2918 s. KTK’nun “Maddi ve Manevi Tazminat” başlıklı 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 6098 sayılı TBK’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olup, maddede italik olarak yazılı kısımların, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 sayılı kararı ile Anayasaya aykırı olduklarına karar verilmiştir. Buna göre ve kararın gerekçesinde belirtildiği üzere, tazminat sorumluluğu ve kapsamının belirlenmesine ilişkin 6098 sayılı TBK’daki genel esaslara aykırı olan Genel Şartlar’ın ilgili hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir.
Kazaya karışan sürücüler tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağının incelenmesinde, davacıya ait aracın park halinde olduğu, dava dışı … ‘ın sevk ve idaresinde sigortalı araç ile davacının aracına sürttüğünün beyan edildiği, şu halde olayın meydana geliş şekli ve taraf beyanları nazara alınarak davacıya yüklenebilecek kusurun bulunmadığı anlaşılmakla kusur raporu gerekli görülmemiş, davalı yanın tam kusurlu olduğu kabulü üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce hasarın tespiti ve değer kaybının belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu aldırılmış olup, alınan 29/06/2022 tarihli raporun kendi içerisinde çelişki içeriyor olması ve tarafların itirazları çerçevesinde dosya otomotiv uzmanı bir bilirkişiye tevdi edilmiş, alınan 27/10/2022 tarihli raporda özetle; davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasarın KDV hariç 1.750,00 TL olduğu, kaza tarihinde rayiç bedelin 210.000 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle uğrayacağı değer kaybının 8.400,00TL olacağı tespit ve değerlendirmesinde bulunulmuştur. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, alınan raporun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince 04/11/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile değer kaybına ilişkin talep 750,00 TL’lik ödeme mahsup edilerek 7.650 TL’ye artırılmış, onarıma ilişkin talep 750,00 TL’lik ödeme mahsup edilerek 1.000,00 TL olarak bildirilmiş, gerekli tamamlama harcının yatırıldığı anlaşılmış, bedel artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına ilişkin belge sunulmuş ise de tebliğ tarihini gösterir mazbatanın dosyaya sunulmadığı anlaşılmış, hasar dosyasında bulunan ekspertiz raporunda talep tarihinin 15/09/2021 olduğu görülmekle davalı şirketin en geç bu tarihte kazadan haberdar olduğu anlaşılmakla 8 iş günü sonrasına tekabül eden 28/09/2021 tarihinden itibaren temerrüt oluştuğu kabulü ile bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçesi çerçevesinde 1.000,00 TL onarım bedeli 7.650,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 8.650,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, araçların hususi olduğu anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiştir.
7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6125 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi gereği davadan önce davacının arabuluculuk başvurusu yaptığı, davalının görüşmelere katıldığı, anlaşma sağlanamadığı görülmekle, tespit edilen arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden yargılama gideri olarak tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiş, aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, 8.650,00 TL maddi tazminat tutarının davalı sigorta şirketinden 28/09/2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 590,88 TL karar ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 188,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 402,64 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile karar ilam harcı olarak peşin ve ıslahla yatırılan 188,24 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 106,70 TL tebligat ve posta gideri, 1.330,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.436,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 8.650,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafın sarf ettiği yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde, müracaat etmeleri halinde kalemde, müracaat etmemeleri halinde dosyaya hesap numarası bildirmiş ise hesaba aktarmak sureti ile, hesap numarası da bildirilmemiş ise masrafı gider avansından karşılanmak sureti ile PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereği KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usülen anlatıldı.
12/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır.