Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/294 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/110 Esas – 2021/294
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLET ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/110
KARAR NO : 2021/294

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
KARAR YAZIM T. : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği 08/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili hakkında Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2020/65918 Esas sayılı dosyasındaki 3.780,00 TL miktarlı 27/09/2013 tanzim tarihli 15/10/2018 vade tarihli senet nedeniyle icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı ile herhangi bir ticari alışverişi olmadığı gibi aralarında kefillik ya da hukuki hiçbir ilişkinin bulunmadığını beyanla Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2020/65918 Esas sayılı dosyası ile borçlu olmadığının tespiti ile davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği 16/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın dava konusu senedi imzalayarak müvekkili şirkete teslim ettiğini, arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacının ortada hiçbir gerekçe yokken senet imzalayıp müvekkiline verdiğinin kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla dava şartı yokluğu ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği 20/03/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle;davalı tarafın davacının borçlu olduğunu iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, mezkur davada arabuluculuk yolunun şart olmadığını beyanla dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Toplanan deliller:
Senet örneği, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2020/65918 Esas sayılı dosyası, Gaziler Vergi Dairesi’nin cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamı.
Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, takip sonrasına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi’nin 2020/65918 Esas sayılı dosyası ile toplam 5.131,66 TL alacak için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının ise iş bu dosya ile takip dayanağı senet ile borçlu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından takibin dayanağının 27/09/2013 tanzim 15/10/2018 ödeme tarihli 3.780,00 TL bedelli borçlusu davacı alacaklısı davalı olan senet olduğu, davacı tarafın senet altındaki imzasına itirazının bulunmadığı ancak taraflar arasında ticari bir alışveriş bulunmadığı senedin boş olarak verildiği ileri sürülerek borçlu olmadığının tespitinin istendiği, davacı vekilinin yargılama sırasında ise senedin beyaz eşya alım-satım sebebiyle verildiğini ancak mal teslimi yapılmadığını ileri sürdüğü görülmektedir.
Türk Ticaret Kanunu 778. maddesinin yollamasıyla 749. maddesi gereği poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Takip konusu senet incelendiğinde vadesinin 15/10/2018 olduğu, 10/11/2020 takip tarihine göre zamanaşımının dolmadığı görülmekle bu yöne ilişkin defi’nin reddi gerekmiştir. Öte yandan takibin 10/11/2020 tarihinde yapılması davanın ise 08/02/2021 tarihinde açılmasına göre 10 yıllık dava zaman aşımının da gerçekleşmediği tespit edilmekle davalı tarafın zaman aşımı definin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 19.HD. 2017/3489 E. 2019/5118 K. Sayılı ilamı)
Takip konusu senedin zamanaşımına uğramadığı ve TTK 776 madde gereği tüm unsurlarını taşıdığı anlaşılmakla ispat yükü gereği davacının senetle borçlu olmadığını yasal delillerle ispatlaması gerekmektedir. Davacı taraf ispat zımmında yasal delil ibraz etmemiş, bu arada yemin deliline dayanmamış olmakla ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili son celse senedin tanzim sebebi konusunda beyanda bulunmuş ise de senette zorunlu olmayan unsurlardan düzenlenme sebebinin bulunmadığı gibi iddianın genişletilmesi mahiyetinde görülen beyana karşı davalı tarafın muvafakatinin olmadığı anlaşılmış, esasen ispat yükü de yer değiştirmediğinden sonuca etkili görülmemiş, davanın reddi gerekmiştir.
Davalı taraf, kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ise de İİK’nun 72. maddesi gereği bu hususta karar verilebilmesi için davalının takibinde haksız ve kötüniyetli olmasının gerektiği, verilen karar niteliği gereği haksızlık sabit ise de davacının kötüniyetli olduğunun mevcut delillerden anlaşılmadığı görülmekle bu talebin reddi gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın REDDİNE,
2.Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3.Peşin alınan 64,56 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,26 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 3.780,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına.
6.Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine.
7.Kullanılmayan gider avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Dair, karar taraf vekillerinin yüzünde kesin olmak üzere verilen karar açıkça anlatıldı, usulen tefhim edildi.21/05/2021

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!