Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1097 E. 2022/287 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1097 Esas – 2022/287
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1097 Esas
KARAR NO : 2022/287

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacının farklı tarihlerde davalıdan faizle borç para aldığını ve karşılığında senetler düzenlediğini, üzerinden hayli vakit geçtiğinden senetlerin keşide ve vade tarihlerini hatırlayamadığını ve senetlerin halihazırda nerede olduğunu bilmediğini, borcunu fazlasıyla ödediğini, ancak davalının senetleri geri vermediğini, üstüne üstlük yakın zamanda davacıya 11.000-TL borcu bulunduğu konusunda haber gönderdiğini, ancak senetlerin künyesi konusunda bilgi vermediğini, davadan önceki zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davacının senede dayalı toplam 11.000-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili CEVAP dilekçesi ile özetle: Davalının elinde, davacının borçlusu olduğu bir senet bulunmadığını ve buna göre davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini beyanla, davanın reddini dilemiştir.
Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2021 tarh ve … sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya, mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Davacı vekiline, ön inceleme duruşmasında, “davacının, davalıdan muhtelif tarihlerde aldığı borç para karşılığında davalıya senetler verdiği ve bu senet bedellerini ödediği” iddiasının ispatı kapsamında olmak üzere yemin deliline başvurup vurmayacağı konusunda beyanda bulunmak ve yemine konu maddi vakıaları bildirmek üzere kesin süre verilmiş, aksi halde yemin deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmiş, ancak davacı vekili 14.02.2022 tarihli dilekçesi ile bu aşamada yemin deliline başvurmadıklarını bildirmiştir.
Dava, kambiyodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Medeni Usul Hukuku’nda davacının; mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte haklı bir yararının bulunması gerekir. Bu hukuksal yararın, “hukuki ve meşru”, “doğrudan ve kişisel”, “doğmuş ve güncel” olması gerekir. Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Bkz: Pekcanıtez H./Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
İcra takibinden önce borçlunun menfi tespit davası açabilmesi için öncelikle korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Bir davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek bir tehlikenin bulunmaması gerekir.
Somut olayda, davacının farklı tarihlerde davalıdan faizle borç para aldığı ve karşılığında senetler düzenlediği, senetlerin keşide ve vade tarihlerini hatırlayamadığı ve halihazırda nerede olduğunu da bilmediği, borcu ödediği ancak davalının senetleri iade etmediği ileri sürülerek menfi tespit isteminde bulunulmuş, ancak davalı elinde davacının borçlusu olduğu senet bulunmadığı savunma yolu ile ileri sürülmüştür. Davacı, davalının elinde, keşidecisi olduğu senet/ler bulunduğunu usulü dairesinde ispat edememiştir. Davalı tacir olup ticari defterleri var ise de, eldeki davada ticari defterlerin incelenmesini gerektirir bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu halde, davacının dava açmakta, hukuken korunmaya değer güncel bir menfaati yoktur ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekmektedir.
Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, yargılama giderlerinin tamamı menfi tespit davasının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı kuralı da gözetilerek davacıya tahmil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiye 107,16-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Zorunlu Arabulucuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabulucuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,

6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı. 14/03/2022
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.