Emsal Mahkeme Kararı Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1013 E. 2023/426 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1013 Esas – 2023/426
/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1013 Esas
KARAR NO : 2023/426

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ..
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1- .
2- ..

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Samsun İcra Dairesi’nin 2021/81494 Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkili davacı aleyhine takibe girişildiğini, ancak takibe dayanak 04.01.2020 keşide, 04.01.2021 vade tarihli 100.000-TL bedelli bonodaki keşideci imzalarının davacıya ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini beyanla, davacının takibe dayanak senet sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitini ve davalıların tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Samsun İcra Dairesi’nin 2021/81494 Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, incelenmesinden: Alacaklı – davalı şirket tarafından, borçlu – davacı ile davalı … ve dava dışı … aleyhine 04.01.2020 keşide, 04.01.2021 vade tarihli 100.000-TL bedelli bonoya istinaden toplam 113.537,67-TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe girişildiği, bonodaki konumlarına göre davacının keşideci ve dava dışı …’un aval, davalı …’nin lehtar ve davalı şirketin ciranta olduğu görülmüştür.
Davalı …’ye, dava dilekçesi kendisine ilanen tebliğ edilmiş, ön inceleme duruşma zaptı bizzat kendisine ve sonraki tebligatlar ise vasisine tebliğ edilmiştir.
Davacının tatbike medar ıslak imzalarını içerir belge asılları ilgili yerlerden celp edilerek dosya arasına alınmış ve davacı isticvap edilip istiktap tutanakları düzenlendikten sonra, mahkememizin 09.01.2023 tarihli celse 3 nolu ara kararı ile, dosyanın imza incelemesi yapılıp rapor düzenlenmek üzere ATK Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, ara kararda 1.500-TL tutarındaki delil avansının davalılar tarafından mahkememiz veznesine yatırılması gerektiğine işaret edilip davalılara bu yönde işlem icrası için 2 haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde delil ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı ara kararın usulünce tebliğ edilmesi suretiyle davalılara ihtar edilmiştir.
Davalılar, meşruhatlı davetiyeye rağmen delil avansını mahkememiz veznesine yatırmamışlardır.
Dava, bonodaki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ile, takip dosyasına dayanak bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını ileri sürülerek menfi tespit isteminde bulunulmuş, davalılar ise davaya cevap vermemek suretiyle davayı inkar etmişlerdir.
Senede karşı mutlak def’iler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren def’iler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren def’ilerdir. Bu def’ilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) def’i niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi def’i sayılacağı, “görünüşe itimat (güven)”, “iyiniyet” ilkesiyle, “kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması” ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK m. 659/2, 680, TBK m. 19/2, 605/2, TMK m. 990’da olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış olması” vb. def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.2010 tarih ve 12-74/243 sk. ile 06.07.2011 tarih ve 19-413/476 sk.nda da aynı ilkeler benimsenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 324/1. maddesine göre; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır.” Buna göre, bir davada ispat yükü üzerinde olan taraf, delil ikamesi için gerekli avansı yatırmalıdır; meğerki HMK’nın 324/3. maddesinin uygulanma imkanı bulunsun.
Kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.05.2018 tarih ve 12-708/1152 sk. ile Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 05.12.2016 tarih ve 4086/15449 sk.nda da belirtildiği üzere alacaklı konumundaki davalılardadır. Yani, davalılar, imzanın borçluya ait olduğunu ispat etmeli, bunun için de imzanın aidiyeti konusunda alınacak rapor için gerekli masrafı delil avansı olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır. Aksi halde, yukarıda işaret edildiği üzere bilirkişi raporu alınmasına yönelik delil ikamesinden vazgeçilmiş kabul edilir.
Somut olayda; imza inkarında bulunan davacının tatbike medar imzalarını içerir belge asılları celp edilip dosyaya kazandırılmış ve davacı bu yönde isticvap edilmiştir. Akabinde, mahkememizin 09.01.2023 tarihli celse 3 nolu ara kararı ile, dosyanın imza incelemesine yönelik rapor düzenlenmesi için ATK Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, aynı ara kararda 1.500-TL tutarındaki delil avansının alacaklı konumundaki davalılar tarafından mahkememiz veznesine depo edilmesi gerektiği, aksi halde bu yöne ilişkin delil ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı açıkça belirtilmiştir. Duruşma zaptı, meşruhatlı davetiye ile birlikte davalılara usulünce tebliğ edilmiş, ancak delil avansı ne 2 haftalık kesin süre içinde ne de hüküm celse tarihine kadar mahkememiz veznesine yatırılmıştır. O halde, davalıların imza incelemesine yönelik bilirkişi raporu düzenlenmesi hakkındaki delil ikamesinden vazgeçmiş oldukları kabul edilmeli ve bu kabul ile sonuca gidilmelidir.
Buna göre; takip alacaklısı davalı şirket ile senet lehtarı davalı …, takibe konu 04.01.2020 keşide ve 04.01.2021 vade tarihli 100.000-TL bedelli bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu ispat edememiştir ve davacının mezkur bono sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespiti yönünde karar verilmelidir.
Bu sebeplerle, davanın kabulüne karar verilmiş ve yargılama giderleri davalılara tahmil edilmiştir.
Senetteki konumuna göre davalı şirketin, keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı değerlendirilmiş, senedi iktisabında kötü niyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğu, bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ispat edilemediğinden davalı şirkete yönelik tazminat talebi reddedilmiştir. Davalı …’ hakkındaki tazminat talebi ise, lehtarın imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek konumda olduğu nazara alınarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne; davacının, Samsun İcra Dairesi’nin 2021/81494 Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 04.01.2020 keşide, 04.01.2021 vade tarihli 100.000-TL bedelli bono sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca 20.000-TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, tazminat talebinin davalı … …yönünden reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.831-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile noksan 5.123,25-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 4.163,75-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜY’ye göre belirlenen 16.000-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı. 03/04/2023

Katip
¸

Hakim
¸

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.